Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eduardo Galeano

Eduardo GaleanoKadınlar yazarı
Yazar
8.5/10
2.112 Kişi
7,7bin
Okunma
1.095
Beğeni
51,5bin
Görüntülenme

Eduardo Galeano Gönderileri

Eduardo Galeano kitaplarını, Eduardo Galeano sözleri ve alıntılarını, Eduardo Galeano yazarlarını, Eduardo Galeano yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okullarda öğretmenlerinin daha çok yardımına ihtiyaç duyan çocukları belirlemek gibi takdire şayan bir amaçla, yüzyıl önce Alfred Binet, Paris'te ilk zekå katsayısı(IQ) testini icat etti. Bu yöntemin ölçülebilir olmayan zekâyı ölçmeye yaramadığını ve kimseyi diskalifiye etmek için kullanılmaması gerektiğini söyleyen ilk kişi yine Binet'in kendisiydi. ..... Üç yıl sonra Bolivyalı yetkililer Potosi'de devlet okullarında testi uygulamaya koydu: Her on çocuktan sekizi anormaldi. Ve o zamandan bugüne, sosyal ve ırksal önyargı insanlara birer numaraymış gibi davranan zeka katsayısının bilimsel değerlerine başvurmaya devam ediyor.
Sayfa 56
Hıristiyan inancı banyoyu şüpheyle karşılıyordu; günaha benziyordu, çünkü zevk veriyordu. İspanya'da Engizisyon zamanında belli bir sıklıkta banyo yapan kişi sapkın Müslümanlığını itiraf ediyor demekti ve hayatı ateşte yanarak sona erebilirdi. Bugünün İspanya'sında eğer Marbella'da tatil yapıyorsa Arap'a Arap denir, yoksul Arap Mağripli'den başka bir şey değildir, hatta ırkçılar için pis Mağripli'dir. Granada'daki El Hamra Camii'ndeki su şenliğini ziyaret eden herhangi birinin bileceği gibi Müslüman kültürü, Hıristiyan kültürünün içmenin dışında her türlü suyu reddettiği zamanlardan beri bir su kültürüdür. Aslında, duş Avrupa'da oldukça geç yaygınlaştı; aşağı yukarı televizyonla aynı zamanda.
Sayfa 51
Reklam
Ceza Hukuku
1986'da, Meksikalı bir milletvekili Chiapas'taki Cerro Hueco Cezaevi'ni ziyaret etti. Orada babasının boğazını kesen ve otuz yıl hapse mahkum bir Tzotzil Yerlisiyle karşılaştı. Ama milletvekili ölü babanın hapsedilen oğluna her öğlen tortillalar ve meyveler getirdiğini de keştetti. Bu hükümlü Tzotzil çok az anladığı ya da hiç anlamadığı Kastilya dilinde sorgulanmış ve yargılanmıştı, esaslı bir sopanın yardımıyla babakatli denen bir şeyin faili olduğunu itiraf etmişti.
Sayfa 51
Bazı halkların özgür, bazılarınınsa köle olmak için doğduğu yargısı gelmiş geçmiş bütün imparatorlukların adımlarına rehberlik etmiştir. Ama ırkçılığın Avrupa açgözlülüğünün hizmetinde ahlaki aklanma sistemi olarak öne sürülmesi, Rönesans'tan ve Amerika'nın işgalinden sonra olmuştur. Irkçılık o günden beri dünyaya egemen. Sömürgeleşen dünyada çoğunluğu dışarıda bırakıyor, sömürgeleştiren dünyada azınlıkları dışlıyor. Kolonyal çağın, baruta olduğu kadar ırkçılığa da ihtiyacı vardı ve Roma'daki papalar Tanrı'nın ağzından yok etme emri veriyorlardı. Uluslararası hukuk istilaya ve gasba yasal geçerlilik vermek için doğdu; bu arada ırkçılık askeri vahşetlere serbest çalışma izni bahşediyor, ele geçirilen insanların ve toprakların acımasızca sömürülmesini haklı gösteriyor.
Sayfa 48
"Ona kriz diyorlar; ama asıl adı düzenbazlık. Para az değil; hırsızlar çok kalabalık."
Eduardo Galeano
Eduardo Galeano
Ona mülakat diyorlar; ama asıl adı düzenbazlık. Puan az değil; torpil çok kalabalık.
Atakan
Atakan
#HaykırıyoruzTekinistifa #SONDAKİKA #ÖSYM #istifaEtBakanTekin #YusufTekinistifa #MEBistifa #Mülakatsız68BinSözüTutulsun #Mülakatsız68BinSözüTutulsun #Mülakatsız68BinSözüTutulsun
Sakat bırakan ırkçılık insanlığın bütün renkleriyle ışıldamasını engelliyor.
