Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Dinççağ

Ahmet DinççağZihin Sizsiniz yazarı
Yazar
9.0/10
5 Kişi
22
Okunma
4
Beğeni
1.690
Görüntülenme

Hakkında

1952 yılında Ankara’da doğdu. Galatasaray Lisesi’nde orta eğitimden sonra 1971’de girdiği Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nden 1 yıl sonra ayrıldı. 1972 yılında İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesine girdi. 1978 yılında Tıp öğrenimini tamam layarak Tıp Doktoru unvanını aldı. 1978-79 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri, Georgetown Üniversitesinde çalıştı. 1980-81 yıllarında vatani görevini tamamladıktan sonra 1982 yılında İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında ihtisasa başladı. 1986 yılında “Operatör” unvanını aldı. Mecburi hizmetini 1986-1989 yılları arasında M.E.B. Validebağ Öğretmenleri Hastanesinde Operatör olarak tamamladı. 1989 yılında İ.Ü. İstanbul Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında baş asistan olarak göreve başladı. 1993 yılında “Genel Cerrahi Doçenti”, 1999 yılında “Profesör” unvanını aldı. Halen İ.Ü. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında aktif görevini sürdürmektedir. Fakültenin eğitimi iyileştirme çabalarından “Eğitim Becerileri Kursları”nda öğretim üyeliği yaparak; eğitime büyük katkı sağlamaktadır. Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği kurucularındandır. Ulusal ve uluslararası yayımlanmış 150’den fazla bilimsel makalesi, “Görsel ve Sözel Anamnez Teknikleri”, “Beni Anlıyor musun?”, Sevgili Doktorum Anla Beni” ve “Can Suyu” başlıklı 4 kitabı mevcuttur. İngilizce ve Fransızca bilen Prof. Dr. Ahmet Sait DİNÇÇAĞ, evli ve bir çocuk babasıdır.
Tam adı:
Prof. Dr. Ahmet Sait Dinççağ
Unvan:
Türk Akademisyen, Yazar
Doğum:
Ankara, Türkiye, 1952

Okurlar

4 okur beğendi.
22 okur okudu.
27 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“İnsanların gönülleri, kalpleri değişmediği sürece de dünya değişmeyecek.”
“KONU NE OLURSA OLSUN
Verdiğin üzüntü ve aldığın ah, bir cam parçasından daha keskindir. Dönüp dolaşıp üzerine basarsın. Kime ne yaparsan aynısını yaşarsın.”
Reklam
"İnsan mükemmel olsaydı, bir heykel kadar ölü olurdu."
“Yani her insanın bilinip görünmeyen bir yanı, bir de bilinen ve görünen yönü vardır. İnsanoğlunun asıl titreşim seviyesini belirle yen görünmeyen yanı, yani duygu, düşünce, hayal ve inançlarından oluşan manevi, yani iç ruhsal yapısıdır.”
Pandemide hiç bilmeden merakla sipariş edip okuduğum, bugünse yeniden bakma gereksinimi hissettiğim bir kitaptan alıntı bırakıyorum. Yazar bir genel cerrah. Nefsin katlarını enerji ve titreşim seviyeleri olarak adlandırmış kitapta. Nefs-i Emmare için bkz neler söylüyor: “Emreden nefis o kadar' büyük taklit ustasıdır ki onun eylemlerinizde gün içinde baş rol oynadığı, tüm oyunlarının vesveseli büyüsü, ancak vicdanınızla baş başa kaldığınızda ve o sizi acı vererek yargıladığında (eğer bu acıyı hissedebiliyorsan) bozulur. YAŞAM BUNA BENZER GÜNLERİN TOPLAMIDIR. Son nefes ise tüm yaşamın eylemlerinin ortalamasının belirlendiği yüce yargının hesabı görerek kişinin yaşam defterini kapatmasıdır. Ondan sonrası kişinin yıldırımdan çok çok daha yüksek bir hızla, hak ettiği titreşimine göre seviyeye çekilmesiyle sonlanır. "Herkes işledikleri ameller sebebiyle Ahiret'te farklı muamelelere tabi tutulacaktır. Allah onlara amellerinin karşılığını tam olarak verir. Onlara haksızlık edilmez." (Ahkaf 19)
3 'İm'de İnsan
3 'İm'de İnsan
Ahmet Dinççağ
Ahmet Dinççağ

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
234 syf.
9/10 puan verdi
Yine bir tıp kitabı, bu defa içinde bir de hastane kokusu. Kendimizi emanet ettiğimiz hekimlerimizin hastaları anlamak için kurduğu iletişimin konusu. Sevgi ve güven ise ruhların varoluşu. Hekim, iyilik timsali, sırları saklayan, ahlâklı ve güleryüzlü olan, hastaların ruh hallerini anlayan, güven kokan, biraz da fizolofça yaşayan kişidir. Hasta ve doktor ilişkisindeki iletişim ise eşitliğe dayanan ortaklıktır. Anlama, sorun çözme de tedavinin bir parçasıdır. Hastalar ise çeşit çeşittir; panik hasta, kaderci hasta, kabullenemeyen hasta, hastalık hastası hasta, bir de çok bilmiş hasta. Bu hastalara yaklaşımlar ve anlatımlar ise başka başka. Hastanın panik, korku, endişe hallerinden arındırılması da ancak iletişimle mümkün olmaktadır. Seçilmiş sözcüklerle konuşmak, hastayı incitmemek hastanın kahramanı olmaktır. Doktoruna güvenen hasta daha kolay rahata ve sağlığına kavuşmaktadır. Hekimlik zordur, sabır ve engin bilgi gerektirir. Gerçek hekimlikte ticari kaygılar yoktur. Elinde olanı da vermektir. Kitabın içeriği cerrahi işlemleri, doktor-hasta diyaloglarını da kapsamakta. Kahramanımız bu defa Hippokrat olunca önemli sözlerinden birkaçını da paylaşayım; Dünyayı dünya yapanın onu güzellikleriye ve çirkinlikleriyle anlayanın yalnızca insan olduğunu unutmayacağım. Önce zarar verme Tıp öğrencilerinin keyifle ve yalın bir dille okuyacaklarına inandığım ders niteliğinde bir kitap.
Sevgili Doktorum Anla Beni
Sevgili Doktorum Anla BeniAhmet Dinççağ · Kansu Matbaası · 20031 okunma
233 syf.
·
Puan vermedi
·
1256 günde okudu
Bedendeki en küçük birimden başlayarak organların duyguların düşüncelerin birbirleriyle olan bütünlüğünü ele alarak ; kisideki stres durumu ve hastaliklarin nedenlerini ve çözümlerini sunan bir sağlık kitabı diyebilirim. kişisel gelişim ,suyun hayatımıza faydaları , kansere ve strese çözümler konusunda düşüncelerimizi ve hayatımızı tekrar gozden gecirmemizi öneren bir kitap.okumanizda fayda görüyorum..
Can Suyu
Can SuyuAhmet Dinççağ · Beyaz Yayınları · 20115 okunma