Güzel Karaburun,İzmir’in hatta Türkiye’nin keşfedilmemiş incisi.Doğallığı henüz tam olarak bozulmamış,doğası,denizi,insanı,yemekleri,rüzgarı,balığı,nergisi,kekiği ile meşhur saklı cennet.Yolunuz düşerse İzmir ‘e uğramadan geçmeyin.Ölmeden önce görülecek yerlerden biri.Havası muhteşem,denizi berrak,yemekleri lezzetli,sabah ve akşamları esen rüzgarı,kekik,nergis kokan dağları ,henüz kalabalık olmayan güzel vatanımızdan güzel bir köşe.Eski adı Mimas,rüzgar tanrısının adını alan bu güzel ilçe,İzmir in en ucunda olduğundan ve imbat,poyraz,lodos ,karayel tüm rüzgarlı aldığından Rüzgarlı Mimas denirmiş önceden.Kitap, Karaburun’a tayinini isteyen çiçeği bir burnunda bir doktor ile bir arkeolog tarafından yazılmış.Bu muhteşem yerin tarihini,kültürünü,doğasını,coğrafyasını güzel bir
dil ile anlatıyor.Sekiz senedr her yıl gelirim ama kitabı okuyunca daha da bağlandım buraya.Umarım Bodrum,Antalya,Çeşme gibi tahribe uğramaz ve güzelliklerini koruyarak yoluna devam eder.Tatil demek deniz,kum,güneş demek değildir yalnızca.Tatil yaptığınız yerin havası,suyu,insanı,kültürü,doğası çok önemli bence.Kalabalıklar içinde,ne yediğini bilmeden,sadece meşhur yerleri gezip tarih kültür bilmeden,gittiğiniz yörede arabanızı büyük marketlerden yaptığınız alışveriş ile doldurup standartlaşmaya tahammül edemeyenlerdenseniz mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum.Kitapla kalın.