8.3/10
60 Kişi
221
Okunma
2
Beğeni
1.436
Görüntülenme

Ahmet Önal Gönderileri

Ahmet Önal kitaplarını, Ahmet Önal sözleri ve alıntılarını, Ahmet Önal yazarlarını, Ahmet Önal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
sokaklarda “Bayezid çok yaşasın” diyerek dola­şan askerler, Mehmed Paşa’nın konağını bastılar, divânhanede saklanan paşayı bulup parçaladılar ve kesik başını bir mızrağın ucuna takarak şehrin sokaklarında dolaştırdılar; konağını da yağ­malayarak tüm malına el koydular. Ardından da birçok zenginin evini yağmaladılar.
Askerler, birkaç gün sonra II. Mehmed’in öldüğünü her nasılsa öğrendiler ve ellerine geçirdikleri balıkçı tekneleriyle İstanbul’a akın ettiler. Özellikle kapıkulu askerleri İstanbul’da, devrin kaynaklarında “fetret günleri”, “yeniçeri başın keser” gibi sözlerle ifade edilen ve Tarihçi Neşrî’nin benzetmesiyle “aç kurt koyuna nasıl koyulursa İstanbul’a öyle koyularak” büyük bir yağma başlattılar. Şehzâde Bayezid taraftarları askerin isyanını destekliyorlardı. Şehzâde Bayezid’in tahta çıkmasında en büyük engel olan Cem Sultan taraftarı Veziriazam Karamanî Mehmed Paşa konağında saklanmak zorunda kaldı.
Reklam
Veziriazam Karamanî Mehmed Paşa, derhal iki şehzâdeye de ulaklar göndererek babalarının vefat ettiğini ve acele İstanbul’a gelmeleri gerektiğini haber verdi. İstanbul’a erken gelen şehzâde tahta çıkacaktı. İki şehzâdeden biri tahta geçene kadar ölüm hadisesi etraftakilerden, özellikle de askerlerden gizli tutulmalıydı. Sultanın hamama git­mesi gerektiği bahanesiyle Fatih’in naaşı vakit kaybettirilmeden İstanbul’a geçirildi ve Topkapı Sarayı’na konuldu.
Fatih Sultan Mehmed’in öldüğü, hemen üst düzey yönetici­ler tarafından öğrenildi. Artık bundan sonra yaşanacaklar devlet adamlarının idare yeteneğine bağlı olarak gelişecekti. Fatih’in hayatta iki oğlu vardı; 33 yaşındaki büyük oğlu Bayezid Amasya’da, 22 yaşındaki küçük oğlu Cem ise Konya’da vali idi.
Sultan II. Mehmed, Üsküdar’a geçtiğinde hastalığı artık yerinden kalkmasına bile müsaade etmeyecek derecede arttı. He­kimler tüm imkânlarını kullanarak Fatih’i iyileştirmeye çalışırken, askerler de birkaç gün Üsküdar’da beklemek zorunda kaldılar. Hazırlanan ilaçlar padişahın ağrılarını biraz hafifletir hafifletmez askere tekrar hareket emri verildi. Ama Gebze yakınlarındaki Hünkâr Çayırı’na gelindiğinde Fatih bir kez daha komaya girdi ve tabiplerin gayretlerine rağmen kısa bir süre sonra, 3 Mayıs 1481’de, ikindi vakti vefat etti.
İstanbul’da ilk askerî isyan, bu şehrin fatihi II. Mehmed vefat ettiğinde yaşandı. İstanbul gibi stratejik bir şehri 1453’de fethederek Osmanlı ve dünya tarihinin gidişatını değiştiren Fatih Sultan Mehmed, nikris hastalığından muzdarip olduğu için son zamanlarında adım atmakta bile zorluk çekmekteydi. Hastalığına rağmen ordunun başında, büyük ihtimalle Mısır’a sefer düzenlemek üzere 27 Nisan 1481’de İstanbul’dan ayrıldı. Halka ve askere hâlâ güçlü bir hükümdar olduğunu göstermek için, dayanılmaz acılara katlanmak pahasına, şehirden at üstünde çıktı.
Reklam
244 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.