Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Demirtaş Ceyhun

Asılacak Adam Aziz Nesin yazarı
Yazar
8.1/10
112 Kişi
475
Okunma
30
Beğeni
5,7bin
Görüntülenme

Demirtaş Ceyhun Sözleri ve Alıntıları

Demirtaş Ceyhun sözleri ve alıntılarını, Demirtaş Ceyhun kitap alıntılarını, Demirtaş Ceyhun en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı düşüncesinde yüzyıl kavramı da yoktur. Örneğin, Fransız Devrimi ile ancak elli yıl sonra, 1839'larda tanışmış olmasına karşın hemen rüzgârına kapılıp devrimin birçok kavramını Osmanlı düşüncesine kazandırmağa çalışan Osmanlı aydını da, yüzyıl kavramıyla kesinlikle hiç ilgilenmemiş, ona bir Osmanlıca karşılık bulmak için şuncacık bir çaba harcamamıştır.
Sayfa 33 - Sis Çanı YayınlarıKitabı okudu
Batıyla eşgüdüm sağlayabilmek için 1838 yılında salt mali işlemlerde geçerli olmak üzere Rumi Takvim adıyla, güneş yılına göre düzenlenmiş ve mart ayını yılbaşı kabul eden bir ikinci takvim daha kullanılmağa başlanmıştır. Güneş yılına göre düzenlenmiş bu yeni Rumi Takvim ile, kullanılmakta olan Kameri Hicri Takvim arasında yıl sayısı açısından bir koşutluk kurabilmek amacıyla da, Hicri Yıl sayısının, her 33 yılda bir yıl atlanarak hesaplanmasına karar verilmiştir. Ne var ki, birinci ve ikinci 33 yılın sonunda, yani 1871'de ve 1904'te Hicri yıl sayısının birer yıl atlanarak hesaplanması unutulduğundan bu iki takvim arasındaki yıl farkı ikiyi de aşınca, çaresiz, Hicri Takvimden vazgeçilip, güneş yılına göre düzenlenen Gregoryan takviminin Takvim-i Garbi adıyla kullanılmaya başlanılması 1917 yılında kabul edilmiştir.
Sayfa 33 - Sis Çanı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Öncelikle de kimi kavramların içleri boşaltılmış,kimi kavramlara da usta işi propagandalarla yeni anlamlar yüklenmiştir. Örneğin,devrim kavramı,toplumsal içeriğinden ve anlamından hızla soyutlanarak,salt teknik gelişmelerle ilgili basit bir deyim niteliğine indirgenmiştir galiba ilk iş olarak da..."
Sayfa 34 - Sis Çanı YayıncılıkKitabı okudu
Aziz Bey, bu durumu anıştırarak sık sık: –İnsan, der, meğer sosyalist ülkede yazar, kapitalist ülkede tüccar olmalıymış. Ama ben şanssız biriyim. Şansım nerede yaver gitmiş ki... Tutmuşum, kapitalist bir ülkede yazar olmuşum. Vay sen misin yazar olan?..
Sayfa 103 - AD YayıncılıkKitabı okudu
İnönü kendini Amerikalılara beğendirmeyi başarmış mıdır, gerçi bilinmez ama, The Economist dergisinin 14 Eylül 1946 tarihli sayısında Türkiye Londra bankerlerini bile şaşkına çeviren ani ve ağır bir develüasyon yapmıştır diyerek duyurduğu gibi, 7 Eylül 1946'da Amerikan dolarını 128 kuruştan, 280 kuruşa çıkarıp, Türk lirasının değerini %117 düşüren korkunç bir develüasyon yapılarak, Türkiye'nin 11 Mart 1947'de IMF'ye alınması başarılmıştır(!) gerçekten de... Ve, Türkiye de Soğuk Savaş'ın tam ortasındadır artık...
Sayfa 106 - Sis Çanı YayınlarıKitabı okudu
