İnananlar yalnız Allah'a güvensinler, o gizli fısıldaşanlardan Allah'a sığınsınlar. Allah onların kalplerinde olanı da ve her şeyi de bilendir, işitendir.
Basılmasını merakla beklediğim bir kitaptı. İlk defa bir Türk kadın yazarın polisiye türünde yazmış olduğu bir kitabı okuyacağım içindi bu heyecanım. Yazarının özellikle avukat olması ve daha önceki başarılı kitaplarının da olması benim beklenti düzeyimi yükseltmişti. Beklediğimden çok daha iyisi ile karşılaştığımı da söylemeden edemeyeceğim.
Merhaba sevgili kitap dostlarım,
bugün sizlere tanıtacağım kitabım Canan Acar'ın @av.cananacar sihirli kaleminden #bircinayetleylası.
Kitabımız, @fenikskitap 'dan çıkarak okuyucusuyla buluşmuş.
Beyoğlu'nda TABULA 33 adıyla çok ünlü sanatçıları ağırlayan sanat galerisi bir sabah cinayet ihbarıyla gündeme gelir. Galerinin bodrum katında 5 kişinin cesedi bulunur. Adının Leyla olduğu öğrenilen bir kadın da ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılır. Cinayete kurban gidenlerin yakınlarına ve Leyla'nın ailesine haber verilir. Leyla, galeride ressamdır. Bu esrarengiz olayla ilgili cinayet büro amiri Nazım ve ekibi görevlendirilir. Nazım, aslında felsefe okumak isterken kendini nasıl olmuşsa cinayet büroda bulmuştur. Felsefe, psikoloji ve mitolojinin iç içe geçtiği kurgusu muhteşem bir polisiye.
Kitabın sonuna kadar heyecanın azalmadığı sağlam bir metin. Gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim bir kitap arkadaşlar.
Peki;
-Leyla'nın derin uykudan uyanması ile olaylar değişik bir boyuta geçecek midir?
-Galeri sahibi Prof. Harun neden ortalarda yoktur ve kendisine neden ulaşılamaz?
-Cesetler neden çıplaktır burada neler olmuştur?
-Güvenlik görevlisi göründüğü kadar masum mudur?
-Leylanın annesi kızı için neden bu kadar tedirgindir bildiği birşeyler mi vardır?
Feniks Yayınları'ndan okuduğum ikinci kitap ama son olmayacak diyebilirim. Polisiye konusunda yazarın kalemine hayran kaldığımı da özellikle söylemek istiyorum. İyi ki melek annenizi dinlemişsiniz ve bu güzel kitapla tanışmamıza vesile olmuşsunuz sevgili @av.cananacar✏
@fenikskitap
Lorin,İstanbul'da yaşayan genç bir psikiyatristtir.Urfada yaşayan babası aniden vefat eder.Babasının bu ani kaybı ve Urfada kendisine emanet olarak verilen bir kitabı okumaya başlamasıyla hayatı sorgulamaya başlar.Eski nişanlısı,hayatına giren yeni esrarengiz aşk derken Lorin'in hayatının parçaları bir yapboz gibi birbirini tamamlamaya başlar.
'
'
Yazar bizleri Urfa'nın tarih kokan topraklarında çok güzel bir yolculuğa çıkarıyor.Dini ve ahlaki yönü olan,bol karakterli aynı zamanda sürükleyiciliğini sonuna kadar koruyan bir kitap.Severek okudum