Bülent Yıldız

Kitab-ı Zuhur yazarı
Yazar
8.1/10
18 Kişi
79
Okunma
12
Beğeni
2.822
Görüntülenme

Bülent Yıldız Gönderileri

Bülent Yıldız kitaplarını, Bülent Yıldız sözleri ve alıntılarını, Bülent Yıldız yazarlarını, Bülent Yıldız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"sanki ölüler oratoryosunda koloratur sopranoyum da cümlem eksik, notalarım çaresiz, aryalarım öksüz kalmış. piç bir ölüm sancısı yüreğimde yer etmiş de ben o sancıya silah doğrultmuş tetiğe basmışım. namludan çıkan kurşunlar sancıyı ıskalamış, yüreğimi delip hislerimi katletmiş sanki."
“Yaşamın teferruatlarıdır hayallerimizi oluşturan”
Reklam
222 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Değişik bakış açısı, farklı anlatım, karmaşa içerisindeki sizi özünüze döndüren , duygular içersinde sizi gezdiren ve aynı zaman da düşünme yetinizi yoran bir konu , okunmalı
Kitab-ı Zuhur
Kitab-ı ZuhurBülent Yıldız · Nota Bene Yayınları · 201452 okunma
“Çocuğunu uyutan annenin ninnisindeki tazelik de hislerimle birlikte tarumar olmuş sanki Boyozcum. De ki kan kırmızı şarapla sulamışım içimdeki kimsesizliği. Kimsesizliğim öyle coşmuş ki akordu bozulmuş armonilerin sessizliğini dinliyor gibiyim. Yokluğum sanki hiçbir açısal değer taşımıyor da, iç acılarımla yaşıyorum. İç acılarımın toplamı hep eksi çıkıyor Boyozcum, sokak savaşı karmaşasındayım anlıyor musun? Bir şehrin akşam silueti yıkılıyor gözümün önünde peyderpey. Pencerelerim kış doluyor durup durup. Kışa kesiyorum hiç yoktan. Ya kopmaya çalışıyorum bilincimden ya da bilincim beni koparmaya çalışıyor kendinden. Sanki ölüler oratoryosunda koloratur sopranoyum da cümlem eksik, notalarım çaresiz, aryalarım öksüz kalmış. Piç bir ölüm sancısı yüreğimde yer etmiş de ben o sancıya silah doğrultuş tetiğe basmışım. Namludan çıkan kurşunlar sancıyı ıskalamış, yüreğimi delip hislerimi katletmiş sanki. İnsan neden hislerinin katili olur Boyozcum? Hisler gidince geriye kalan nedir, ha nedir?”
Çünkü hakikat gözün görebileceği yakınlıkta, aklın eremediği uzaklıktadır Boyozcum. Ama görmeyince göz, katlanamıyor akıl bu ayrılığa. Akıl, hep gözün görmesini istiyor. Göz görsün, gönüller hoş olsun, baştan çıksın istiyor akıl. Göz görmeyince akıl deliriyor anlıyor musun? Zıvanadan çıkıyor, şirazesi kayıyor. Endaze sakata geliyor. Hani ayrılık şarkılarına gözyaşlarımız musallat oluyor ya hep bu yüzden. Aklımız uçup gidiyor bir yerlere. Nereye gittiğini bilmiyoruz. Kayboluyor öyle boşlukta. Akıl serkeş bir bedende anlamsızlaşıyor. Böyle olunca daha bir katlanılmaz oluyor akıl. Hakikatin önündeki kapılar artıyor Boyozcum. İşte ben o kapıları teker teker açıp girmek istiyorum içeri. Katlanmak istiyorum artık anlıyor musun? Aklım ersin, gözüm görsün, kalbim derbederleri oynamasın istiyorum.Bırak da uzaklara gideyim Boyozcum. Bırak da kapıları açayım teker teker. Açıp gireyim içeri. Hakikati göreyim. Kucaklaşayım onunla. Öpüp koklayayım. O da isterse öpüp koklasın beni. Öpüşelim, koklaşalım bir süre. Hasret giderelim."Neredeydin bugüne kadar" diyeyim sonra. "Buradaydım" desin. Benim nerede olduğumu sorsun."Oradaydım" diyeyim. "Oralarda işler kötü galiba" desin. "Boşver şimdi bunları diyip sözünü kesip "özledik" diyeyim. "Özleyen insan gelirdi" diye sitemde bulunsun. Özeleştiri yapayım. Özümü alıp bağrına bassın, eleştirimi isterse siktir etsin.
''Yaşayan zamanın kurucusu olmak varken niye ölü zaman bekçiliğini tercih ettin ki çok saçma! Alt tarafı saat, insan muamelesi yapmana ne gerek var?'' ''Tamam, insan değiller ama insan yaşamının en önemli öğelerinden birini teşkil ederler. Sen ona bakınca akrep, yelkovan, kurma kolu falan görürsün ama o sana baktığında yaşantısını düzenleyeceği birini görür.''
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 121 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.