Çumra'nın Apa köyünde doğdu. İlk tahsilini köyde tamamladıktan sonra, Konya İmam-Hatip okuluna kaydoldu. 1972 yılında İmam-Hatip okulundan mezun oldu. Üç yıl Çumra Merkez Kur'an Kursu'nda Kur'an Kursu öğreticiliği yaptı. Daha sonra Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümü'nden mezun olduktan sonra, aynı üniversitenin İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. 6 yıl kadar Avrupa'da Din görevlisi olarak çalıştı. Daha sonra Konya'da pek çok vakıf, dernek ve sosyal gönüllü kuruluşlar bünyesinde çalışmalarına devam etti. Ribat, İlk Adım dergileri ve Vahdet gazetesinde yazıları yayınlandı. İyi derecede Almanca, Fransızca, Arapça bilen Ali KÜÇÜK hocaefendi evli ve 6 çocuk babasıdır.
Kur’an’a hürmet; onu kimsenin el değemeyeceği yüksek yerlere kaldırmak değil, sürekli onu el altında bulundurup, elden düşürmemeye ve onunla bilgilenmeye çalışmaktır.
Mü’min besmele çekemeyeceği bir hayatın adamı değildir. Onun yaptıklarının tamamı kulluk akdine uygun olmalıdır. Yaptığı her şeyin yaptırıcısı Allah olmalıdır. İşte o zaman mü’min her işinin başında besmele çekebilecektir.
Eğer okuma konusunda bir sayı vermemiz gerekirse, tıpkı sahâbe-i kirâm efendilerimizin yaptığı gibi bir okuyuşta on âyet okuyacağız, o on âyeti anlayıp uygulamadıkça öteki on âyete geçmeyeceğiz.
Risale-i nur; vahiy değildir, hadis değildir; bir alimin Kur'an'ı anlama ve anlatma çabasıdır. Abartmayı bırakabilsek ne güzel olacak... Tefsirleri karşılaştırmalı okumak güzel bir istifade sağlayabilir..
Ne mutlu hayatlarını Allah için yaşayanlara,
Ne mutlu gençliklerini tohum gibi yere saçıp da karşılığında Allah'ın rızasını elde edenlere,
Yazıklar olsun bir nebat gibi, bir böcek gibi yiyip, içip, yaşayıp, ölüp gidenlere, unutulup gidenlere..
¦
Ali Küçük Hoca'nın sohbetlerinden derlenerek oluşturulan bu tefsir kitabı, herkes tarafından okunup özümsenmesi gereken, dili çok yalın ve sade bir tefsir kitabıdır. İçerisinde hadislere de yer verilmiş. Kur'an'ı idrak etme noktasında tefsir kitapları bizim ilk durak noktamız ve bizde gereken önemi vererek alıp okumalıyız.
Biz Müslümanlar hikmet sahibi olan, hikmetin kaynağı olan Allah’tan gelmiş bu kitapla hikmete ulaşacağız ve hayata hakim olacağız.
Kesinlikle bilelim ki bu kitabı okuyan, bu kitabı tanıyan, bu kitapla beraber olan, hayatında bu kitabı hareket noktası kabul eden ve yaptıklarını bu kitaba dayandırarak yapan kimse hikmet sahibi kimsedir.
Hikmet bilgiyle amelin, bilgiyle hayatın uyuşmasıdır.
Hikmet bilginin yaşanması, bilginin amele dönüşmesi ve bilginin yerinde kullanılmasıdır.
Bilgiye göre hayatın şekillenmesidir. Allah bilgisine, kitap bilgisine dayanarak insanın sözlerinin şekillenmesi, düşüncesinin, bakışının ve inanışının şekillenmesidir.
Mü’minler bu kitap sayesinde hikmete ulaşacaklardır. Bu kitapla beraberlikleri sayesinde hikmet sahibi olacaklar, İsâbetli kararlar verecekler, tüm problemlerini Allah doğrularıyla çözümleyecekler ve hayatta yanılmazlık özelliğine ulaşacaklardır.
Evet muhsinler için, Allah’ı görüyormuşçasına O’na kulluk edenler için bu kitap rahmettir, hidâyettir, yol göstericidir.
Sürekli Allah kontrolünde, Allah murakabesinde olduklarının bilinci içinde Allah’a kul olamaya çalışan mü’minler için bir hidâyettir, bir rahmet kapısıdır bu kitap.
Lokman suresi
Yâni güya bir tek Allah’a kulluktan kurtulup özgürlüğe kavuşacaklarını zanneden bu insanlar boyunlarına pek çok varlığın kulluk iplerini takmışlar ve onların çektikleri yere gitmek zorunda kalmışlardır.
Hepsini aynı anda razı etmek zorunda kalmışlar, kalpleri parça parça olmuş, burunlarına vurulmadık zincir kalmamış, zillet ve meskenetin esfeline düşmek zorunda kalmışlardır.
Öyleyse Allah dışındaki tüm tâğutları inkâr edip, hayatımızda onlara karışma alanı bırakmayıp, boyunlarımızdaki kulluk ipinin ucunu sadece Allah’ın eline verip, sadece Rabbimizi velî kabul etmek zorundayız.
Sadece Allah’ı velî kabul edip, kulluğumuzu sadece Allah’a yapıp, Allah’ın bizim adımıza aldığı kulluk maddelerine sım sıkı sarılıp bu karanlıklardan kurtulmak zorundayız. Bundan başka çaremiz de yoktur. Allah yardımcımız olsun inşallah.
Hac suresi