Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Carla L. Klausner

Carla L. KlausnerSelçuklularda Vezirlik yazarı
Yazar
8.3/10
3 Kişi
14
Okunma
1
Beğeni
388
Görüntülenme

Carla L. Klausner Gönderileri

Carla L. Klausner kitaplarını, Carla L. Klausner sözleri ve alıntılarını, Carla L. Klausner yazarlarını, Carla L. Klausner yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nizamülmülk'ün ortaya koyduğu ideal görüşe göre meslekte ilerleme için başlıca şartlar kabiliyet ve liyakat olacaktı. Ancak gördüğümüz üzere, devlet görevlilerinin atanmasında sıkça etkili olan adam kayırma ve entrikalar yüzünden, görevde yükselmenin muntazam bir sisteme tabii olduğundan bahsedilemez.”
Sayfa 79 - Kronik KitapKitabı okudu
İDARE!
Hükemâ der ki, idarenin dört merhalesi vardır: Ilki kişinin kendi kendini idare etmesidir; İkincisi kişinin ailesini, çocuklarını ve hane halkını idare etmesidir; Üçüncüsü belli bir şehrin veya eyaletin idaresidir; Dördüncüsü bütün devletin idaresidir. Ve bir kimse eğer bunlardan birinin idaresinde yetersiz ise, ondan sonrakinin idaresinde daha da yetersiz demektir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Sultanın ölümünü, hemen her defasında, hayattaki akrabalar arasında yaşanan bir hâkimiyet mücadelesi izlemiştir.
Selçuklu yönetiminin yapısında, kendine has belli zayıflıklar daha en başta göze çarpmaktadır. Bunlardan biri, tüm hanedan mensuplarının iktidar üzerinde hak sahibi olduğu görülen Türk hâkimiyet anlayışından, askerî "iktâ" sisteminin yayılıp kullanılmasından ve ülkenin farklı kısımlarında bu ve diğer tür dolaylı idare usullerine bağımlılıktan kaynaklanan bölünme ve Adem-i merkeziyetçilik eğilimidir.
"Atabeglik müessesesi Selçuklu hâkimiyetinin başlangıcından itibaren görülmesine ve atabeg kavramı Türkçe olmasına rağmen, bu müesseseye Selçuklulardan önceki hiçbir Türk hamedanlığında rastlanılmamaktadır."
Sayfa 126 - KronikKitabı okudu
·
Puan vermedi
Vezirlik Müessesesine Bir Bakış
Devlet ile toplum arasında ki etkileşimi sağlayan yapılar ihtiyaç duyulmuştur. Yöneten ile yönetilen etkileşimlerini adaletli olduğu sürece devam ettirmişlerdir. Bu devamlılık devlet ile halk arasında güven ve sadakati getirirse, tarihteki varlığı güçlü olur. Ancak, devletin güç potansiyeli her zaman çekici olmuş, buna talep olan kişilerin
Selçuklularda Vezirlik
Selçuklularda VezirlikCarla L. Klausner · Kronik Kitap · 201914 okunma
Reklam
176 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Carla L. Klausner'in doktora tezi olan bi eser, Büyük Selçuklu Devleti'nin sivil idare sistemi üzerine yapılmış bir araştırma. Yazar sivil idarenin başı olarak vezirlik kurumunu irdeliyor. Klausner tarih boyinca vezirliğin nasıl bir yol izlediğini ve sonucunda önemini nasıl yitirdiğini anlatıyor. Büyük Selçuklu Devleti'nin yıkılmasının en büyük amillerinden biri olarak da vezirlik ve doğal olarak sivil idarenin bozulup gücünü yitirmesi, onun yerine askeri idarenin yükselmesini gösteriyor. Askeri idarenin temsilcileri atabeyler zamanla güçlenmiş, ellerinde besledikleri orduyla devlet içinde bağımsız hareket etmeye başlamışlardır. Zaten devlet yıkıldıktan sonra ortaya çıkan irili ufaklı atabeylikler bu durumu kanıtlamaktadır. Konuyla ilgilenen tarih öğrencilerinin, alana farklı bir bakış açısı sunması hasebiyle okumasını tavsiye ederim.
Selçuklularda Vezirlik
Selçuklularda VezirlikCarla L. Klausner · Kronik Kitap · 201914 okunma
Nizamülmülk'ün ortaya koyduğu ideal görüşe göre meslekte ilerleme için başlıca şartlar kabiliyet ve liyakat olacaktı. Ancak gördüğümüz üzere, devlet görevlilerinin atanmasında sıkça etkili olan adam kayırma ve entrikalar yüzünden, görevde yükselmenin muntazam bir sisteme tabii olduğundan bahsedilemez.
Yönetici zümre doğrudan halka karşı değil de, kendi yetkilerinin doğrudan kaynağı olan sultana karşı sorumlu olduğu için, ortaya çıkan sistem işlerin yürütülmesinde ahlaki gevşekliğe, bürokraside hizipleşmeye ve devletin en üst kademesinde devamlı süregelen bir şüphe, yolsuzluk ve entrika ortamının doğmasına sebep oluyordu.
Devletin, medrese eğitim sistemine verdiği destek yoluyla dini kurumu merkez yönetime bağlama girişimi, Selçukluların getirdiği büyük bir yenilik idi.
Reklam
Çok zaman ise askeri valiye yönettiği eyaletin gelirleri maaş olarak veriliyordu. Böyle olunca sivil idareciler doğrudan ona bağlı hale geliyorlardı.
Selçuklu yönetiminin yapısında, kendine has belli zayıflıklar daha en baştan göze çarpmaktadır. Bunlardan biri, tüm hanedan mensuplarının iktidar üzerinde hak sahibi olduğu görülen Türk hakimiyet anlayışından, askeri "ikta" sisteminin yayılıp kullanılmasından ve ülkenin farklı kısımlarında bu ve diğer tür dolaylı idare usüllerine bağımlılıktan kaynaklanan bölünme ve adem-i merkeziyetçilik eğilimidir. Bu eğilim, yurt edindikleri İslami yerleşim bölgelerindeki yerleşik düzeni benimseyen liderler ile onların emrindeki göçebe savaşçılar arasında doğan gerilim yüzünden daha da kuvvetlenmişti.
Selçuklular, sultanın dünyevi egemenliğini vurgulayıp, devlet idaresi ile dini, medrese eğitimi sistemi yoluyla birbirine bağlayarak, askeri liderlerin gücüne ve ihtiraslarına karşı dengeyi sağlayacak sivil idarenin üstünlüğünü yeniden tesis etmeye çalıştılar.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.