Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dan Laughey

Dan LaugheyMedya Çalışmaları yazarı
Yazar
7.9/10
11 Kişi
39
Okunma
1
Beğeni
554
Görüntülenme

En Yeni Dan Laughey Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Dan Laughey sözleri ve alıntılarını, en yeni Dan Laughey kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hall'un kodlama/kodaçımı modeli (bkz. Culture, Media, Language, 1980) pratikteki hegemonik medya süreçlerini anlamayı amaçlayan bir kuramsal girişimdir. Hall, medyanın dünyayı algılama biçimlerimizi nasıl yönlendirdiği- ni incelemek için göstergebilimden yararlanır. Kodlama' süreci medya üretim safhasında oluşurken, kodaçımı, izleyicilerin tüketim esnasında yaptığı şeydir. Kodlama, medya üreticilerinin siyasi tarafsızlığı ve teknik uzmanlığı sağlamak, düzenlemelere uymak, profesyonelleşmenin standartlarını destekliyor olmak, ahlâki yönergelere uymak gibi belli kuralları takip ettiği bir mesleki kodlar tarafından yönlendirilir. Hall, mesleki kodların politik ve ekonomik statükoyu sağlamaya hizmet ettiğini açıklar. Medya, nadiren toplumda varolan güç yapılarını çözmeyen, alışılagelmiş temsillerin dışındaki şeyler tarafından kodlanır.
Sayfa 89 - Kalkedon Yayıncılık
Çin Gibi Hmmm...
Medyanın kendi ulus devletinin egemen ideolojisine riayet ettiği, bunun bir parçası olduğu yönündeki görüş, Çin gibi medyanın devlet tekelinde olduğu ülkelerde hâlâ geçerliliğini sürdürmektedir.
Sayfa 88 - Kalkedon Yayıncılık
Reklam
Temsil; farklı kültür, renk, görünüş ve beden ölçülerine sahip insanların yaşadığı gerçek dünyanın çarpıtılmasından başka bir şey değildir, bu nedenle de ideolojiktir.
Sayfa 87 - Kalkedon Yayıncılık
Zaman ve Mekan
Göstergebilim gerçek dünya ve onu temsil etmek için kullandığımız dil arasında doğrudan bir ilişki olmadığını söyler. Örneğin, en yalım haliyle 'kar' kelimesi gökyüzünden düşen soğuk, yumuşak ve beyaz madde için kullanılan bir anlam birimidir. Asıl, gerçek kar ile dilbilimsel terim olarak 'kar' doğal olarak birbirleriyle ilişkilendirilmemişlerdir. Bunu ancak kar kelimesinin farklı kültürel anlamlarını hesaba kattığımızda kanıtlayabiliriz. İngilizcede bu soğuk, yumuşak ve beyaz madde için sadece bir sözcük var iken, Eskimolar aynı şey için otuz iki farklı anlam birimi kullanırlar.
Sayfa 85 - Kalkedon Yayıncılık
Emperyalizm, sözcük anlamı olarak, ulusların siyasi ve askeri güç kullanarak diğer ulusları istila etme ve sömürgeleştirme sürecidir. Buna karşılık olarak, medya emperyalizmi de ulusların medya iletişimini kullanarak diğer ulusların kültürel değerlerini denetim ve tahakküm altına alma sürecidir. Son yıllarda Amerikan medya emperyalizmi tüm dünyayı kanatları altına almayı başarmıştır.
Sayfa 74 - Kalkedon Yayıncılık
Adorno bu durumu 'sözde bireylesme' olarak tanımlar müziğin bireysel haz için yine bireysel zekâ tarafından yapıldığı yönündeki sahtelik aslında kâr amacı güden yapımcılar tarafından imal edilir ve kitlesel tüketim için ambalajlanır. Ayrıca, pop müzik yine tüketicilerini de standartlaştırır ve sınıflandırır.Adorno iki tür tanımı yapar: yatak odalarına çekilip sefil hayatlarından duydukları memnuniyetsizliği favori müzik gruplarının şarkılarında atan 'duygusal tür ve dans eden ayaklarıyla ritim tutan -ancak üzücü bir biçimde düşünsel anlamda çok daha uyarıcı diğer pek çok etkinliği kaçıran-ritmik itaatkâr- tür.
Sayfa 72 - Kalkedon Yayıncılık
Reklam
Bourdieau ekonomik ve kültürel sermayedeki farklı akışların nasıl belirleyici olduğunu, tüketicilerin nasıl farklı ürünlere dönük ilgiler sergilediğini açıklar. Yani, tüketicilerin -kıyafet, müzik, spor ve saire ilişkin-ilgileri salt kişisel seçimler değillerdir; bunlar sahip olduğumuz ekonomik ve kültürel sermave tarafından şekillendirilirler. Kültürel sermaye tüketim edimlerinde en az ekonomik sermaye denli önemlidir. Muazzam bir zenginliğe sahip olacak kadar şanslı biri dahi olsak, sosyetik arkadaşlarımızla birlikte operaya gitmekten ya da bir kitap kulübünde yer almaktan keyif alacak kültürel sermayeye sahip değilsek, paramız bu duruma hızlı bir çözüm bulamayacaktır.
Sayfa 63 - Kalkedon Yayıncılık
Kültürel Sermaye
...eğer ayrıcalıklı bir sosyal çevreden geliyorsan, düşük sosyal çevrelerden gelen bireylere oranla kültürel anlamda daha yetkin bir tüketici olman kuvvetle muhtemeldir. Bu, zenginlerin Beethoven, yoksulların pop müzik dinlediğini söylemenin daha süslü bir biçimidir.
Sayfa 63 - Kalkedon Yayıncılık
Tüketici Gücü
Bourdieau'nun kültürel sermayesi özellikle 'yüksek' kültüreldir ve geleneksel eğitsel yetkinlik derecelendirmelerinde temellenir.
Tüketici Gücü
Bourdieau ekonomik ve kültürel sermayedeki farklı akışların nasıl belirleyici olduğunu, tüketicilerin nasıl farklı ürünlere dönük ilgiler sergilediğini açıklar.
Reklam
Bilgi artık o naif modernist, sanatsal, edebi ya da bilimsel bir uğraş değil, ulusal ve uluslararası piyasalarda alınıp satılan bir maldır.
Sayfa 103 - Kalkedon YayınlarıKitabı okudu
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.