Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahmed Cevdet Paşa

Ahmed Cevdet PaşaPeygamber Efendimiz'in Hayatı yazarı
Yazar
9.0/10
440 Kişi
1.977
Okunma
224
Beğeni
11,8bin
Görüntülenme

Ahmed Cevdet Paşa Gönderileri

Ahmed Cevdet Paşa kitaplarını, Ahmed Cevdet Paşa sözleri ve alıntılarını, Ahmed Cevdet Paşa yazarlarını, Ahmed Cevdet Paşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zamanında İsa şeriatının temelleri ve diğer hü­kümleri güzelce toplanılamadığından iş piskoposla­rın ellerine kaldı ve bir takım hususi gayelerle ara­larında fikir ayrılıkları çoğaldı ve Roma devleti ikiye bölündü. Biri Şark imparatorluğudur ki, baş­ şehri İstanbul'du, diğeri de Garb imparatorluğudur ki başşehri Roma idi. Bu eski ve yeni başşehirler birbirini kıskandı. Bu sebeple Roma devleti ikiye bölündüğü gibi, mezhehçe de Nasarii yani Hıristiyan­lar ikiye ayrıldı. Bir takımı Rimpapa'ya, yani Roma Piskoposuna tabi' oldular. bunlara " Katolik" denildi. Bir takımı da İstanbul patriğine bağlandılar. Bunlara da "Or­todoks" denildi.
Nihayet Roma imparatoru Kostantin, milattan (310) sene sonra, İsa (A. S.) dininin hükümlerinin açıkça yapılmasına izin verdi. Sonra, Kostantiniye şehrini yaptı ve Roma devletinin eski başşehri olan Roma'yı bırakarak Kostantiniye şehrinde taht kurdu. Kendisi de İsa (A. S.) dinine girdi. Sonra Hz. İsa'ya iman eden­ ler çoğaldı. İsa dini pek çok yerlere yayıldı ve ona bağlı olanlara "Nasara" denildi.
Reklam
Dünya yaratılalı kaç yıldır, bunu Allah'tan başka kimse bilmez. Hz. Adem'in yeryüzüne indiği vakitten Nuh tufanına kadar ve tufandan Hz. Mu­sa'nın vefatına kadar kaç yıl geçmiştir. Bu da ta­rihçiler arasında birleşilmemiş bir meseledir. Doğ­rusunu ancak Allah bilir. Çünkü o zamanlarda ya­ zılmış bir tarih yoktur. O vakitlerin durumu yalnız Tevrat-ı şerifte yazılıdır. Fakat tarihçiler arasında meşhur ve ka­ bul edilmiş rivayete göre Hz. Adem'den Tufana ka­ dar ikibin ikiyüz kırk iki ve Tufandan Hz. Musa'nın vefatına kadar, bin altıyüz yirmi altı yıl geçmiştir. Bu hesaba göre Hz. Adem devrinden Hz. Musa'nın vefatına kadar üçbin sekizyüz altmış sekiz yıl geç­ miş demek olur. Hz. Musa'nın dini Hz. İsa'mn Peygamberliğine kadar devam etti. İkisinin arasında gelip geçen Peygamberler, hep Musa (A. S.) ın dini üzere gön­ derildi.
Devlet yöneticilerinin memleketi idare ederken, öncelikle islâm hukukuna uymaları gerekir. Hükümleri tatbik ederken umumî menfaatleri titizlikle gözetmelidirler. Keyfi hareket edemezler. Maslahata uymak yani çoğunluğun çıkarlarını gözetmek zorundadırlar. İslâm hukuku, dinin, aklın, malın, canın ve neslin korunmasına çok önem verir. Dinin korunması için cihat gereklidir. Canın korunması için kısas gereklidir. Aklın korunması için içki ve uyuşturucu maddelerin yasaklanması gereklidir. Neslin korunması için zinanın, fuhşiyatın yasaklanması gereklidir.
Sayfa 76 - Mecelle/58
insanlar Nuh’un üç oğlundan üredi, ondan dolayı Nuh' (A. S.) a ikinci Adem denildi. Arabın, İranlıların ve Rumun babası "Sam" ve Sudan halkının babası "Ham" ve Türk kabilelerinin babası "Yafes" dir.
Nuh’un gemisi dağlar gibi büyük dalgalar ara­ sında yüzüyordu. Bu suretle tufan altı ay kadar sürdü. Sonra Allah'ın emriyle yağmurların arkası kesildi ve sular çekildi. Gemi "Cudi" dağının üzerine oturdu ve gemidekiler kurtuldu. Alem bir başka alem oldu.
Reklam
29- Ehven-i şerreyn ihtiyar olunur. İki kötülükle karşı karşıya kalındığında daha hafif ve ehven olanı seçilir. İki zalim kişi, cumhurbaşkanı olmak üzere aday olsa başka bir aday da bulunmasa; ikisinden daha az zalim olanı seçilir. Çünkü, devletin başsız kalması mümkün değildir.
