En Eski Adil Çiftçi Gönderileri
En Eski Adil Çiftçi kitaplarını, en eski Adil Çiftçi sözleri ve alıntılarını, en eski Adil Çiftçi yazarlarını, en eski Adil Çiftçi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hür irâdeye sahip olan insanın kendisi bu evreni 'bir oyun alanına' ya da 'ahlâkî hedefler alanına' çevirir.
Sayfa 227 - Ankara OkuluKitabı okudu
Ona göre hadislerin birçoğu tarihi olarak gayri sahih idi; fakat öyle bile olsa, bizim için hikmet ile dolu olabilirdi. Ancak muhalifler onun birinci fikrine takılıp, son derece açık olan ve defalarca ifade ettiği ikinci fıkrini görmezlikten gelerek, onu Batıcı veya oryantalist olmakla suçladı.
Sayfa 62 - Ankara Okulu Yayınları
En büyük Sorun; Sorun olduğunu kabul etmemektir
Fazlur Rahman'a göre bugün Müslümanlar yeni sorunlarla fiilen karşılaşmış oldukları halde çoğunluk bunun bilincin de değildir ve "İslam'a göre yaşıyormuş gibi" davranmaktadırlar.
Sayfa 67 - Ankara Okulu Yayınları
Kur'an'ın lafzen vahyini savunuyordum, ki bu ortak inanç idi. Fakat bana öyle geliyordu ki, vahiy hakkındaki yaygın anlatımlar [Hz.) Muhammed ve Kur'an arasındaki ilişkinin mekanik ve dışsal bir tasvirini sunuyordu: Cebrail geliyor ve sanki bir postacının mektup dağıtması gibi, Allah'ın mesajını Peygamber'e teslim ediyordu. Halbuki Kur'an'ın bizzat kendisi, meleğin [Hz.) Muhammed'in "kalbine indiğini" söylüyordu. Dedim ki, Kur'an 'yanılmaz' ve 'hatadan kesinlikle uzak' olması itibarıyla 'tamamen' Allah'ın Kelamı'dır; fakat, Peygamber'in kalbine ve sonra da diline gelmesi itibarıyla da o, aynı zamanda, 'sıradan anlamda', tamamen Peygamber'in sözüdür.
Sayfa 64 - Ankara Okulu Yayınları
Fazlur Rahman da meseleye bugün için bir 'gelişme iktisadı' ve toplumsal refah açısından bakacak ve faizsiz ekonomik büyüme mümkünse ne ala, ama mümkün değilse İslam toplumunun dünya milletleri arasındaki onurlu yerini alması için gerekli olan iktisadi gelişmenin bir yolu mutlaka bulunmalıdır.
Sayfa 306 - Ankara Okulu Yayınları
Ona göre bu iki kurum da fakirlerin, yoksulların durumunu düzeltme çabalarından birisi olarak yasak edilmiş (riba) ve düzenlenmiştir (zekat).
Sayfa 306 - Ankara Okulu Yayınları
Sosyolog Olmak
P.L Berger'e göre: Sosyolog olmak ne kalpsiz ve duygusuz bir
'gözlemci' ne de 'propagandacı' olmak demektir. Aksine sosyolog olmak, her anlama çabasında insanın kendi değerleri
ile sürekli bir gerilim halinde olmak demektir. "Elbette" diyor
Berger, "Kendim hiçbir zaman bu ilişkilerdeki gerilimi çözmüş
değilim; benim bütün çabam çağdaş durumda bir sosyolog
olmanın yanı sıra, toplumsal sorumluluğumu ve dini
yönelimimi dışa vurmaktır."
Sayfa 23 - Ankara okulu yayınlarıKitabı okudu
Teknoloji ve Kutsal
Teknoloji, insana hayatı düzenlemekte yeni 'teknikler' sunarken insanları daha 'özgür' fertler haline getirir. Bu ise, fertlerin bilincinde kaçınılmaz dönüşümler oluşturur. İnsanlar önce hiçbir şeyin eskisi ile aynı 'olamayabileceğini' düşünerek yeni düşünme ve davranma biçimleri üretir; sonra makineleri kullanmayı, çevrelerini değiştirmeyi ve kendi başlarına yetmeyi öğrenirler. Böylece modern insan, geleneksel otoriteye güvenmeme ve onu sorgulama eğilimindedir; öğrenmiş ve görmüştür ki hayat şartlarını değiştirebilmek mümkündür. Ve bir insan bir defa değiştirme gücünü tecrübe ederse, artık onun, değerleri sorgulamaksızın kabul etmesi çok daha zordur. Bu ise onun, görünüşte en kuvvetli (geleneksel) değerlerin bile işe yararlılığı hususunda ikna edilmesi gereğini doğurur. Aslında Modernite, "Kader'den tercih'e bir geçiştir." O, bir anlamda "Kutsal'ın kayboluşu"dur ya da 'kutsal bilinenlerin kayboluşu..
Sayfa 25 - Ankara okulu yayınlarıKitabı okudu
Aslında ben kendime ne yapıyorum, aslında başkasına ne yapıyorum, aslında başkası kendisine ne yapıyor, aslında başkası bana ne yapıyor, aslında başkası başkasına ne yapıyor?
