Hiçbir şey, bahar ve güneşin, çiçek beyazı ile orman yeşilliğinin ölünceye kadar birleşmek isteyen iki kalbi kutladığı bir kır düğünü kadar güzel değildir.
Ah, erişilebilseydi idealler, ne olurdu? Şimdi hasret dolu mütevazi kalb, doğrularak, hayatın dar hudutlarından kaçıyor ve ta ezeli ideallere, bilgi, iktidar ve gücün kainatı kucaklayan bağrına koşuyordu.
Eğer Tanrı'ya inanabilseydin, her şeyin onun buyruğu olduğuna ve herkesin felaketini kendi sırtında taşımaya razı olması gerektiğine inanırdın. Eğer hakikaten inancın olsaydı, Tanrı'ya olan inancından kuvvet bulup kendini üzüntülerden kurtarırdın.