Enver Davud en- Nebravi Sözleri ve Alıntıları
Enver Davud en- Nebravi sözleri ve alıntılarını, Enver Davud en- Nebravi kitap alıntılarını, Enver Davud en- Nebravi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Günahlarda ısrar etmek
“Israr edilmesi halinde küçük günah, tevbe edilmesi halinde de büyük günah yoktur! ”
Sayfa 53 - Beka YayıncılıkKitabı okudu
Hiçbir günahı küçümseme, unutma büyük dağlar bile küçük taşlardan oluşur.
Sayfa 55 - Beka YayıncılıkKitabı okudu
TEVBE!
Ey gözler, kalbi kaplayan günahlardan dolayı gözyaşı dökün.
Ya Rabbi! Nefis masiyetlere meyletti! Yanaklar üzerinden akan gözyaşları nerede...
Sayfa 17 - Beka YayıncılıkKitabı okudu
Allah azze ve celle, mühlet verir fakat ihmal etmez.
Sayfa 74 - Beka YayıncılıkKitabı okudu
Küfürden imana, bidatlerden sünnete dönmek için ve büyük günahlardan dolayı tevbe etmek gereklidir. Daha sonra da küçük günahlardan ötürü tevbe gereklidir. Allah’a karşı görevlerimizde kusurlu davrandığımız ve Allah’ın indindeki yerimizin olması gerektiği yerde olmamasından ötürü de tevbe etmeliyiz. Gaflete düşüp de tevbeden uzak kaldığımız için de tevbe etmeliyiz. Bununla birlikte, ömrünün bereketlenmesini isteyen güçlü ve güzel bir mü'minin, vaktini boş işlerle geçirmiş olmasından dolayı da tevbe etmesi gerekmektedir.
Sayfa 18Kitabı okudu
Küçük-büyük bütün günahları terket, işte takvâ budur.
Dikenlerle dolu bir yolda yalınayak yürüyen birisi gibi dikkatli yürü.
Hiçbir günahı küçümseme, unutma ki büyük dağlar bile küçük taşlardan oluşur.
Allah'ı tanıyan, günahlarının farkında olan ve Allah korkusu kalbine yerleşmiş olan kişinin takınacağı tavır işte bu olmalıdır. Bu iman ve takva kişiyi günahlarından uzaklaşmaya ve Allah’a yönelmeye sevk eder. Günahları terk eder, Allah’a yönelir, O’na itaat eder, O’nun rızasını celp edecek ameller işleyerek emirlerini yerine getirir.
Sayfa 55Kitabı okudu
Tevbekârlar Kervanı
Yahya bin Muaz er-Razi rahimehullah, şöyle demiştir: “Aldanan kişi, vaktini boşa geçirip ömrünü heder eden ve nefsine karşı işlemiş olduğu bu cinayetin farkına varmadan ölen kişidir.”
Sayfa 74 - Beka YayıncılıkKitabı okudu
Her ne kadar günah ve hatalar ile imtihan olduysan da pişmanlıkla birlikte istiğfar etmede acele et...
Sayfa 67Kitabı okudu
"Herhangi bir günahla sevinmek, onunla mutlu olmak, gurur duymak veya Allah'tan haya etmemek, o günahtan daha büyük bir cürümdür."
Sayfa 29 - Beka YayınlarıKitabı okudu
...اِنَّمَا يَخْشَى اللّٰهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمٰٓؤُ۬اۜ ...
...Allah’tan ancak, âlim olanlar (hakkıyla) korkar...
