Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Doğu Perinçek

Doğu PerinçekArkadaşım Deniz Gezmiş yazarı
Yazar
Derleyen
5.5/10
275 Kişi
812
Okunma
62
Beğeni
8,1bin
Görüntülenme

Doğu Perinçek Gönderileri

Doğu Perinçek kitaplarını, Doğu Perinçek sözleri ve alıntılarını, Doğu Perinçek yazarlarını, Doğu Perinçek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uygulamada yeniyim'de bu kitabı burdan nasıl okuyabilirim yardımcı olursanız sevinirim
At yetiştiriciliği ve çoban savaşçılığı, göçebe kültürünün en ileri aşamasıdır ve örgütlenme yeteneği açısından da yerleşik tarımcılıktan çok ileride bir zemin oluşturur.
Reklam
Devleti diğer bütün örgütlenmelerden ayıran nitelik, silah tekeline sahip olmasıdır. Zor gücü, devletin ayırt edici özelliğidir. Bu nedenle herhangi bir toplumun devlet aşamasına gelişi, ordunun oluşmasıyla belirlenir.
Dil, bir halkın kültür yaratmadaki en önemli aracıdır. İster maddî kültür, isterse manevi kültür, dille yaratılır.
Türkün tarih içindeki en iyi tanımı Türk dili üzerinden yapılabilir: Türk, Türkçe konuşandır.
Güneşe dönüldüğü zaman sağ kol güneyi gösterir. Bu nedenle eski Türklerde, Güney yönü sıcağı ve bolluğu, Kuzey ise soğuğu ve yoksulluğu temsil etmektedir.
Reklam
Zenginliklerin belli ellerde toplanması ve kabilenin sınıflara bölünmesi, kabile bağlarını da parçalar. Böylece kabileyi bir arada tutan kan bağının yerini beylere bağımlılık alır. Farklı boyların beyleri bir araya gelerek bir aristokrasi oluştururken, farklı kabilelerin üyesi olanlar da beylere bağımlı olan topluma, yani boduna dönüşür.
2015 yılı 24 Temmuz'unda Türk Silahlı Kuvvetleri, ABD gü­dümlü PKK terör örgütüne karşı silahlı harekata başladı ve PKK'yı hendeklere gömdü. Bu harekatla birlikte Türkiye İkinci İstiklal Savaşına girdi. - 2016 yılı 15-16 Temmuz gecesi, Ordu ve millet olarak Amerikancı FETÖ Gladyosunun darbesini ezdik. - 24 Ağustos 2016'da başlayan Fırat Kalkanı Harekatıyla ABDlsrail Koridorunu yardık ve ABD güdümlü PKK'ya ve DEAŞ'a ağır darbeler indirdik. - 2017 yılı Eylül ayında Irak, İran, Suriye ve Rusya'yla işbirliği yaparak, ABD ve lsrail'in referandum yoluyla sözde "Kürdistan" kurma planını bozduk. 2018 yılı Ocak ayında başlayan Zeytin Dalı Harekatıyla PKK'nın Afrin'deki yuvasını dağıttık. Türkiye, işte bu süreçte ABD güdümlü Atlantik sisteminden koptu ve Batı Asya ile Avrasya'daki tarihsel mevzisine yerleşti. Bu mevzi, yükselen Asya medeniyetinin mevzisidir. Hz. Muhammed, bu mevziinin büyük tarihsel mirası içinde, bütün insanlığın değeridir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 1990'lı yılların başlarından beri ABD tehdidine karşı konumlanma yoluna girmesi, güç dengelerinde köklü değişiklik yarattı. 1996 yılı Kasım ayındaki İşçi Partisi, bugünkü adıyla Vatan Partisi 4. Genel Kongresi'nde kabul edilen "Cumhuriyet Devrimi Kanunları Uygulansın" karan birkaç ay içinde Milli Güvenlik Kumlu'nun 28 Şubat 1997 günlü toplantısında yankılandı. İşçi Partisi'nin ilan ettiği 12 maddelik program, Milli Güvenlik Kunılu'nda neredeyse aynen ve bu kez 18 madde halinde kabul edildi. O kararın altında Başbakan Necmettin Erbakan'ın imzası da var. O karar, İmam Hatip Okullarının ihtiyaç fazlasının kapatılması, yasadışı kuran kurslarının tasfiyesi gibi köktenci önlemleri içeriyordu. Arkasından Genelkurmay, 29 Nisan 1997 günü bir brifing vererek, altı aydan beri uyguladığı, yeni "Milli Askeri Stratejik Kavram"ı ilan etti. Bu kavrama göre, iç gericilik artık baş tehdit kabul ediliyordu. Ordu, milletin isteği doğrultusunda, gerekli yer ve zamanda askeri kuvvet kullanarak gericiliği tasfiye etme kararı aldı ve daha önemlisi bu kararın uygulamasına geçildi. Yanıt ABD emperyalizminden ve FETÖ'den geldi. Ergenekon-Balyoz Operasyonları yapıldı.
Sayfa 105Kitabı okudu
