Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alexandre Meinesz

8.6/10
10 Kişi
17
Okunma
0
Beğeni
483
Görüntülenme

Alexandre Meinesz Sözleri ve Alıntıları

Alexandre Meinesz sözleri ve alıntılarını, Alexandre Meinesz kitap alıntılarını, Alexandre Meinesz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslına bakılacak olursa, yeni ortaya çıkan her yaşam şeklinin kendini çevresindeki yaşam denizi ile bütünleştirmesi gerekir. Eğer bu çevre evrim geçirirse, o zaman bu yaşam şeklinin de evrim geçirmesi veya değişmesi zorunludur. Dolayısıyla, bir toplumun bileşenleri olan bütün türler, değişik ritimlerle de olsa, sonsuz bir yarışın içinde koşuşturmaktadır. Evrim geçirmeyi soluk almaksızın sürdürmek, daima yeni durumlara uyun sağlamak zorundadırlar. Evrim, mükemmel şekil ve işlevi kazanmayı amaçlayan bir gelişme yarışı değildir. Evrim, bir hayatta kalma yarışıdır. Hangi düzeyde olursa olsun, bir yaşam şekli kendisiyle rekabet içinde olan yaşam şekilleri ve değişen çevre koşullan arasında yolunu bulmak zorundadır. Bu süreç, evrim seçeneklerinin çeşitlenmesine yol açar. Türlerin çoğunun hızlı bir şekilde evrim geçirmesi bu yüzdendir.
Sayfa 248 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Efsanevi tanrılarının mevcut olmadığını, dünyada gerçekten tek başına bulunduğunu, kaderi ile yüz yüze olduğunu anlayan İnsanoğlu hala tek başına kaderi ile yüzleşiyor, fakat günümüzde şunun anlaşılması gerekir ki, bu gezegen üzerinde hakim konumdaki yaşamı kendisi oluşturmamaktadır. İnsan, yalnızca yaşamın kırılgan bir öğesidir ve kaderi, küçük bir astronomik olayın ya da diğerlerinden daha patojen olan bir parazit bakterinin insafına kalmıştır. Kaderi, çevresini saran başka yaşamlara ve son zamanlarda da kendisinin onlar üzerine yaptığı etkilere bağlıdır.
Sayfa 81 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
2000 yılının Ekim ayında araştırmacılar Dünya'nın yüzeyinin 600 metre altından kristal yapıya sahip tuz örnekleri çıkarttılar. 250 milyon yıl önce şekillenmiş olan bu kristallerde içinde bakteriler bulunan küçük sıvı kristal mercekler vardı. Bu bakteriler canlı kalmayı başarmışlar ve tuzdan yapılmış lahitlerinden çıkartılır çıkartılmaz çoğalmaya ve bölünmeye başlamışlardı.
Sayfa 58 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Evrime beyin boyutlarındaki bir büyümenin eşlik ettiği, kanıtlanmış bir gerçektir. Belirli bir bellek türüne ait küçük RAM kartlarının eklenmesi ve kalıtımsal olarak aktarılması, bizleri diğer maymunlardan ve insansı kabilelerinden ayırt etmek için yeterli oldu. Doğa, bu değişikliğin bir avantaj olduğunu kanıtladı, çünkü bu değişiklik insana daha fazla anlama yeteneği kazandırmış ve dolayısıyla daha kolay hayatta kalmasını ve daha iyi üremesini sağlamıştır. Bu kalıtımsal gelişme, kültürel bir evrime de olanak sağladı, çünkü daha fazla bellek, edinilen bilginin daha iyi iletilmesini de sağlıyordu. Bu tür bilgiler, bir kuşaktan diğerine, birikerek arttı.
Sayfa 27 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Evrim sürecini harekete geçiren mekanizma, organizmaların kendi yaşam süreleri içinde edindikleri özellikleri kendi yavrularına aktarmalarından ibaretti.
Sayfa 23 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Yaşamın yaratılışına ilişkin çeşitli aşamalara dair yapılan dinsel açıklamalar, şu şekilde toparlanabilir. Tanrı önce gökleri, dünyayı ve bunları karanlık bir karmaşadan ayıran ışığı yarattı. İkinci gün göklerin sularuu (yağmur) dünyanın sularından (okyanuslar) ayırdı. Üçüncü gün Tanrı bitkileri, dördüncü gün ise Güneş'i, Ay'ı ve yıldızları yarattı. Beşinci gün kuşları ve deniz hayvanlanru, altıncı gün kara hayvanlarını, erkekleri ve kadınları yarattı. Dünya üzerinde yaşamın böylesine baş döndürücü bir şekilde yaratılışı, M.Ö. 3671 (Musevi takvimine göre) ile M.Ö. 4004 yılının 23 Ekim günü öğle saatleri (Bir Anglikan başpiskoposu tarafından on yedinci yüzyılda yapılan ayrıntılı tarih ve İncil araştırmasına göre) arasında meydana gelmiştir.
