Bir derdin devasını ancak o derde düşen bilir. Dert zevkini tatmayandan deva beklemek, ayağa batmış olan bir dikeni, akrebin zehirli iğnesiyle çıkarmaya benzer.
Her vakit edilen feryat ve inlemenin kabul göreceğini sanma. Her gözyaşı damlası da tesirli olmayabilir. Nitekim yüz bin katre yağmurdan ancak birisi inci olabilir.