لَا ضَرَرَ وَلَا صِرَارَ 19- Zarar ve mukabele bi'z-zarar yoktur. Bir kimseye zarar vermek caiz olmadığı gibi, kendisine zarar verene de zararla karşılık vermek de caiz değildir. Herkes hak ve hürriyetlerini dilediği gibi kullanır. Ancak haklarını başkalarına zarar verecek şekilde kullanamaz. Birisinden zarar gören kimse, buna zararla karşılık veremez.
17- . Meşekkat teysîri celbeder. Zor ve takat getirilmeyecek işlerde kolaylık yolu aranır. Yani, zorluk kolaylığı getirir zorluk kolaylığa sebeb olur. Darlık zamanında genişlik gösterilir. Mesela, borcunu ödeyebilmesi için borçluya taksit im. kânı tanımak veya bir kimsenin borçlusundaki alacağını havale yolu ile başka birinden almasının caiz olması gibi. Bu madde, fıkıhtaki istihsan (örf ve zaruret, umuma fayda için kıyası buna göre yapmak)dır. Bu prensibin delili șu âyet-i celîle ve hadis-i şeriflerdir. Ayet-i celileler: "Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez" "Allah size kaldıramayacağınız yükü yüklemez" Hadis-i şerifler: "Dinde hayırlı olan, kolaylık göstermektir" "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz"
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Aradığım kitabı bulmanın sururu
Nihayet,yıllardır aradığım kitabı buldum. Yani birisi ben Müslüman olmak istiyorum bana İslam’ı anlat demiş olsa; bu kitabı okurum,bu kitaptan anlatırım,bu kitaptan izahat yaparım.Az sayfada çok bilgi bu kitapta barınıyor.Kısaca kitapta Ahmet cevdet paşa,oğlu Ali Sedat,ve kızı Fatma Ali’ye hanım;gayrimüslimlere ne güzel İslam’ı anlatıp cevap vermişler gerek karşılıklı görüşerek gerek mektuplaşarak sıkmadan kafa karıştırmadan az öz bir şekilde dinimizi anlatmışlar çok güzel bir kitap tekrar okuyacağım bu kitabı ve tavsiye edeceğim kitaplar arasında.kitapla kalın sevgiler.
Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere MektuplarAhmed Cevdet Paşa · Çamlıca Yayınları · 2021130 okunma
Reklam
50 ₺ deki Fatma Aliye, Ahmet Cevdet paşanın kızı imiş.
Bilindiği gibi bugün 50 Liralık banknotların Fatma Aliye Hanım'ın resmi bulunmaktadır.İslâm'a bağlı, dindar, üstelik tesettür konusunda son derece hassas bir , bir İslâm kadınının, aileye özel hususi başı açık umumi hale getirerek paranın üstüne basmak da hakikaten başka bir gafletin ürünüdür.
Sayfa 107Kitabı okudu
Ben şok!!!Fatma Aliye hanım,Ahmet Cevdet paşa’nın kızıymış
Cevdet Paşa'nın Kızı Fatma Aliye Hanım'ın Avrupalı Kadın Seyyahlara Cevapları Ahmed Cevdet Paşa'nın kızı Fatma Aliye Hanım, ilk kadın romancımız olarak bilinir de onun Hıristiyanların itirazlarına karşı İslâmiyet'i kalemiyle müdafaa ettiğini kaç kişi bilir? Seyyahların Osmanlı ülkesine akın akın geldiği 19. asrın sonlarında, evlerine misafir olan Avrupalı kadın seyyahlarla yaptığı konuşma ve tartışmaları Fatma Aliye Hanım, Nisvân-ı İslâm (İslâm Kadınları) adlı eserinde toplamıştır.
Sayfa 103Kitabı okudu
Müslümanların en fazla özen göstereceği konulardan biri de ahlakı düzeltmektir. Kâmil bir mümin, kötü ahlaktan sakınır ve güzel ahlak ile vasıflanır. Güzel ahlak için birçok kitaplar yazılmıştır. Tafsilat istenirse verilir. Fakat bu konuda umumi bir kaide beyan edebilirim. Şöyle ki güzel huy, iki kötü huyun arasında orta bir keyfiyettir. Mesela tevazu güzel bir huydur ki bir tarafı kibir, diğer tarafı zillet olup ikisi de kötü huylardandır. İnsan ne kadar güzel huylu olursa o kadar Cenab-ı Hakk'a yaklaşır. Nihaî maksat da Allah'a yakınlıktır. Hâsılı, güzel ahlak ile vasıflananlar her türlü çirkin şeylerden selamet bulur ve ebedî saadete nail olurlar.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.