Kitabın temel tezlerinden biri ; bir çok yazarın eserinden yola çıkarak. Yahudiliğin büyük çoğunluğunun Sami kökenli olmayıp, Hazar - Türk kökenli olduğunu ortaya koyan tarihsel kanıtları derliyor.
Son bölümde ise, Yahudilerin İncil’de anlatılan bir kabilenin soyundan geldiği yolunda halk arasındaki yaygın inancın, antropoloji ve tarih bilimlerinin bulgularına nasıl ters düştüğünü kanıtlarını göstermeye çalışıyor. Antropologlara göre, bu inanca ters düşen iki gerçek vardır: Biri Yahudilerin fiziksel nitelikleri açısından birbirinden çok farklı oluşu, ikincisi de içinde yaşadıkları ülkenin yerli halkına benzemeleridir. Yazar, bir ülkenin Yahudileri ile o ülkenin yerli halkı arasındaki benzerliğin, değişik ülkelerde yaşayan Yahudiler arasındaki benzerlikten daha fazla olduğunu gördüğümüzü vurguluyor. Bununla birlikte birkaç yüzyıl boyunca sınırlı koşullar altında gettolarda yaşamaktan kaynaklanan bir tip karakterize edilebilir. Bunun nedenleri; içeriden evlenme, genetik dağılım ve seçilim baskısıdır.
Bu kitapta sunulan görüşe göre bu eski Yahudilerin çoğunluğu Türk kökenli, aralarına biraz da Filistinli ya da başka kişilerin katılmış olduğu bir karışımdır.
Kitabın ilk yayınlandığı 1976 yılından beri bu tezi ( Hazar yahudilerinin Sami kökenli olmayıp, Hazar - Türk kökenli oldukları ) kanıtlayacak kesin bilimsel veriler elimizde bulunmamakta. Ancak yazar belli bir mantık sistemi içinde tezini sunmuş. Tarihsel verileri, bilimsel kanıtları tek yol gösterici olarak almak zorundayız.