Sayfa 63 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Hafızam saklamaya değer gördüğünü muhafaza edecek. Hafızam benim hakkımda benden daha çok şey biliyor ve kurtarmaya değer bir şeyi asla ıskalamıyor. İç dünyamdaki ateş: hafızasını kaybetmiş şehirler ve insanlar üzerime doğru geliyor; doğduğum toprak, yaptığım çocuklar, ruhumu Yücel’ten erkek ve kadınlar.
Devlet ucuz emek gücünü disipline etmekle uğraşmalı; cüce ücretlere mahkum ve iş bulamayan emek güçlerinin tehlikeli kalabalığını baskı altına almakla uğraşmalı.
Sayfa 35
Eşitsizliği teşvik etmek için onca çaba sarf eden Dünya Bankası'nın rahatça kabul ettiği gibi, Birleşmiş Milletler'in farklı örgütleri de bunu teyit ediyor. Dünya ekonomisi hiçbir zaman bu kadar az demokratik ve dünya hiçbir zaman bu kadar adaletsiz olmadı. 1960 yılında insanlığın en zengin yüzde yirmisi en yoksul yüzde yirminin otuz kat fazlasına sahipti. 1990 yılında fark yetmiş kattı ve o günden beri ara gitgide açılmaya devam ediyor: 2000 yılında fark doksan kat olacak.
Sayfa 33
Reklamlar talebi mi özendiriyor, yoksa daha ziyade şiddete mi teşvik ediyor? Televizyon eksiksiz bir hizmet sunuyor: Yalnızca hayat kalitesiyle, mülkiyet hırsını birbirine karıştırmayı öğretmiyor, aynı zamanda gündelik video oyunları tarafından tamamlanan görsel-işitsel şiddet kursları da veriyor.
Sayfa 32
Reklam
Bu dünya sofraya herkesi davet eden,ama çoğunluğun suratına kapıyı kapatan,aynı zamanda da eşitleyici ve eşitliksiz bir dünya: Dayattığı düşüncelerde ve alışkanlıklarda eşitleyici, sunduğu fırsatlarda eşitliksiz.
Sayfa 31
Korku tuzağına yakalanmış orta sınıf çocuklarının giderek daha fazlası eve kapatılmanın sıkıntısını çekmeye mahkûm oluyor. Çoktan şimdinin şehri olan geleceğin şehrinde, elektronik dadılar tarafından gözetlenen teleçocuklar teleevlerinin bir penceresinden sokağı izleyecekler: Şiddet yüzünden ya da şiddet korkusu yüzünden yasaklanmış sokağı; her zaman tehlikeli şeylerin olduğu ve bazen olağanüstü şeylerin, hayatın görmeye değer yanlarının gerçekleştiği sokağı.
Sayfa 27
Hoş geldin orta sınıf, diye selamlıyor, Buenos Aires'in en yoksul mahallelerinden birinin girişindeki yazı. Orta sınıf hâlâ bir sahtekârlık içinde yaşıyor, yasaya itaat ediyormuş ve inanıyormuşçasına sahip olduğundandaha fazlasına sahipmiş gibi yapıyor. İnsan tüketen bu pandomimi sürdürmek hiç bu kadar zor olmamıştı. Orta sınıfin borçlardan soluğu kesilmiş, korkudan felce uğramış ve panik içinde büyütüyor çocuklarını. Yaşama korkusu, düşme korkusu, işini kaybetme korkusu, otomobilini, evini, eşyalarını kaybetme korkusu, olabilmesi için sahip olması gereken şeylere ulaşamama korkusu. Ama kamu güvenliği için atılan kolektif çığlıkta, pusuya yatmış suç canavarlarının tehdidi altında en yüksek sesle bağıran yine orta sınıf. Sanki kendi mülkiyetiymiş gibi sistemi savunuyor; oysa yerinden olma tehdidi ve kira parası yüzünden beli bükülmüş bir kiracıdan başka bir şey değil.
Sayfa 26
"Olmana izin vermek yada olmana izin vermemek: İşte bütün mesele bu," diyor İspanyol mizahçı Chumy Chúmez.
Sayfa 26
Çok şaşırtıcı görünse de UNICEF'in 1997 raporuna göre, bugün Amerika Birleşik Devletleri'nde en az yüz bin çocuk fahişe var. Ama seks pazarının çocuk kurbanlarının büyük çoğunluğu dünyanın güneyindeki genelevlerde ve sokaklarda çalışıyor. Geniş tüccar ağı, aracılar, turizm acenteleri ve pezevenklerden oluşan bu multimilyoner endüstrisi, utanç verici bir dokunulmazlıkla çalışıyor.
Sayfa 24
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.