Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alper Gürkan

Alper GürkanKaragöz'ün Rüyası yazarı
Yazar
8.4/10
4 Kişi
18
Okunma
2
Beğeni
1.116
Görüntülenme

Alper Gürkan Gönderileri

Alper Gürkan kitaplarını, Alper Gürkan sözleri ve alıntılarını, Alper Gürkan yazarlarını, Alper Gürkan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
yeryüzü cenneti arayışı..
“Ütopyanın varlık şartları ancak Tanrısal olandan kopuşla mümkün olduğundan ütopik gelişmeler sekülerleşmeyi takip etmiştir. Ortaçağ yaşam biçimini ve Hıristiyanlığın mevcut formasyonunu gayr-ı insani bulan hümanist bir kesimin öncülüğünde başlayan ‘içsel dönüşüm/Rönesans’ ilan ederek tanrıyı yeryüzünden atmasının ilk kıvılcımlarıydı.” (Ανcι, 2012:389)
desaklarizasyon (sekülerleşme) süreci
Böylece modernitenin ilk ve en etkin neticesi, insan aklının kendi kendine yeterliliği fikrine uygun biçimde kendisini bağlayıcı nitelikteki tüm değerlerden sıyrılması olmuştur. Bu özgürleşmenin geleneksel değerlerle kurulu dünya açısından anlamı, mutlak olanın (tanrısal gerçekliğin) yerini mümkün olanın (tikel olasılıkların) almaya başladığı bir desaklarizasyon (sekülerleşme) süreciyle yüzleşmedir.
Reklam
modern ve geleneksel dönemlerin üç temel farkı
Yaklaşık olarak Rönesans döneminde belirginleşmeye başlayan ve ontolojik izahla epistemolojik dayanakların farklılığı itibarıyla modern dönemi geleneksel dönemden ayıran bu üç özellik şunlardır: a. Modernliğin rasyonalitesi (öznel aklîlik), b. Öznelleşme ve insan-merkezlilik fikri, c. Sekülerleşme.
Gorz, insanlığın "bu bana yeter" noktasından "fazla mal göz çıkarmaz"a nasıl geldiği üstüne düşü­nürken "geleneksel düzenin parçalanması" ile bazı şeyleri özetler: "Ahlaki ve dini kuralkoyucu gerçekliklerin çöküşü ve dini kurumla­rın çürümesiyle birlikte" doğru ve evrensel olanın meşruiyeti için hiçbir otoriteye ihtiyaç kalmamış ve başarı, kişisel takdir ve yaşam kalitesi sorunu olmaktan çıkıp kazanılan, biriktirilen servetle ölçü­lür olmuştur. "Kapitalizmin ruhu"nun çalışmayla ihtiyaç arasındaki bağı koparmasının da anlamı budur: İhtiyaçların sınırlı niteliğinin ötelenmesi, yani zamanla tüketime evrilecek birikim ...
Sayfa 162 - PdfKitabı okudu
Açık ve net olarak...
Yaşama biçimi toplumun hakiki ahlakının, cevherinde olanın dışavurumundan ibarettir. Kişinin davranışına yerleşmiş bir değer, onun sadece ahlakını gösterdiği gibi kültüre yerleşmiş bir değer de toplumun ahlakının ne olduğunu gösterir.
Sayfa 148 - PdfKitabı okudu
Ahlak töresel bir değer olarak bir taraftan geçmişten besle­nerek gelirken diğer taraftan yeni karşılaşılan meseleler üzerinden sürekli güncellenmekte, ahlâki olanla olmayan yer değiştirmekte­dir. Bu güncelleme sabit bir ahlâki durumun olmadığını, geçmişten bugüne taşınan şablonlar üzerinden yeni ahlâki çıkarımlar üretil­diğini gösterdiği için şüphe çekmekte. Ne var ki bunu aşmak için ahlâki toplumsal faydaya ilişkin bir değer yönelimi veya normlar olarak sabitlemek de pek olanaklı görünmez.
Sayfa 143 - PdfKitabı okudu
Reklam
Propaganda ve manipülasyonlarla zihni karartılan dünya, dilenen biçimde şekillendirilmeye başlanmış­tır. Kısaca denilebilir ki kültürün ideolojik araç haline gelişindeki temel maksat, toplumun kitleselleştirilmesidir.
Sayfa 114 - PdfKitabı okudu
Bilgi, edinilen, üretilen bir nesnellik değil; bizatihi tecrübe edilen, eyleme neden ve kaynak olan bir ilkedir. Bilgi, en temelde dün­yayı anlama ve kavrama faaliyetleri için bir anahtar ve model ola­rak, modern dönemle birlikte kişisel/vehmi akla indirgenmiş, böy­lece değer olgusunun da bireyle ilişkilendirilmesinin yolu açılmıştır.
Sayfa 104 - PdfKitabı okudu
Geleneğini kültürleştiremeyen toplumların kültürlerini gele­nekleştirdikleri açıktır. Çünkü toplumun yeniden üretimi için her nesil bir aktarım yapmak zorundadır.
Sayfa 82 - PdfKitabı okudu
Kültür, benliktir oysa. Bir toplumun, hangi zihinsel süreçler içinden geçerse geçsin bilincinin derinlerinden damıttığı kişiliği, ruhunun yoğunlaşmasında vücut bulan özgün olma halidir.
Sayfa 62 - PdfKitabı okudu
Reklam
Sorun; sözü edilen tahakkümün yozlaştırıcı etkisinin ahlakı, siya­seti, dini de denetim altında tutması ve bunu merkezileştirerek ev­rensellik söylemi ile her yer ve kişiye dayatmasıdır. Doğru, iyi ve güzel; etik kuralları, fayda ve estetiğin ölçütleri gibi şablonlar içe­risinde dayatılmakta ve evrenselleşmiş değerlerin dışında kalan her şey reddedilmektedir.
Sayfa 32 - PdfKitabı okudu
Rasyonalizm, bilgiyi akla atfetmekle gerçeğin bi­linemez bir hale getirilmesine sebep olmuştur demek yanlış ol­mayacaktır.
İlerleme fikri etrafında oluşturulan yeni değerler, Avrupa'nın kendi sanayileşme modelini "uygar dünya'' etiketi al­tında idealize ederek sosyolojinin inceleme alanına sokarken bu dünyanın dışında kalanların geri/gelişmemiş halleri antropolo­jiye bırakılmıştır. Böylece icat edilen bir Doğu-Batı ikiliği de de­şelenerek ekonomik ve siyasal tahakkümün her boyutu meşrulaştı­rılmış ve modernliğin alamet-i farikası saydığımız rasyonalizm bir buhranla dünyayı paramparça etmiştir.
Ne söylediğinin bir önemi olmamasına rağmen her ideo­loji, desteğini almayı amaçladığı bir grup ya da kitleyi hassasiyet­lerinden yakalamak durumundadır.
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.