Bassam Tibi Gönderileri
Bassam Tibi kitaplarını, Bassam Tibi sözleri ve alıntılarını, Bassam Tibi yazarlarını, Bassam Tibi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bu anlayış Baas Partisi altında
Bu popülist Alman hayranı Arap milliyetçi geleneğini başlatan Sati el-Husri idi. Savunduğu milliyetçilik fikri anlaşılmaz, fanatik veya faşist değildi, ancak Michel Eflak'ın formüle ettiği fanatik milliyetçilik şeklinin temellerini oluşturmuştu. Bu anlayış Baas Partisi altında Irak ve Suriye'de yarı-faşist askerî bir diktatörlük olarak ifadesini bulmuştur.
Sayfa 161Kitabı okudu
Suriyeli Arap milliyetçiler ulusal devrim argümanını isyanı meşrulaştırmak için kullanıp Şerif Hüseyin’i liderleri yaparken, daha sonra bu argümanlar "kafir" Türklere karşı İslam'ın ayaklanması olarak yorumlandı.
Sayfa 155Kitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu”na ve müttefiki Almanya'ya karşı savaşan sömürgeci güçler bu ayrılıkçı harekete geniş bir destek verdiler: “İngiliz tarafı elindeki tüm imkânları Arap milliyetçilerini Türklere karşı kışkırtmak için kullanıyordu ve Arap milliyetçilerini kendi amaçları için insafsızca suistimal ettiler
Sayfa 154Kitabı okudu
5. Ordu Kumandam ve Jön Türklerin Suriye sorumlusu Cemal Paşa Fransız Konsolosluğu’ndan ele geçirdiği dokümanlarla Arap millî hareket üyelerinin Fransa ile olan ilişkilerini ispatlamıştı ve bunun sonucunda harekete karşı kapsamlı bir kampanya yürütmeye başladı ve çok sayıda kurban verildi.
Sayfa 154Kitabı okudu
19. yüzyılın edebi yenileşmesi, Hristiyan bir alim olan Nasif el-Yazıcı (1800-1871) tarafından başlatılmıştır. El-Yazıcı klâsik Arap edebiyatı çalışmaları esnasında çağdaşları arasında Arapça’ya en hakim kişi idi.” Amerikalı misyonerler El-Yazıcı'yı kendileri için Arapça yazılan metinlerin hazırlanması ve tashih edilmesi için tutmuşlardı ve ayrıca İncil'in Arapça tercümesi de onun elinden geçmişti.
Sayfa 136Kitabı okudu
Abduh'un düşüncesi
Abduh için dinin dahil olmadığı bir millî eğitim düşünülemez. Mısır ruhu din ile tamamen içiçe geçmiştir ve bu ruhu İslâm'dan ayırmak artık imkânsızdır. Eğer birisi Mısır milletini din olmaksızın eğitmeyi ve geliştirmeyi umuyorsa, bu bir çiftçinin çorak arazide tohum ekmesine benzer beyhude bir çabadır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Abdülvahhab sahih İslâm’a aykırı kabul ettiği davranışlar gözlemledi ve görevinin Müslümanları sahih inanca döndürmek olduğuna inandı.” Abdülvahhab dört Sünnî mezhebten biri olan Hanbeliliği katı bir şekilde savunuyordu ve 14. yüzyılın önde gelen Hanbelilerinden İbn Teymiye ve İbn Kayyım el-Cevziye'nin siyasî teolojisini kullanıyordu
Sayfa 113Kitabı okudu
Abdülvahhab Osmanlı yönetiminin despotik otokrasisine değil, yönetimin içine düştüğü ahlâkî bozukluk ve sefahatine itiraz ediyordu. O, sadece Arapların İslâm’ı orijinal ve asıl saflığına geri döndürebileceğine inanıyor ve müslümanların bu ütopyayı başarabilmesi için onları mobilize etme görevinin kendi yaşamının amacı olduğunu düşünüyordu.
Sayfa 113Kitabı okudu
Vahhabilik
hiçbir zaman tam anlamıyla Osmanlı yönetimine tâbi olmamış Arap yarımadasında, “Arapların” öncülüğünde bir hareket başlamıştı. Amacı ise başlangıçtaki İslâm’a dönmekti. Potansiyel olarak milliyetçi unsurlar ihtiva eden bu istekler Osmanlı'ya, yani yabancı bir güce karşı idi. Hareket siyasî ve dinî ifadesini, geleneksel bir eğitim almış olan Muhammed İbn Abdülvahhab'ın (1703-1791) yaşamı ve öğretilerinden kaynaklanan Vahhabilik’te buldu.
Sayfa 112Kitabı okudu
Çünkü Napolyon Mısır'a geliş nedenini, sadece Osmanlı ve Memlûklerin çürümüş yönetimlerini kaldırmak için değil, ayrıca İslâm’a yeniden hayat kazandırmak için olduğunu da iddia ediyordu.
İlk bildirisi Arapça idi ve bir broşür olarak dağıtıldı. Bu broşür öncelikle besmele ve kelime-i tevhid ile başlıyordu (Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla, la ilâhe illallah).
Sayfa 99Kitabı okudu