Writer of words. Drinker of Diet Cokes. Lover of all things cute and furry, especially her dog. Catherine has had her nose in a book since the time she could read and finally decided to write down some of her own stories. When she's not writing she can be found exploring her home state of Oregon, listening to true crime podcasts, or searching for her next book boyfriend.
Herkese Merhaba,
Yeni serimize güzek bir başlangiç yaptık. Beğendim ben bu sefer , ortalama kitaptı ama bence iyidi. Güzel bir hikayesi vardır, daha iyi yazılabilirdi hatta, eksikleri yerleri coğunluktaydı, bazı şeyler hemen geçiştirmişti. 7.5 puan verdim. Tam puanı aldı bence :D
Hikayeye gelirsek; Hem Everly hemde Hayes cocukluğundan
Everlyn, küçükken babasının yaptığı kaçırma olayını polise söyler ve bu şekilde ailesi tarafından dışlanır. Bu yüzden de kasabayı terk eder ama annesi ölüp, vasiyet bırakana kadar. Annesi dönmesi söyler ve evin de bakıma ihtiyacı vardır. Sonrasında Hayes'le karşılaşır ilk başta birbirini tanımazlar ama Hayes, Everlyn kim olduğunu öğrenir ve kasabayı terk etmesini ister. Bakalım neler olacak.
Ortalama bir kitaptı.
Konu itibarıyla sevdim güzeldi, ama tam anlamıyla sevdim diyebileceğim bir şeyler eksikti sanki.
Slow Born ilerleyen bir aşk hikayesi oldu bence. Ama kitabın kapağına konu olan kısım çok hızlı geçti yani kasabanın şerife istemiyordu ama yelkenleri çok hızlı suya indirdi ben orada bir nefretten aşka durumu da olmasını isterdim açıkçası.
Kitapta hakim olan duygular bence daha çok ailevi duygulardı. Yani birbirinden tamamen farklı iki aile ve o iki ailenin çocuklarına karşı tavırları aile olma şekilleri çok güzel işlenmiş.
Ayrıca yazarın karakterleri işleyiş biçimini çok sevdim Hayes, tam bir beyefendi ve Hislerinden emin ve onların peşinden gitti bu açıdan sevdim ama bayıldım mutlaka okuyun diyemem. Diğer karakterleri açıkçası merak ediyorum ama hemen çıktığı gibi alır okur muyum bilmiyorum.