Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

André Aciman

André AcimanAdınla Çağır Beni yazarı
Yazar
8.2/10
1.461 Kişi
4.329
Okunma
141
Beğeni
10,8bin
Görüntülenme

En Yeni André Aciman Sözleri ve Alıntıları

En Yeni André Aciman sözleri ve alıntılarını, en yeni André Aciman kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen kitap gibi konuşuyorsun arkadaşım, ama biz bu gece kısa şiirler yazıyoruz sadece.
Sayfa 184Kitabı okudu
Kitap okuyanlar gizlenen insanlardır. Kim olduklarını gizlerler. Gizlenen insanlar kim olduklarından her zaman hoşlanmaz.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Sen beni kimsem o, yani sen benimleyken olduğum kişi yapıyorsun Oliver.
Amor ch’a null’amato amar perdona.
Seven hiç kimseyi sevilmekten dışlamayan aşk; Francesca’nın Inferno’daki sözleri. Bekle ve umutlu ol. Ben umutluydum, fakat istediğim şey hep buydu belki de. Sonsuza dek beklemek.
“Lütfen, canımı yakma,” ki bunun anlamı, “istediğin gibi yak canımı”dır aslında.
“Gitmek zorunda mıyız?” ‘Kal’ demek için aklıma gelen en yakın sözler bunlardı. Benimle kal. Elin istediği yere gitsin, mayomu çıkar, al beni, hiç ses çıkarmam, hiç kimseye söylemem…
Reklam
Bu yüzden mi insanlar “belki” derler, “evet” demek istedikleri ama sizin bunu “hayır” olarak düşünmenizi umdukları, fakat aslında söylemek istedikleri, ‘Lütfen daha sonra bana bir kez daha, sonra bir kez daha sor’ ,olduğu halde?
Hoşlanmak nedir ki, tapmaktan söz ediyorken?
Sayfa 106 - ElioKitabı okuyor
kavafis'in şimdi dandik bir müzeye dönüştürülmüş dairesi açık pencerelere rağmen basık ve boğucuydu. mahallenin de basık bir havası vardı. içerisi epey loştu ve sokaktan gelen tek tük ses haricinde muhtemelen terk edilmiş bir depodan toplanmış seyrek, eski eşyaya ölümcül bir sessizlik çökmüştü. yine de daire bana şairin en sevdiğim şiirlerinden birini hatırlattı; gençlik günlerinde aşığıyla birlikte uyuduğu yatağa öğleden sonra düşen ışık huzmesiyle ilgili şiirini. şimdi, şair aynı yeri yıllar sonra ziyaret ettiğinde mobilyaları gitmiş, yatağı gitmiş, daireyi de bir ofise dönüşmüş buluyor. ama bir zamanlar yatağın üstüne düşen huzme onu terk etmiyor, sonsuza dek anılarında yaşıyor. aşığı bir hafta içinde döneceğini söylemiş ama hiç dönmemiş. şairin hüznünü paylaşıyorum. insan zor toparlanıyor.
çoktan ölmüştüm; oysa ölmek için genç, çok gençtim.
Reklam
yirmi yıldır ölü bir adamın hayatını yaşıyorsun. herkes biliyor bunu. eşin, çocukların, eşinin arkadaşı bile, nazi almanyası'ndan sürülen yahudilerle ilgili konferansta tanıştığın çift bile yüzünden okuyor. erica ile paul da biliyor, yunan ateşi ve yunan triremeleri çalışan akademisyenler de, iki bin yıl önce ölen sokrates öncesi düşünürler bile anlıyor. bunu bilmeyen tek sen varsın. ama artık sen bile biliyorsun. ihanet ettin. neye, kime? kendine.
her şey bir perdeydi, hayatın kendisi dikkat dağıtıcı bir araçtı. şimdi önemli olan tek şey yaşanmayandı.
sen yanlış hayatı yaşadın dostum, yaşaman için verileni de neredeyse bozdun.
müzik, nasıl soracağımı bilemediğim soruları yanıtlamıyor. bana ne istediğimi söylemiyor. bana hâlâ aşık olabileceğimi hatırlatıyor ama aşık olmak ne anlama geliyor biliyor muyum, artık emin değilim. insanları hep düşünüyorum, yine de istemediğim kadar çok insanı incittim. ne hissettiğimi bile bilmiyorum ama hâlâ bor şeyler hissettiğim kesin, bir yokluk ve kayıp hissine benzese de, belki başarısızlık, uyuşukluk ya da safi bilgisizlik. bir zamanlar kendimden emindim, bir şeyler bildiğimi sanıyordum, kendimi bildiğimi sanıyordum; insanlar, izin istemeden paldır küldür hayatlarına girdiğimde -hoş karşılanmayabileceğim aklıma bile gelmiyordu- uzanıp onlara dokunmama bayılıyorlar sanıyordum. müzik bana hayatımın olması gereken ama olmayan halini hatırlatıyor. ama beni değiştirmiyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.