Asıl amacı, kapitalist üretim sürecinin eleştirel bir çözümlenmesi olan Kapital’de Marx’ın, yeni kurulacak toplum düzeninin ayrıntılı bir tablosunu çizmesi beklenemezdi. Engels bir yazısında şöyle der: “Bu kitapta (Kapital’de) bin yıl sürecek bir komünist toplumda nelerin olup biteceğini öğreneceklerini sananlar düş kırıklığına uğrayabilirler. ... Marx, her zaman olduğu gibi burada da devrimcidir. ... Ama toplumsal dönüşümden sonra ne olacağı konusunda bize yalnızca bazı ipuçları vermekle yetinir.”72
Böyle olması da çok doğal; çünkü Marx, kâhin değil bilim adamıydı. Kapital’de, kapitalist üretim biçimini diyalektik yöntemle inceliyor, hem bir bütün olarak kapitalizme ve hem de kapitalist ekonominin her kategorisine tarihsel açıdan yaklaşıyordu. Kapital’de eğer, geleceğin toplumuyla ilgili ipuçları veriyorsa bunu, sosyo-ekonomik yapının tarihi gelişim süreci içerisinde geçeceği evreleri, geçmiş-gelecek çizgisi üzerinde bilimsel olarak saptadığı için yapabiliyordu. Geleceğin toplumu bir ütopya değil, toplumsal gelişmenin zorunlu bir ürünüydü.