Neşeli sabah güneşi ile aydınlanan çatı odasında, etrafı nota ve kitaplarla sarılı olarak ciddi bir sükunetle çalışan, sırtındaki eski pamuklu gecelik hırkası birçok yerlesinden yamanmış, manalı yüzlü, 30 yaşlarında kadar gösteren bu adamda dikkate değer bir başkalık yoktu. Hiçbir şey bu sükuneti bozmuyor. Yalnız ansızın ıhlamur dallarından bir ispinoz kuşunun neşeli çığlıkları geliyor. Herhalde bu tam Sebastian'ın ( Bach ) aradığı şey olacak ki ; ... gülümseyerek başını kaldırıyor, yüzünün ciddi ve sakin ifadesine neşe ile karışık bir hüzün katıyor ve sanki içinden Tanrı'ya cevap veriyormuş gibi dudakları kapanıp açıldıktan sonra yazıyor, yazıyor ; notalar yükselip dalgalanıyor , yığılıp birbirine doğru uçuyor...
Eğer beni seviyorsa, bu melekler kadar güzel kız beni hakikaten seviyorsa neden kendimi üzeyim? Neden onun dudaklarından o tatlı evet sözünü duymayayım?