Prof. Dr. Aslıhan Dönmez - Psikiyatri uzmanı ve nörobilim doktoru. Çalışma alanları kaygı bozuklukları, depresyon ve yeme bozuklukları. Uzmanlık alanı Bilişsel Davranışçı Terapi. Halen Boğaziçi Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak dersler veriyor.
Yeme bağımlılarının çoğunda kompülsif/takıntılı davranış kalıbı sadece yeme davranışıyla sınırlı değildir. Hemen hemen tüm davranışlarında benzer örüntü görünür. Yani bir davranışı abartarak, sonuna kadar, tekrarlayıcı bir şekilde yapma eğilimi gösterirler. Örneğin bir dizi izlemeye başlar ve dizinin bütün bölümlerini peş peşe, bazen uykudan feragat ederek, takıntılı bir biçimde birkaç günde bitirirler. Haz veren davranışlara yönelik çoğunlukla böyle bir davranış kalıbı geliştirirler. Genellikle sabırsız ve dürtüseldirler.
"Eğer yeme davranışı kişiyi mutlu etseydi, yeryüzünün en mutlu insanları kilolu insanlar olurdu ve biz de sürekli yemek yiyen canlılar olurduk. Oysa fazladan alınan kalorinin çoğumuzda yarattığı, suçluluk ve pişmanlık gibi olumsuz duygulardır."
Yeme davranışı olumsuz duyguyu düzeltmek için kullanılan bir başa çıkma stratejisi, stresi maskeleme ve hoşa gitmeyen duygulardan kaçınma davranışı haline gelebilir. Klasik anlamda duygusal yeme ile kastedilen durum budur.
Prof. Dr. M. Hakan Türkçapar'ın editörlüğünde hazırlanan Hayatı Anlamak serisinin bir kitabı. Her kitapta farklı bir soruna odaklanılıyor. Bu kitapta da yeme bozukluğu üzerinde durulmuş.
Açıkcası kendimde de bazen farkettiğim problemlerden biri. Bilinçlenmek ve insanların bu bozukluğa karşı nasıl psikolojik savaş verdiklerini okumak çok yararlı oldu benim için. Herkesin hikayesi elbette ki kendine özel. Ancak her birinden kendimize destek bulmak da kişinin kendisi için çok önemli.
Kitap dili itibari ile kimseyi zorlamayacak açıklıkta. Akıcı ve anlaşılır bir şekilde yazılmış. Dört bölümden oluşan kitapta, yeme bozuklukları nelerdir, neden olur, tedavisi nasıl gerçekleştirilir ve yeme bozukluğu yaşayan bireyler kendilerine nasıl yardım eder başlıklarıyla konuyu irdeliyoruz.
Tüm bu soruların cevabını içeren bu kitabı kesinlikle bu problemi yaşayan yaşamayan herkese öneririm
Eğer yeme davranışı kişiyi mutlu etseydi, yeryüzünün en mutlu insanları kilolu insanlar olurdu ve biz de sürekli yemek yiyen canlılar olurduk. Oysa fazladan alınan kalorinin çoğumuzda yarattığı, suçluluk ve pişmanlık gibi olumsuz duygulardır.
“Bir kişinin hayatında ne kadar boşluk varsa, bir psikiyatrik hastalığın gelip o boşluğu doldurması o kadar yüksek ihtimaldir. Buradaki boşluk basitçe kişinin yapacak bir işinin, bir hayat meşgalesinin olmamasi değildir. Elbette ki kişinin bir işinin, uğraşısının olması da hayatı doldurmak açısından önemli ama yeterli değildir. Buradaki boşluktan
Eğer hayatınızın bir yerinde yemek yeme davranışı ile ilgili ters giden bir durum olduğunu sezinliyor ve bu konuda bir yardıma ihtiyaç duyuyorsanız bu eser ihtiyacınız olan farkındalığı kazandırıyor diye düşünüyorum