David C. Catling kitaplarını, David C. Catling sözleri ve alıntılarını, David C. Catling yazarlarını, David C. Catling yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşam, hücre zarlarında bulunan mikroskobik elektrik motor-
larını ve zar boyunca görülen pH farklılıkları sayesinde oluşan
elektrik akımlarını kullanarak enerji üretir. Bu muhteşem molekü-
ler makineleri anlatmaya kelimeler yetmez, o yüzden okurlara in-
ternette "ATP sentaz animasyonu" araması yapmalarını öneririm.
Temel olarak, hücre zarının iki yanında farklı pH değerleri oluş-
turmak için metabolik enerji kullanılır ve genellikle hücrenin dışı
içinden daha asidik hale gelir. Bu kademeliliğe proton gradyanı
denir çünkü pH bir solüsyonda bulunan pozitif yüklü hidrojen
iyonlarının (protonların) konsantrasyon ölçümünün tersidir; kon-
santrasyon arttıkça pH azalır, asidiklik artar. Proton gradyanı esa-
sen bir pile benzer. Deşarj olduğunda, elektrik akımı hücre zarın-
daki moleküler türbinden geçerek enerji depolayan moleküller
oluşturur. Adenozin trifosfat veya "ATP" adı verilen bu molekül-
ler tüm hücrelerde enerji taşıma görevini üstlenir. Örneğin insan-
da 250 g ATP bulunur ama bir insan üretilen ATP'nin kullanılıp
yeniden üretilmesi sayesinde, bir günde vücut ağırlığına denk ATP
kullanır.
En ağır yıldızlar anakolun sol üstünde yer alırken en hafifler sağ altta yer alır. Kütlesi ne olursa olsun bir anakol yıldızı her zaman cüce olarak adlandırılır. Örneğin Güneş bir G-tipi cücedir. Soğuk kırmızı cüceler için anakol ömrü 50 milyar yıldan fazla olabilir.
Yıldızların elementleri nasıl oluşturduğunu anlamak için, Gü-
neş'in nasıl parladığını düşünün. Güneş'in içinde çok yüksek bir
ısı her atom u bileşenlerine ayırır: pozitif yüklü bir çekirdek ve ne-
gatif yüklü elektronlar. Güneş'in merkezindeki 16 milyon santig-
rat derece sıcaklık, dört hidrojen atomunu birleştirip helyum çe-
kirdeğine dönüştürmek için yeterlidir, bu da foton salımı yapan
bir çekirdek tepkimesidir. Daha sonra, her bir foton Güneş'in iç
kısmından uzaya doğru bin yıllık bir yolculuğa çıkar. Bu kadar
uzun sürmesinin sebebi her fotonun başka maddelerle karşılaştık-
ça sürekli olarak emilip salınmasıdır. Foton aynı zamanda enerji
de yitirir. İlk başta yüksek enerjili gama ışınıyken, Güneş'ten kur-
tulduğunda genellikle görünür ışığın düşük enerjili bir fotonuna
dönüşür. Fizikçiler 1950'lerde Güneş'in içinde gerçekleşene ben-
zeyen çekirdek tepkimelerini hidrojen bombalanyla yeniden ger-
çekleştirdiler. Güneşimize benzer yıldızların çekirdekleri, üzerle-
rindeki maddenin ağırlığı yüzünden patlayamayan hidrojen bom-
balan gibidir.
Atom teorisi olmadan, hiç kimse suyun bir oksijen atomuna bağlı iki hidrojen atomundan oluşan
bir molekül olduğunu bilemezdi. Benzer şekilde, belki biz de yaşamı tanımlayabilmek için gereken canlı sistemler teorisinden yoksunuzdur.
"İnsan ırkı yüz milyar galaksinin dış çeperlerindeki gayet sıradan bir yıldızın etrafında dönen mütevazı ölçülerde bir gezegen üzerindeki kimyasal bir pisliktir yalnızca."
~
Ortalama bir hayvanın EQ değeri 1'e eşittir. Değeri 1'den büyük olanlar daha akıllı, 1'den küçük olanlar daha akılsızdır. İnsanların EQ'su yaklaşık 7.4, şempanzelerinki ise 2.5'tir. (...) Sosyal hayvanlarda zeka genellikle daha yüksektir, örneğin yunuslarda EQ 5.3'tür. Zeka muhtemelen hayatta kalmaya ve eş bulmaya yardımcı olur, bu da daha fazla yeni nesil oluşmasını sağlar. Ancak zekanın ardında hangi evrimsel baskıların bulunduğu konusu hala çok tartışmalı.
Yaşanabilir bölge (YB) terimi bir yıldızın yakınlarında, Dünya benzeri bir gezegenin zaman içinde belli bir anda yüzeyinde sıvı su bulundurabileceği bölgeye işaret eder. YB için bir zaman belirtiriz çünkü yıldızlar yaşlanabilir ve parlaklaşıp soluklaşabilir, bu yüzden de YB değişkendir.
YB 'den farklı olarak, daimi yaşanabilir bölge (DYB) bir yıldızın yakınlarında, bir gezegenin belirli bir zaman aralığında -genellikle yıldızın anakol ömrü boyunca- yaşanabilir olmaya devam ettiği bölgedir.
Eğer Titan'da "tuhaf yaşam" keşfedebilirsek, bizimkinden tamamen farklı yaşamla dolup taşan bir evren hayal etmek mümkün hale gelir. İronik bir şekilde, bu durumda "tuhaf yaşam" denmesi gerekenler biz olacağız.