(35/Fâtır Suresi, 28)
Kul, Rabbini tanıyıp isim ve sıfatlarını öğrenmeye başladığında, Allah azze ve celle'nin her şeyi duyduğunu ve kulun konuşacağı kötü sözleri de duyacağını bilir. O'nun her şeyi gördüğünü ve dolayısıyla kulun işleyeceği bütün kötü amelleri de göreceğini, kullarının yapmış olduğu her şeye şahit olduğunu bilir. Kullarının yapmış olduğu bütün amelleri kendi katındaki bir kitapta zabıt altında tuttuğunu ve O'nun hiçbir şeyi unutmayacağını bilir. Kul bütün bunları bildiği vakit, Allah korkusu ve Allah’ın heybeti, kalbine yerleşir.
Sayfa 72Kitabı okudu
Güneş batıdan doğmamışken ve can bedende olduğu sürece, günahlardan kurtulup, hakikate kavuşma umudu bulunmaktadır. Hiç şüphesiz Allah subhanehu ve teala sonsuz ikram sahibidir. Tevbe eden kullarına rahmeti ve ihsanıyla ikramda bulunur.
Sayfa 82 - Beka yayınları
Hiç şüphesiz Allah azze ve celle'nin kabul edeceği tevbe, kalbinin derinliklerinden gelen pişmanlık hissiyle yapılan tevbedir. Böylelikle kul yapmış olduğu bu tevbeyi temizlenme ümidi ve ömrünün geri kalanını yeni bir yolda ilerleme düşüncesiyle yapar.
Böyle bir durumda, tevbesi için bir erteleme, ileriki vakitlere bırakma söz konusu olamaz. Karar verdiği yeni ve temiz hayatına vakit kaybetmeden, hemen adım atar. Dünyalık lezzet ve şehevi duygulara karşı mücadeleye hemen başlar.
Ebu Bekir el-Vâsıtı rahimehullah şöyle demiştir:
- Namaz vakti geldiğinde namazı eda etmekte,
- Ölünün defnedilmesinde
- Günah işlenmesi halinde tevbe etmekte...
Bunlarda acele etmek gerekir. Bu üç hasletin dışında, ağır hareket etmek güzeldir.
Her ne kadar islam dini aceleciliği yermiş kötü görmüş olsa da tevbe hususunda acele etmeyi ve hemen yapmayı emretmiş ve güzel bir haslet olarak görmüştür.
Tevbe Salihlerin Şiârıdır
Allah (azze ve celle), dostu ve peygamberi İbrahim aleyhisselam’ı şu şekilde övmektedir:
"Doğrusu İbrahim; yumuşak huylu, çok içli ve kendisini Allah'a vermiş bir kimseydi."
(11/Hûd suresi, 75)
Yani, şartlar ne olursa olsun her zaman ve mekanda Allah’ı razı edecek faziletli amellerde gecikmez ve her vakit Allah'a yakarırdı.
Bir düşün!
İbrahim aleyhisselam, Rabbinin rızasını kazanmak için yapmış olduğu onca fedakarlığa rağmen, onca faziletli amellerine rağmen, kulluğunda kusurlu olabileceği korkusuyla, Allah (azze ve celle)'nin kusurlarını affetmesi ümidiyle tevbe etmekteydi:
"Rabbimiz ikimizi de sana teslim olanlar kıl. Soyumuzdan da sana teslim olanlar yetiştir, bize ibadet edeceğimiz yerleri göster, tevbelerimizi kabul et. Çünkü Tevvab ve Rahim olan ancak Sensin." (2/Bakara Suresi, 128)
Sayfa 20Kitabı okudu
﴾Tahrim suresi 8﴿
Ey iman edenler! İçtenlikle ve kararlılık içinde Allah’a tevbe edin. Umulur ki Rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlerine koyar. O gün Allah, peygamberi ve onunla aynı imanı paylaşanları utandırmaz. Onların nuru önlerinde ve sağ yanlarında ilerleyerek yollarını aydınlatırken şöyle derler: “Rabbimiz! Nurumuzu arttır eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz Senin her şeye gücün yeter.”
İbni Kayyim rahimehullah şöyle demektedir: " Günahlar seni terk ettiğinde, sıkıntılar da seni terk eder. "