Dönüm noktası, ABD'nin Irak'ı işgal etmesi ve Türkiye sınırında sözde Kürdistan, gerçekte İkinci İsrail devletçiğini kurması oldu. Biz bu devletçiğe Barzanistan adını verdik.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Türkiye, 2002 yılı Kasım'ından beri dinsel kaynaklara bağlı olduklarını iddia edenlerin yönetimi altında yaşıyor. Bu saltanat, bir zümrenin saltanatıdır, ama dinsel hükümlerin saltanatını kuramadılar, kuramazlar. Onları dincilikte yetersiz bulanlar iktidara gelecek olsa, onlar da toplumu ve devleti din esasına göre düzenleyemezler. Bırakalım Kemalist Devrim'i yaşamış olan Türkiye'yi, yeryüzünün hiçbir yerinde böyle bir şansları yoktur. Dünyayı yeniden öküzün boynuzları üzerine oturtabilecek bir güçleri yoktur ve olamaz. Laiklik, bir icat değildir; zorunluluk olarak çıktı. İnsanlık, Ortaçağ'dan çıkarken, Tevrat, İncil veya Kur'an'ın düzenlediği toplumsal-ekonomik ilişkilerin içine sığmayan bir eşiğe gelmişti. Bu durumda din işleri ile devlet ve toplum işlerinin birbirinden ayrılması zorunluydu. Ve ayrıldı. Laiklik, yalnız din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değildir. Devleti din esasına göre yönetemeyeceğiniz gibi, toplumu da din esasına göre düzenleyemezsiniz. Zaten devlet, toplumu düzenleyen örgütlenmedir. Bugün toplumu ve devleti din esasına göre düzenlemek mümkün olmadığı halde, bu ısrar, bu inat, bu bağnazlık, bu yobazlık nedir? Bu bağnazlık, Allah için ve din için değildir! Bu yobazlık, Allah ve din adına saltanat kurmak içindir!
Sayfa 102Kitabı okudu
Kutsal kitaplar bugün artık hukukun kaynağı olamaz. Hiç kimse Dünyayı yeniden öküzün boynuzları üzerine oturtamaz. Buna kimsenin gücü yetmez.
Özetlersek, bizim tarihimizde emperyalizme karşı mücadele eden bir İslamcılık olmamıştır. Türkiye'de hürriyet ve istiklal mücadelesi, başından beri dünyevi/laik çizgiler taşır.
Sayfa 90 - Türkiye'de İslamcılığın Bugünkü İşleviKitabı okudu
İslamcılık, hele Türkiye'de, dünya emperyalist sisteminin toplum içindeki ideolojik güvencesidir. Türkiye, emperyalizme İslamcılık bayrağı altında mücadele eden ülkelerden farklıdır. Bizim toplumumuz, o eşiği aştı. Herhangi bir halk hareketinin İslamcı renklere büriinmesi olasılığı arkada kalmıştır. Kemalist Devrim gibi dünya ölçeğinde etkileri olan bir milli demokratik devrimin yaşandığı bir ülkede, İslamcılık, cephesini emperyalizme dönememiştir. Tersine demokratik devrimci güçleri hedef almıştır ve dünya sermayesinin merkezlerine yaslanmıştır.
Sayfa 89 - Türkiye'de İslamcılığın Bugünkü İşleviKitabı okudu
Bu koşullarda ABD taşeronluğunun ideolojisi "llımlı İslam" olarak belirlenmişti. Graham Fuller cinsinden CIA istasyon şefleri açıkça belirttiler: "Kemalizmin modası geçmiştir; Türkiye'ye Ilımlı İslam gerekli." Buna uygun olarak Fethullahçı Terör Örgütü parayla ve her araçla desteklendi. Fethullah Gülen, hiçbir şeyi yokken, ABD sayesinde, holdinglere, yüzlerce vakıf okuluna, öğrenci yurtlanna, basın ve televizyon kurumlanna sahip oldu. Bu kapsamda Kafkaslar'da ve Orta Asya'daki Türk cumhuriyetlerinde yüzlerce okul açıldı. Fethullah Gülen, Amerikancı İslamın önde gelen lideri oldu. ABD, İslami akımlar üzerindeki denetimini güçlendirmek için, sözüm ona Siyasal İslama karşı Popüler İslamı örgütledi. "Ilımlı İslam" adı altında Amerika yanlısı bir İslami akım geliştirdi. Oysa "Siyasal olmayan" bir İslam yoktur. Siyasal olmayan herhangi bir din de yoktur. Dinler ve İslam, yönetmek ve dünyayı düzenlemek içindir; bu nedenle öncelikle siyasaldırlar. "Popüler İslam" denen halk içindeki örgütlenmelerin dizginleri de "Siyasal İslam"ın elindedir. Şeriatçılık, bu dünyaya hükmetme iddiasındadır; yalnız öteki dünyayla ilgilenen bir İslamcılığı kabul etmiyor. Kemalist Devrim'e öfkeleri de buradan geliyor. Çünkü Kemalist Devrim, laikliği "din ve dünya işlerinin ayrılması" diye tanımlamış ve şeriatçılığın dünyayı düzenleme iddiasına karşı kararlı tavır almıştır.
1.297 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.