Cemşid Bender 1927 yılında Konya’da doğdu. Gerçek adı Mehdi Halıcı olan, 1950 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1958 yılında Norveç’e gitti. Kooperatifçilik ihtisası yaptı. Adliyede mübaşirlerin ‘çingenelerin avukatı’ olarak tanıdığı Bender, 1988 yılında İzmir’e yerleşti.Cemşid Bender Yazın hayatına kardeşi Feyzi Halıcı ile birlikte İstanbul’da çıkardıkları Çağrı Dergisi ile başlayan Bender, bu tarihten itibaren özellikle Kürt tarihi, dili, kültürü ve mitolojisi ile Alevi kültürü üzerine bir çok kitaba imza attı. beyninde bulunan tümör nedeniyle uzun süre tedavi gören Kürt tarihçisi Cemşid Bender, 2008 yılında hayatını kaybetti.
Di serî de bêjim tu eleqa vê pirtûkê û Kurdîtî ye nîne... Ji ber navê wê min meraq kiribû û min xwend lê hinekî poşman bûm. Di pirtûkê de peyva 'kurd' jî nayê bîra min ku derbas bûye.
Min ev pirtûk ya ku wergerandine bi kurdî xwend. 17 kurteçîrok hene, Firat Cewerî û Süleyman Demir wergerî kurdî kirine. Min kurteçîrok zêde fêm nekirin bê çi dixwaze bêje xwendevanan(wekî ramana sereke û mijar). Serê kurteçîroke û dawîya wê lev nedihat. Ez dibêm belkî jî sedema wê wergerandin be, min Tirkî ya wê xwendiba belkî min e fêm bikira :d
Kürt Kızı ZengeCemşid Bender · Berfin Yayınları · 19994 okunma
Cemşid Bender genellikle "Kürt Uygarlığında Alevilik" "Kürt mitolojisi ve tarihi" gibi kitaplarıyla bilinir. Tek öykü kitabı olan 'Kürt kızı Zenge' yi bir gece yarısı hakkında hiç bir bilgi bulamama rağmen bir yakınlık duyurarak sahaftan buldum ve aldım. Kitap içerisinde farklı tekniklerle yazılmış birden fazla öyküyü içeriyor. Yazarın dili oldukça şiirsel ve keyifli yer yer anlamakta zorlandığımız üstü kapalı anlatımlı öyküler var. Benim en sevdiğim "Özgürlüğe Dilekçe" adlı öyküsü oldu. Genellikle Kürtler üzerine kurulu öyküler, kimi zaman gerçekçi kimi zaman gerçeküstülük içeriyorlar. Herkese keyifli okumalar diliyorum. Spas
Kürt Kızı ZengeCemşid Bender · Berfin Yayınları · 19994 okunma
Kendi tarihimiz ve kültürümüz ile ilgili rahat kitap bulamadığımız bir dönemde bu kitabı okumuş olduğum için çok şanslı görmüştüm. Bu kitap sayesinde mezopotamyanın nasıl insanlığın beşiği ve Kürtlerin bu coğrafyanın büyük oranda bu mirasın koruyucu ve aktarıcıları olduğunu anlamıştım. Bazı okurların bu kitaptaki abartılı gördükleri yazarın kimi iddaalarının ne kadar gerçekçi olduğunu yıllar sonra anlayabildiler diye düşünüyorum.