Tarihe çok az ilgisi olan birinin bile iki günde okuyabileceği bir kitap var karşımızda.
Dili akıcı ve birbirinden bağımsız bölümler halinde oluşturulmuş. Bu durum okumauı daha keyifli hale getiriyor.
Erhan Afyoncu'nun tüm kitaplarını okumuş biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Okuyucunun ihtiyaçlarını, merak ettiklerini düşünerek o konularda kitaplar yayımlamaya özen gösteriyor. Böylece hem daha fazla okunmuş oluyor. Genel kitlenin Osmanlı'yı diziler dışında anlayabilmesine yardımcı oluyor. Afyoncu günümüzde popüler tarih denince ilk akla gelen isimlerden olması tesadüf değil bu nedenle.
Kitabın içeriğine gelecek olursak, içeriğini çoğunlukla 2. Murat döneminden başlayarak 2. Mahmut'a kadar genelde İstanbul merkezli süren yeniçeri, kapıkulu, sipahi isyanların yanı sıra 31 mart isyanına kadar toplam 47 isyana yer verilmiş. İsyanlar demişken sadece askerlerin çıkardıkları isyanlar yok. Kapalıçarşı esnafı hatta ulema bile isyan çıkarmış zamanında.
Devleti yöneten zümrenin isyanlardaki basiretsizliği, İstanbul'da süren günlerce talanlar, masum kıymetli devlet adamlarının hatta ulemanın bile katledilmesine tanık oldukça sinir olmamak için insan kendini zor tutuyor.
Liyakatsiz kişilerin rüşvetle işbaşına gelenler, , asker Rusya ile ölüm kalım savaşı verirken payitahtta makam mücadelesi veren kişiler, devleti güçsüz duruma düşürdüğü ortadayken, içinde bulunan durumdan kurtulmak için suçlu olsun ya da olmasın devlet adamlarını katlederek düzeleceğini düşünmek gibi hastalıklı düşünceler kısacası toplumun ve isyancıların bakış açısını tanıma fırsatı buluyoruz.
Herkese iyi okumalar dilerim.