Edebiyat çevirmenlerini ikiye ayırabiliriz: Özgün metinciler ve aktivistler. Özgün metinciler, özgün metnin özelliklerine derin bir saygı gösterisinde bulunup söz konusu özellikleri olabilecek en kusursuz biçimde çeviri metnin dilinde yeniden oluşturmaya çalışırlar, aktivistler ise sözcüğü sözcüğüne bir denklikten çok yeni yapıtın özgün yapıttan aktarılarak üretilmiş müzikal cazibesine odaklanırlar. Başarılı çevirmenler bu iki türün de kimi niteliklerini taşırlar...
''İnsan dili, yıldızları eritecek bir müzik yapma hayali kurarken, ayıların dans etmesi için parmaklarımızla ritim tuttuğumuz çatlak bir güğüm gibidir.''
Çeviri pencereyi açıp ışığın odamızın içine girmesini sağlar; çekirdeğini elimize alabilmemiz için meyvenin kabuğunu kırar; bakışlarımızın en kutsal yere değebilmesi için perdeyi aralar; suyun yanına yaklaşabilmemiz için kuyunun kapağını kaldırır.