Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eduardo Galeano

Eduardo GaleanoKadınlar yazarı
Yazar
8.5/10
2.112 Kişi
7,7bin
Okunma
1.095
Beğeni
51,5bin
Görüntülenme

En Eski Eduardo Galeano Gönderileri

En Eski Eduardo Galeano kitaplarını, en eski Eduardo Galeano sözleri ve alıntılarını, en eski Eduardo Galeano yazarlarını, en eski Eduardo Galeano yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
272 syf.
·
Puan vermedi
İnsan yaşamının ve sevgisinin çeşitliliği tarihin yanı sıra siyasal yorumun da sık sık yapıldığı zaman zaman şaşıracağınız ama sayfalarında sıcaklık bulacağınız bir roman...
Kucaklaşmanın Kitabı
Kucaklaşmanın KitabıEduardo Galeano · Can Yayınları · 1994611 okunma
Kolombiya'nın Choco bölgesindeki yaşlı bilgelere göre, Adem ve Havva siyahtı. Kabil kardeşi Habil'i bir sopa darbesiyle öldürünce Tanrı'nın öfkesi gümbürledi. Tanrı'nın öfkesi karşısında katil korkudan ve suçu yüzünden soldu, o kadar soldu ki ömrünün sonuna kadar beyaz kaldı. Biz beyazlar, hepimiz Kabil'in çocuklarıyız.
Reklam
Ama babacığım, dermiş Josep ağlayarak, "Tanrı yoksa dünyayı kim yarattı?" Babası bir sır verecekmiş gibi başını eğerek, Dangalak, dermiş ona, "biz yarattık dünyayı, biz, tuğla işçileri." Dünyanın başlangıcı.
Yürekten geliyorsa, konuşmak gereksinmesinden kaynaklanıyorsa, insan sesini kimse susturamaz. Ağız bulamazsa eller ve gözlerle, gözeneklerle, ne bulursa onunla konuşur. Çünkü her birimizin ötekine söyleyecek bir şeyleri vardır; başkalarınca kutlanması ya da bağışlanması gereken bir şeyler. İnsan sesine övgü/2
Hiç kimseler: hiç kimselerin çocukları, hiçlerin sahipleri. Hiç kimseler, hiç kimsesizler, tavşan gibi kaçanlar, yaşarken ölenler. Olabilecekken olamayanlar. Dil değil lehçe konuşanlar. Din değil kör inanç sahibi olanlar. Sanat değil süs eşyası yaratanlar. Kültürleri değil folklorları olanlar. İnsan değil insansal kaynak olanlar. Yüzleri değil kolları olanlar. Adları değil numaraları olanlar. Dünya tarihinin sayfalarına değil de yerel gazetenin zabıta sayfasına geçenler. Canlarını alacak kurşuna bile değmeyen hiç kimseler. Hiç kimseler.
Satılık: "Cabinda ırkından melez bir kadın, 430 pesoya. Basit dikiş, ütü bilir." "Avrupa'dan yeni gelmiş sülük, üstün kalite. Tanesi dört, beş, altı vinten'e." "Araba. Beş yüz patacone'a satılır ya da bir zenci kadınla takas edilir." "On üç-on dört yaşında dişi zenci, kötü huyları yoktur; Bangala ırkından." "Küçük kırma, ona bir yaşında, basit dikiş bilir." "Saparna esansı, şişesi iki pesoya." "Yeni doğum yapmış bir dişi. Çocuksuz satılacaktır. Sütü çok iyi ve boldur." "Bir aslan, köpek kadar evcil, her şeyi yer. Yazı masasıyla çekmeceli dolap, iki de maun." "Hizmetçi, kötü huyu ve hastalığı yoktur, Conga ırkından, yaklaşık on sekiz yaşında. Bir piyano ve başkaca mobilyalar, hepsi makul fiyata." (1840 yılının -yani köleliğin yasaklanmasından 27 yıl sonra -Uruguay gazetelerinden.) Reklamlar.
Reklam
Bir yalnızlaşma, yalıtılmışlık düzeni: Her koyun kendi bacağından asılır. Komşun senin ne kardeşindir ne de sevgilin. Komşun bir rakip, bir düşmandır, ortadan kaldırılacak bir engel ya da kullanılacak bir araç. Bu düzen, ne bedeni besleyebilir ne de ruhu. Birçok insan ekmek bulamadığı için açlık çekmeye mahkumdur; kucaklaşma yoksunluğu yüzünden gönül açlığı çekenlerin sayısı ise daha kabarık.
Aşk, Tanrı kelamını duymaz, büyücülerin muskalarına aldırmaz. Hiçbir hükümet yasası aşka söz geçiremez ve pazaryerlerinde kocakarıların sattığı kesin etkili, güvenceli bileşimlere karşın hiçbir şurup aşkı söndüremez.
Sayfa 100Kitabı okudu
Çocukluğumda gördüğüm din dersleri bana kolaylık olsun diye iyilik yapmayı, sonuçlarından korktuğum için, kötülük yapmaktan da kaçınmayı öğretti. Tanrı karşıma cezalar ve ödüllerle çıkıyordu: Beni Cehennem'le tehdit ediyor, bana Cennet'i vaat ediyordu. Ben de korkuyor ve inanıyordum. Aradan zaman geçti. Artık ne korkuyor ne de inanıyorum. Zaten bana öyle geliyor ki şişe geçirilip ateş üstünde sonsuza dek çevrile çevrile kebap olmayı hak ediyorsam, öyle olsun. Böylelikle sanırım, iğrenç orta tabaka turistlerle dolup taşan arafa gitmekten kurtulmuş olurum ve sonunda hak yerini bulur. Din bilgisi/1
Benim, "kaçış" dememi onlar, "düşüş"anladılar. Günahın, özgün olursa cezalandırılması gerektiğini sanmışlardı. Ben, "sevemeyenler günahkardır," demiştim; onlar bunu, "sevenler günahkardır," gibi anladılar. Benim, mutluluk çayırları, dememi onlar, keder vadileri, olarak anladılar. Ben acı çekmenin insanlık serüvenine çeşni katan tuz olduğunu söylemiştim, onlar benim onları ölümlü ve biraz da kaçık olmanın debdebesi yazgıladığımı sandılar. Her şeyi ters anladılar. Ve buna inandılar. Din bilgisi/3
Reklam
Bir kadının kıyısında uyuyorum. Bir uçurum kıyısında uyuyorum. Gece/3
Sayfa 103Kitabı okudu
Onun kucaklayan kollarından sıyrılıp dışarıya, sokağa çıkıyorum. Giderek ışıyan gökte ayın incecik kıymığı. Ay iki gecelik. Ben ise tek.
Sayfa 105 - Gece/4Kitabı okudu
Düzen: Bir eliyle verdiğini öbür eliyle alır. Kurbanları: Ödeme yaptıkça borçlu çıkarlar. Aldıkça yoksullaşırlar. Ne kadar çok satarlarsa o kadar az kazanırlar. Mapamundi/1
Sayfa 116Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.