"Kelimeler falan" hafifçe gülümsedi, "insanları tanımak gibi. Türedikleri yerler yani. Kim kiminle akraba. Farklı durumlarda nasıl davranıyorlar. Hem zaten... (...) "zaten, 'zaman geçirmek' diye bir şey yok. Zaman geçmez."
Geçmez mi? ne demek istiyordu?
"Ne bileyim. Belki de tersi geçerlidir: Biz zamanın içindengeçiyoruzdur. Ne bileyim? Belki de zaman insanlardan geçer."
[sayfa:256]-
"Mutsuz insanlar, genel olarak, acı çekmenin geleneksel biçimlerine saplanmış durumdadır; hayatlarını mutsuzluğun beş altı klişesinden birinin verim-siz gidişatı çerçevesinde geçirirler. Diğer taraftan, mutluluk nadir rastlanan, güzel bir vazo gibidir, bir tür Çin vazosudur; mutluluğa erişmiş az sayıda insan, hepsi de kendi sure-tinde, benzeyişinde olmak üzere, onu yıllar boyunca şekillendirip düzenler; bu nedenle de, mutlulukların hiçbiri diğerine benzemez. Mutluluklarına biçim verirken kendi acılarını, utançlarını da aşılarlar. Tıpkı cevherinden altın elde etmek gibi. Dünyada mutluluk var, Alek, rüyalardan kısa ömürlü olsa bile, var."
❝Hiçbir şeye heves etmeyenler soğur ve ölmeye başlar. Gerçekten arzulamaya başlamak gerekir.Ne demek istediğimi anlıyorsanız,hayatı iki elinizle kavrayın ki,kaçıp gitmesin.Aksi takdirde her şey kaybolur.❞
✱
❝Sorular zorlaştıkça ve karmaşıklaştıkça, giderek daha fazla insanın basit cevaplara, tek cümlelik cevaplara, tüm acılarımızın suçlularını hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde işaret eden cevaplara, kötüleri yok edip ortadan kaldırırsak tüm sorunlarımızın anında ortadan kalkacağını garanti eden cevaplara duyduğu açlık da artıyor.❞
✱