8.3/10
60 Kişi
221
Okunma
2
Beğeni
1.410
Görüntülenme

Öne Çıkan Ahmet Önal Gönderileri

Öne Çıkan Ahmet Önal kitaplarını, öne çıkan Ahmet Önal sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ahmet Önal yazarlarını, öne çıkan Ahmet Önal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara taç veren Allah'ın yeryüzündeki gölgesi Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Karaman'ın ... daha nice memleketlerin sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Süleyman Han'ım. Sen ki Fransa vilayetinin Kralı Fransuva'sın..."
Sayfa 16 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Benim ekmeğimi ve nimetimi yiyenlerden bana acıyan kimse yok mudur?
Valide-i Muazzama Kösem Sultan'ın da desteğini alan yeniçeriler Sultan İbrahim'i tahttan indirerek yerine Şehzade Mehmed'i (IV.) geçirdiler. Sultan İbrahim kendisi için hazırlanmış adeta bir hücreye benzeyen odaya hapsedildi. Devrik padişahın taraftarlarının itiraz seslerinin duyulmaya başlaması üzerine valide sultanın da katıldığı toplantıda Sultan İbrahim'in öldürülmesi yönünde karar alındı. Şeyhülislâmın fetvası ve yeni sultan IV. Mehmed'in ağzından babasının ölüm fermanı olan hatt-ı hümâyûnun alınması üzerine Sultan İbrahim'in öldürülmesi kesinleşti. Hapis tutulduğu odaya gidenler Sultanın, “Benim ekmeğimi ve nimetimi yiyenlerden bana acıyan kimse yok mudur? Beni göz göre göre bu zalimler katl ediyorlar, aman!” diye bağırarak yardım istemesine rağmen hiç merhamet etmediler ve Sultan İbrahim, Kara Ali’nin ellerinde 18 Ağustos 1648’de kapalı tutulduğu hücrede can verdi.
Reklam
Otuzbir Mart
II.Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul’a dönerek Mevlanzade Rıfat’ın yayınladığı “Serbesti” gazetesinin başına geçen Hasan Fehmi, yazılarında İttihat ve Terakki’yi sert bir dille eleştiriyordu. İttihatçılar, Hasan Fehmi’yi susturmak için gazeteye tehdit mektupları gönderdiler. Ancak Hasan Fehmi yazılarına devam edince 6 Nisan 1909 akşamı Galata Köprüsü üzerinde vuruldu. 8 Nisan günü çıkan gazeteler İttihatçılar’a ateş püskürüyordu. Hasan Fehmi Bey’in başyazarlığını yaptığı Serbesti Gazetesi “basın özgürlüğünün ilk kurbanı Hasan Fehmi Bey’in ruhuna fatiha” başlığıyla çıkmıştı. İttihak ve Terakki’nin muhaliflerinden İkdam Gazetesi Başyazarı Ali Kemal Bey, Mekteb-i Mülkiye’de, yani Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde siyasi tarih dersleri de veriyordu. O gün derse gecikmiş, öğrenciler de hocalarının geç kalmasından dolayı meraklanmışlardı. Ali Kemal, derse gelince kürsüye çıkmış, cebinden çıkardığı bir mendille terini silip, mendili tekrar cebine koyduktan sonra bezgin bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştı. “Maalesef, evet maalesef bugün ders veremeyeceğim. Çünkü müteessir ve çok muzdaribim. Serbesti Gazetesi başyazarı arkadaşım Hasan Fehmi’nin şehid olmasının bende yarattığı üzüntü görev yapma imkanı bırakmadı. O atılan kurşun söz hürriyetine, fikir hürriyetine, vicdan hürriyetine atılmış bir kurşundur.”
Sayfa 333
Kavgamız devlet ve dünyaya aittir
"Bre Ömer! Bre eşşek! Bu senin söylediğin söz nasıl sözdür? Sus! O çeşit saçmasapan sözleri ağzına alma. Birkaç günlük ömür için din ve devlete düşman ve kâfirler gibi ihanet mi edelim? Ve cihan durdukça lânete siper olup, ocağımızın temeli yıkılıp, harap olmasına sebep ve illet mi olalım? Allah’a hamd olsun Müslümanız. Kavgamız devlet ve dünyaya aittir. Sözümüz oldu, ne güzel... Olmadı, emir Allah’ındır. Kazaya rıza... Önce beni, sonra sizi öldürürler. Bir can için devlete ve Allah’ın kullarına suikast lâyık mıdır?”.
İlk isyan ve 2. Muradın tekrar tahta çıkışı:
Yeniçeriler, Şehabeddin Paşa’yı öldürmek için evini bastılar, ancak paşayı elegeçiremediler. Paşanın evini yağmaladıktan sonra Edirne’ nin doğusunda bir tepeye çekildiler.Yıldırım Bayezid’in oğlu olduğu iddia edilen ve İstanbul’da bulunan şehzadenin yanına gidecekleri tehdidini savurdular. İsyan, yeniçerilerin maaşlarına yarım (buçuk) akçe zam yapılarak yatıştırılabildi. Ayaklanmanın asıl sebebi ise Çandarlı Halil Paşa’nın, II. Murad’ı tekrar tahta geçirmek istemesiydi. Nitekim isyan karşısında genç hükümdarın zor duruma düşmesi üzerine, II. Murad Manisa’dan Edirne’ye davet edildi ve gelişi genç padişaha bildirilmedi. II. Mehmed bir av partisine çıkarılarak oyalandı. II. Murad, Edirne’ye geldikten sonra yeniçerilerin onayını alıp, tahta çıktı. Oğlunu da Manisa’ya vali olarak gönderdi.
II. Osman
“Bilmeden size cefa ettim ise affeylen, siz etmen. Görün dünyanın halini! Dün sabah cihan padişahı idim. Şimdi üryân kaldım. Giysi ve malımın haddi hesabı yokken, şimdi on akçelik bir arakiyeye gücümüz yok. Merhamet edip halimden ibret alın. Dünya size de kalmaz. Hangi padişahın kulları padişahlarına bu ihaneti ettiler. ”
Reklam
273 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.