Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Cihan

7.8/10
9 Kişi
24
Okunma
1
Beğeni
2.143
Görüntülenme

Hakkında

1961 yılında Gaziantep'te doğdu. İlk tahsilini doğum yeri olan Gaziantep'te bitirdi. Ortaöğretimini Adana'da tamamladı. Kayseri'deki lisans eğitiminden sonra, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde, "Reform Devrinde Osmanlı İlmiye Zümresi: 1789-1876" adlı doktora çalışmasını Prof. Dr. Baykan Sezer ve Prof. Mehmet Genç Beyinlerin nezaretinde yaptı. Doktora çalışmasını tamamladıktan sonra, Japonya ve Türkiye'deki modernleşme girişimleri üzerine karşılaştırmalı çalışmalar yürütmek üzere 1994-1998 yılları arasında Japonya Yamgata Üniversitesinde visiting scholar olarak görev yaptı. Japonya'da bulunduğu süre içinde yapmış olduğu çalışmalar araştırma yaptığı söz konusu üniversite ve Türkiye'deki çeşitli dergilerde makale tarzında yayımlandı. Ayrıca, Türk Japon modernleşmesi yayınlanmış iki kitap ve makaleleri bulunmaktadır.
Tam adı:
Prof. Dr. Ahmet Cihan
Unvan:
Sosyolog, Araştırmacı Yazar
Doğum:
Gaziantep, Türkiye, 1961

Okurlar

1 okur beğendi.
24 okur okudu.
17 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bilmek
Leyla sevdiği gençle haberleşmek için yazı yazmayı bile öğrenmişti.
Tanzimat, her yönüyle bir "turning point" yani dönüm noktası, geleneksel-klasik olanla modern-seküler olan arasında kırılma devri olarak kabul edilebilir.
Reklam
4-7 yaş grubundaki kız ve erkek çocukların bazen ayrı bazen de aynı bina ve oda ortamında eğitim gördüğü kurumlar olan sıbyan mekteplerinde dersler genelde yerdeki sergi üzerine diz çökerek veya bağdaş kurarak yapılıyordu. Bu kurumlar, kitap dışında, yazı tahtası, harita, küre ve sıra vb. araç gereçlerden yoksundu. Müfredat programı içerisinde yazı dersi olmadığından, kalem, defter ve kâğıda da uzun süre ihtiyaç duyulmamıştır. Yazı tahtası ve kalem ancak Tanzimat sonrasında kullanılır hale gelmiştir.
Kendi olmak isteyen bir genç kız için yük oldukça ağırdı.
Sayfa 83
1850'de İstanbul'da sadece beş rüştiye bulunuyordu. Bu sayı 1857'de ancak ona yükselebilmiştir. Rüştiyelerin taşraya yaygınlaştırılması fikri, ilk rüştiye mektebi kabul edilen Mekteb-i Maarif-i Adliye'nin kuruluşundan tam on beş yıl sonra gündeme gelmiştir. Taşradaki büyük merkezlerde, ilk defa 1853'te, 15'i Rumeli'de, 7'si de Anadolu'da ve 3'ü adalarda olmak üzere toplam 25 rüştiye mektebinin açılması kararlaştırılmıştır.
19. yüzyılın sonlarında (1895-1896 yılında) İmparatorluk genelindeki rüştiyelerin ve öğrencilerin toplam sayısının vilayetlere göre dağılımı şöyledir; i.hizliresim.com/ql1mxps.jpg i.hizliresim.com/3z9jz5y.jpg i.hizliresim.com/8rltkc9.jpg
Osmanlı´da Eğitim
Osmanlı´da Eğitim
(s. 70)
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kadın ve kadın sosyolojisinin Osmanlı'da da var olduğunu güzel bir aile ve kızlarını örnek göstererek anlatmış yazar. Gerçek bir yaşam öyküsü olduğu için sanırım okuyucuyu etkiliyor. Farklı etnik kökenden insanların nasıl bir arada yaşayıp evlilik yoluyla bir olmaları ve zorluklarada değinilmiş. Esas konu kadının kimlik arayışı ve ev dışında toplumda da söz sahibi olma arayışları verilen mücadele hala var olsa da ilerleme kaydettigimizi gösteriyor.
Osmanlı'da Bir Kimlik Arayışı - Ayşe
Osmanlı'da Bir Kimlik Arayışı - AyşeAhmet Cihan · Akademik Kitaplar Yayınları · 20129 okunma