Sayfa 11 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşamın üç kökeninde sırasıyla bakteriler, gerçek çekirdekli (ökaryot) hücreler ve çok hücreli organizmalar bulunmaktadır. Yaşamın biçimlenmesini sağlayan 4 tip rastlantısal olağanüstü olay düşünülebilir. Bunlardan üçü yaratıcı (mütasyonlar, eşeyli çoğalma ve genetik çaprazlama, doğal seçilim) dördüncüsü ise (jeolojik afetler) yok edicidir.
Sayfa 10 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Yaşamın tarihi konusunda yarın daha fazla bilgiye sahip olabileceğimize ilişkin gerçek ümit, bugün çelişkiye düşmek korkusu ile bizi aşırı tedbirli davranmaya yönlendirmemelidir. Bugünün bilgilerini bütünleştiren hayal gücü, yannın keşiflerine yön verebilir.
Yaşamın yaratılışına dair bu dini hikayelerin yerine evrim, kalıtım ve ekoloji yasalarının keşfedilmesi ve paleontoloji sayesinde son iki yüzyıl boyunca ayrıntıları belirlenmekte olan bilimsel bir karşılığı vardır. Yaşamın ortaya çıkışının bilimsel karşılığı şöyle özetlenebilir. Dünyada yaşam, 3,8 ila 3,5 milyar yıl önce ortaya çıkmıştır ve bilinen ilk yaşam şekillerinin fosilleri, bakterilerden meydana gelmektedir. Hayvanların ve bitkilerin ataları olan tek hücreli organizmalar, yaklaşık 2,7 milyar yıl önce görülmüştür. Son olarak, pek çok hücreden meydana gelen hayvanlar ve bitkiler, sadece 570 milyon yıl önce yayılmaya başlamıştır. Dolayısıyla, yaşamın bu başlangıcı, birkaç aşamadan, meydana gelmiştir. Günümüzde bilinen şekliyle yaşam, birbiri ardına gelen ve bazı türlerin hayatta kalarak daha sonra çoğalmasını, yayılmasını ve çeşitlenmesini sağlayan büyük afetlerle (büyük meteor çarpmaları, yoğun yanardağ hareketi seansları, aşın buzullaşma dönemleri) kesintiye uğrayan yavaş evrim yollarından geçerek gelişmiştir. Karmaşık yapılara sahip türler (Homo sapiens dahil), daha basit canlılardan bu şekilde türemiştir.
Sayfa 18 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Uzun zamandır biliyoruz ki, klorofilli olsun ya da olmasın, bazı bakteriler kendilerini bir kese içine alabilirler. Bu hücrelerin "uykusu" veya "kış uykusu", birkaç yıl sürebilir. Önce kendilerini zorlu çevre koşullarına direnme yeteneğine sahip kalın bir kabuk içine alırlar. Yakın geçmişte öğrendiğimize göre, bazı bakteriler bu şekilde on milyonlarca yıl "uyuma" yeteneğine sahiptirler. 1995 yılında, 25 ila 40 milyon yıl öncesine tarihlenen kehribar içinde fosilleşmiş bir arının karın bölgesinden alınan bakterilerin "yaşama döndürülmesi" mümkün olmuştur.
Sayfa 58 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Her ne olursa olsun, Dünya üzerindeki yaşamın 3,5 milyar yıldan daha önceye ait ilk kalıntıları kesinlikle bakterilere aittir ve daha o zaman dahi epeyce çeşitlenmiştir. Bakteriler Dünya üzerinde neredeyse bir milyar yıl tek başına hüküm sürmüşler ve günümüzde hala yaşama egemendirler. Dünya üzerinde yaşam ne şekilde başlamış olursa olsun, gezegenimize ilk yerleşenler, bakterilerdi.
Sayfa 64 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Böylece Tanrı, insana bir ruh vermiş olacaktır, bir vücut değil. * Noogenesis olarak adlandırılan bir ilahi edinim, yeni yaratılışı açıklar.
"La vérite ne peut pas contredire la vérite" (Gerçekler, gerçeklerle çelişemez.) * Papa John Paul'un 1996 yılında yaptığı, evrimi kabul ettiği konuşmanın başlığı.
Sayfa 119Kitabı okudu
45 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.