Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alper Gürkan

Alper GürkanKaragöz'ün Rüyası yazarı
Yazar
8.4/10
4 Kişi
20
Okunma
2
Beğeni
1.130
Görüntülenme

Alper Gürkan Sözleri ve Alıntıları

Alper Gürkan sözleri ve alıntılarını, Alper Gürkan kitap alıntılarını, Alper Gürkan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçekle gerçek olmayanın (sanal), modelle gerçeğin birbirine karıştığı bu dünya, Baudrillard’ın hiper-gerçek dünyasıdır: “Habersizsiniz, top­lumsal sizsiniz, olay sizsiniz…” Baudrillard, konuyu kısmen başka bir düzlemde ele almışsa da ‘Yeni Medya’ ile işaret ettiği alan, bu­gün bir düzen olarak ortada durmaktadır. Ki bu düzende her birey başlı başına bir medya kanalı olmuştur adeta. Bireylerin, kaç takıpçisi olduğu, ürettiği içeriklerin ne kadar paylaşıldığı gibi verilerin ölçümünü yapan (…) birçok site (bile) vardır.(90) Modern sürecin ötesinde postmodern süreçte, artık herkes kendine ait bir sayfada yazarlık yapabilir, ucuzlatılmış teknolo­jiyi kullanarak fotoğraf çekip, film kurgulayabilir, kendi atölye­sinde hobilerini “sanat ”a dönüştürebilir. Bu sayede kültür başlığı altında sanat ve hobi birleştirilir ki bu postmodern süreçte her şe­yin iç içe geçmişliğiyle uyumlu bir durum var eder. Horkheimer ve Adorno’nun yazdıkları gibi:“Her şeyin her şeyle özdeş olmasının bedeli hiçbir şeyin kendiyle özdeş olmamasıyla ödenir.” (91)
Her şeyin metalaştırılması yoluyla elde edilen yüksek kültür- popüler kültür denkliği sayesinde görünüşte toplumsal anlamda eşitlikçi bir yapı oluşturuyor ve bireyselleşme öne çıkıyor gibidir. Oysa gerçek böyle değildir. Hatta bunun tam da karşıtı bir gerçek­lik söz konusudur; Çünkü kültür endüstrisi, bireyi de bir “özne de­ğil nesne” konumuna yerleştirmektedir.
Reklam
Modern dönemde baskın ideoloji olan kapitalizm açısından kültürü ele almak gerektiğinde sistem için kültür iki süreç itiba­riyle önem kazanmaktadır: Üretim ve tüketim süreçleri, ilk olarak kapitalist sistem, üretim sürecinde kültürü bir yeniden-üretim va­sıtası olarak değerlendirir. Yani çalışanların üretim dışı zamanları­nın, üretim için harcayacakları emeği yenilemesi demek olan eme­ğin yeniden-üretimi; insanların yaşam biçimlerine doğrudan el atılıp bireyi sisteme bağlayacak bir hâlde tutmayı da içerir. Bu an­lamıyla kapitalizm için kültür, üretimin devamlılığı için üreticileri daima verimli ve hazır tutmak gereğine göre biçimlendirilir. Zamanın tam planlı hâle getirilmesi, niceliğin ön plana çıkarılması, fay­danın en büyük değer olması gibi biçimlendirmeler sayesinde,ör­neğin insanlar fast-food ya da hazır gıdalara yönlendirilir; hikmet, felsefe, ilim, sanat yerine çabuk ve kolay alınılanabilecek eserlere, zaman öldürecek oyunlara, eğlenceli (komik ya da erotik) içerik­lere çekilir. Popüler olana özendirilen kitleler, özendikleri nesne­lere erişebilmek adına kölece bir çalışma düzenine boyun eğerler ve sistemin çarkı içinde sadece emeklerini değil boş zamanlarını da satarak ezilmeye devam ederler. Tüm kültürel alanlar bu sa­yede ticarîleştirilmiştirler.
Aşkınlıktan kopuşla hakimiyet kazanan akıl, doğada bulduğu mekanizmi çözümlediği oranda kendi kurallarını koymaya ve böylece tüm varoluşa hükmederek onu denetim altına almaya çalışmaktadır.
Büyüyen Ay
Bugün uygarlık krizi olarak adlandırılan şey, maddi iktidarın manevi otoriteyi etkisiz hale getirmişliğinden ibarettir.
Büyüyen Ay
Bütün manastırlar yıkılıp da rahipler laik dünyaya sürüldüğünden beri, bu bizim hikayemizmiş gibi yaşamın anlamı saydığımız her şeyi, yaşamın dışında tutmak şartıyla anabiliyoruz.
Büyüyen Ay
Reklam
İktidar önce bilgiyi ele geçiriyor, sonra bu bilgiye dayalı bir kurgu inşa ediyor ve nihayet bu kurgu gerçeklik olarak dayatılıyor ve insanların gerçeğe saygılı olması üstüne bir ahlak ve hukuk inşa ediliyor.
Büyüyen Ay
Postmodernite, ortaya çıkan karanlığın üstünü örtmek ve Aydınlanma'dan sirayet eden hastalıkları modernlik lehine tedavi etmek amacına hizmet eder.
Büyüyen Ay
Aklın özgürleşme eğilimi faydanın yeniden biçimlendirilmesinden ibarettir.
Büyüyen Ay
Birisinin birdenbire soruluveren bir soru karşısında hazır bir cevabının olmaması güzeldi. En azından sorulan şeyi sahiden düşüneceğinin alametiydi.
Reklam
Popüler olana özendirilen kitleler, özendikleri nesne­lere erişebilmek adına kölece bir çalışma düzenine boyun eğerler ve sistemin çarkı içinde sadece emeklerini değil boş zamanlarını da satarak ezilmeye devam ederler. Tüm kültürel alanlar bu sa­yede ticarîleştirilmiştirler. Bu durum aynı zamanda kültürün kapitalist sistem için işleyen ikinci süreci olan tüketim boyutuna da karşılık gelmektedir.
Anlam inşa edici bir araç olan dil aynı zamanda bu anlamın parçalanmasına, yıkılmasına veya yeniden inşâ edilmesine de olanak sağlamaktadır.
Büyüyen Ay
yeryüzü cenneti arayışı..
“Ütopyanın varlık şartları ancak Tanrısal olandan kopuşla mümkün olduğundan ütopik gelişmeler sekülerleşmeyi takip etmiştir. Ortaçağ yaşam biçimini ve Hıristiyanlığın mevcut formasyonunu gayr-ı insani bulan hümanist bir kesimin öncülüğünde başlayan ‘içsel dönüşüm/Rönesans’ ilan ederek tanrıyı yeryüzünden atmasının ilk kıvılcımlarıydı.” (Ανcι, 2012:389)
Aydınlanmacılarda yaygın bir fikir olarak tabiattan bilgi temin etmek için ona işkence etme fikri, sadece bilgiyi değil düşünceyi, doğayı, insanı ve toplumu da nesnel ölçütler çerçevesinde bir kalıba zorlayacak ve onu biçimlendirmek adına yine işkence ve tahakküme başvuracaktır.
Büyüyen Ay
Aydınlanma ile akıl, Tanrı'nın yerini alırken ilahi takdir de yerini tarih bilimine bırakmıştır.
Büyüten Ay
57 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.