Her gün öğle haberlerinden sonra da radyolarda, Kore Mektupları adı altında oğlundan haber alamamış ana babalarla, ana babalarından haber alamayan askerlerin korkulu, ürkek, özlem dolu, yürek paralayıcı mektupları okunurdu uzun uzun. Kısacası, sözcüğün tam anlamıyla ülkeyi kasıp kavurmuştu binlerce kilometre ötemizdeki bu savaş. Ne var ki, artık her ne hikmetle ise, öte yandan da gazetelerimiz, "demokrasi ve özgürlük uğruna komünizme karşı savaşan" askerlerimizin Kore'deki kahramanlıklarıyla ilgili haberlerden geçilmez olmuştu birden. Her gün bir başka Amerikalı subayın, askerlerimizin kahramanlıklarını öven sözleri çıkardı, neredeyse bütün gazetelerde...
Sayfa 119 - Sis Çanı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İngiltere Kraliçesi Elizabeth, Mısır Kralı Faruk ve İran Şahı Rıza Pehlevi de, bir yazısında kendilerini küçük düşürdüğü suçlamasıyla Aziz Nesin'i dava etmişlerdir birlikte. Dava dilekçesinden öğrendiğine göre, Ankara'daki İngiltere büyükelçisi önce Mısır büyükelçisiyle görüşmüş, sonra da birlikte İran büyükelçisine gitmişler ve Aziz Nesin'in "Mısır Kralı Faruk'un kızkardeşiyle evli İran Şahı'nın hovardalıkları" ile "o zamanki İngiltere Prensesi Elizabeth'in hoppalıklarını" gırgıra alan yazısının, ülkelerinin Türkiye ile ilişkilerini bozacağı suçlamasıyla dava açılmasına karar vermişlerdir hep birlikte. Ve Aziz Nesin, bu yazısından dolayı da 6 ay hapis cezasına çarptırılmış, üç ay Kral Faruk için, üç ay da İran Şahı için hapis yatmıştır.
Sayfa 11 - AD YayıncılıkKitabı okudu
Tıpkı o masallardaki çocuk gibi. Hani , pekmez isterim dermiş , pekmez getirirlermiş. Tahin isterim dermiş , tahin getirirlermiş . İkisini karıştırın dermiş , karıştırırlarmış . Ama gene de gönlü olmazmış da , beğenmedim ayırın dermiş bu kez ya...
Yakın dostlarından Schindler de "Cumhuriyetçi ilkelere tutkundu. Sınırsız özgürlük ve ulusal bağımsızlık taraftarıydı. Fransa'da herkese oy hakkının tanınmasını istiyor ve bunu Bonapart'ın sağlayarak, bütün insanlığın mutluluğunun temelini atacağına inanıyordu." diye tanımlamaktadır Beethoven'i. Nitekim, öteki ülkeleri de özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşturmak için fethettiğine yürekten inandığı içindir ki, 1803 yılında bestelediği Üçüncü Senfoni'sini Napolyon'a adamıştır. Ne var ki, 1804 yılında imparatorluğunu ilan ettiğini öğrenince de, sunusunu öfkeyle karalayarak, senfoninin adını değiştirip Eroica yapmış ve altına «Bir büyük adamın anısına kahramanlık senfonisi» diye yazmıştır.
Sayfa 23 - Sis Çanı YayınlarıKitabı okudu
Kısacası, Fransız Devrimi'nde de, bireyin özgürleştirilebilmesi için önce devletin özgürleştirilmesi amacıyla bir yandan meşruiyetin kaynağı kutsal güçlerden halka kaydırılırken, öte yandan devletin kültür ve eğitim dili olarak din dili yerine anadil ile ümmet devleti yerine ulus devleti anlayışı da laiklik ilkesinin tamamlayıcıları olarak Devrim'in devlet felsefesinin temel ilkeleri haline getirilmiştir, gördüğümüz kadarıyla.
Sayfa 21 - Sis Çanı YayınlarıKitabı okudu
587 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.