Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Abdullah Ekinci

10.0/10
1 Kişi
3
Okunma
3
Beğeni
994
Görüntülenme

Abdullah Ekinci Sözleri ve Alıntıları

Abdullah Ekinci sözleri ve alıntılarını, Abdullah Ekinci kitap alıntılarını, Abdullah Ekinci en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özellikle Nizamül-mülk ile Gazâlî'nin çabaları Batınî gruplarının hareket alanlarını kısıtlamıştır.
Sayfa 23
Bu donemdeki sanayi, ticaret ve tarımın gelişmesinin sonucunda ihvan-i Safa, insanları üç tabakaya ayirmiştir: Zenginler, orta halliler ve fakirler. iktisadi hayatin gelişmesi ve Arapların başlica üretim faaliyeti olan fetih harplerinin sona ermesi neticesinde, futuhatin yarattigi Arap askeri aristokrasisini bertaraf eden, irk ve din bakimindan homojen olmayan idareci ve tacirlerden mürekkep yeni bir hakim sınif meydana geldi. Bu degişiklik hükümet teşkilati ve idareci zümresine aynen aksetti. Aynca zirai hayatın gelişmesiyle bir başka sosyal sınıf; koleler ortaya çikti. Bundan sonraki süreçte adından çokça soz ettirecek olan kolelerin isyanları oldu. Zenci kölelerin çikarmiş oldugu ayaklanma bu duruma verilecek en güzel orneklerden biridir.
Reklam
Batın-Zahir felsefesi, imamet düşüncesine, daî erkanı kabul edilen unsurlar üzerine uygulanmıştır. Taharet, namaz, zekat, oruç, hac, cihad, velayet gibi dinin temel hususlar batın-zahir felsefesine göre yorumlanmıştır. İsmailîlikteki hakaik gizli, bir gerçekliğin içerik dünyasını temsil eden bir gnostik sistem oluşturur. Bu gizli manevî gerçeklik dünyasını temsil eden bilgiyi normal bilgiden (zahir) ayırt etmek gerekmektedir. Bu bilgi, daha sonralan genellikle “Marifet” olarak da anılmıştır. Bu yönüyle ilmi bilgiden ayrıdır. Arifane bilgi “dini sırların yüce bilgisi” veya “gizli ve vahiy ilham edilmiş” bilgi devamlı ve daha isabetli olur. Çünkü bu şahsî ve mistik bir bilgidir. Daha çok seçkin ve mistik tabiatlı insanlara aittir. Dolayısıyla, bu nitelikteki insanlar tabiat üstüdür. Bu düşünce tarzı, I. ve II. yüzyılda Yunan felsefesinin, bilhassa Eflatun ve Yeni Eflatuncu felsefesinin etkisiyle yani felsefî cereyan olan İsfaniye mezhebi denen Gnostizm’den etkilenmiştir.
İsma’ilî-Karmatî tarihinin ikinci dönemi Devr el-Keşf (Devr-i Zuhur)’dir. Bu İsma’ilî-Karmatî imamının açıkça toplumun başında olduğu açığa çıkma ya da kendini gösterme dönemidir. İsma’ilî-Karmatî tarihinin dönemlere ayrılması hareketin ideolojisinde de bir takım değişikliklerin olmasına neden olmuştur. Bu farklılıklar hareketin başında
Batın-Zahir felsefesi, imamet düşüncesine, daî erkanı kabul edilen unsurlar üzerine uygulanmıştır. Taharet, namaz, zekat, oruç, hac, cihad, velayet gibi dinin temel hususlan batın-zahir felsefesine göre yorumlanmıştır. İsmailîlikteki hakaik gizli, bir gerçekliğin içerik dünyasını temsil eden bir gnostik sistem oluşturur. Bu gizli manevî gerçeklik dünyasını temsil eden bilgiyi normal bilgiden (zahir) ayırt etmek gerekmektedir.
X. yüzyıla kadar İslam dünyasında İlmî ve kültürel alanda yapılan faaliyetlerde büyük ilerlemeler kaydedilmiş olmalarına rağmen, bu yüzyıla geldiğimizde tslam dünyasında siyasi birlik ve sosyal bütünlüğün bozulmaya başlandığım görmekteyiz. İlk halifelerinin saltanatlarının özelliği olan ihtişam da artık sönmüş, yönetimde çözülme ve bozulma başlanmış, halifeler “herkes tarafından tanınan halife” olmaktan çıkmış, bir otorite boşluğu meydana gelmişti. Bu boşluk neticesinde de İslam dünyasında yerel hanedanlıklar kurulmuştu. Siyasi birlik ve sosyal bütünlüğün bozulmasını kendi menfaatlerine göre şekillendirmeye çalıştılar. Bu devletlerin bir kısmı Abbasi halifeliğinin yanında yer alırken bazıları da onlara muhalif olmalarına rağmen menfaatleri gereği Abbasi halifelerinin yanında yer aldılar. Üçüncü bir grupta siyasi, askeri, politik ideolojik olarak Abbasi halifelerine ve onlara birlikte hareket eden devletlere karşı muhalefet bayrağı yükselttiler.