Ali Osman Gündoğan Gönderileri
Ali Osman Gündoğan kitaplarını, Ali Osman Gündoğan sözleri ve alıntılarını, Ali Osman Gündoğan yazarlarını, Ali Osman Gündoğan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Felsefi bilgi, sadece ve sadece bilmek arzusundan kaynaklanan ama sürekli kuşku ile birlikte yürüyen, bundan dolayı da herhangi bir noktada kilitlenip kalmayan "filosofia perennis" olarak adlandırılan ebedi bir yolculuğun ürünüdür.
Sayfa 23
Aristoteles'in Metafizik adlı eserinin ilk cümlesi şudur: "Bütün insanlar, doğal olarak bilmek isterler. Duygularımızdan aldığımız zevk, bunun bir kanıtıdır." Aristoteles'in bu sözünde büyük bir hakikat payı vardır; çünkü insan düşüncesinin başlangıçlarında, bazı insanlar bütüncül bir bilim ile bilgeliğe, bilgelik ile de mutluluğa ulaşmayı umut etmişlerdir.
Sayfa 20
Felsefe eğitimi, insanlığın düşünme birikimini ve kapasitesini, farklı fikirlerin savunabilme gerekçelerini de içerdiği için kendi dışımızdaki bir dünyanın varlığına işaret etmektedir.
Sayfa 14
Din, “ insana çocukları avutmak için söylenen hikayelere benzer hikayeler anlatarak , onu yaşama ve dolayısıyla topluma bağlar.”
Biz yaptığımızla kendimizi yaratıyoruz ve bu yaratma sürekli oluyor.
Zaman,anların birbirini takip etmesi değildir.
Zaman, olup bitmekte bulunan ve hatta her şeyin olup bitmesini sağlayandır.
Gözlerimizi kapayıp,sadece melodinin kendisini dinlediğimiz anda,harici dünyanın sınırları dışına çıkıp tamamen iç dünyamıza ait canlı ve akıcı olan bir süreyi yaşıyoruz. Burada , haller arasında devamlılığı ve geçişi sağlayan da hafızadır. Bundan dolayı süre “hafızadır”.
Bergson’a göre “din,zekanın ölümün kaçınılmazlığı hakkındaki tasavvuruna karşı doğanın koruyucu bir tepkisidir.”
Toplumsal ben,bireysel benimizi içine almakta ve bireysel beni kendine göre biçimlendirmektedir. Toplum, adeta bir organizma gibi ,zorunlu yasalara tabi olan organizmanın oluşturduğu alışkanlıklar gibi bireylerde alışkanlıklar oluşturur. Bu alışkanlıkların ortaya çıkardığı ahlak,toplumsal ödev ahlakıdır.
Rengarenk benlik
Duyumlar, duygular, dilekler, tasavvurlar, işte mevcudiyetimizin uğradığı değişiklikler ve vakit vakit boyandığı renkler. Öyleyse hiç durmadan değişiyoruz. Fakat bunu söylemek de yetmez. Çünkü değişme, ilk bakışta sanıldığından çok daha köklüdür
İçgüdü harika bir şeydir. Ne açıklanabilir ne de görmezden gelinebilir.
Sezginin çok değişik, farklı biçimlerinden bahsedilmektedir: Ampirik sezgi, rasyonel sezgi, metafizik sezgi, mistik sezgi.
Zaman, geleceği kemiren ve ilerledikçe büyüyen geçmişin daimi ilerlemesidir.
İnsan ruhunda ve şuurunda hiçbir şey aynen tekrar etmez. Hatta aynı duygu bile sadece tekrarlanmakla yeni bir duygu halini alır.