Meltem aşık olduğu adam ile evlenmiş olsa da sonrasında eşi Murat ile anlaşamamazlıklar yaşayan bir kadındır. Çocuk sahibi olamayan Meltem eşi ve çevresinden sürekli psikolojik baskı görmektedir. Meltem'in eşi ile olan evlilik yıldönümleri için hazırladığı akşam yemeğinde çıkan tartışma hayatını çok farklı yollara sürükleyecektir.
Açıkçası Meltem'in yaşadığı zorluklara karşı her zaman dik ve kararlı duruşu beni çok mest etmiştir. Tabi ki Derya Baba'yı asla unutamam Meltem'i kızı gibi sevip, şefkat göstermesi yarabandı gibi gelmişti hem Meltem'e hemde bana...
Masalsı bir aşk ile evlendikten sonra hayatının daha güzel olacağını düşünen Meltem, hayallerinin aksine, çok kötü bir yaşama sahip olur. Kendisine şiddet gösteren kocasına istemeden zarar verir ve içinde bulunduğu kaos dolu dünyasından kaçmaya çalışır. Fakat mutsuz insanlar onun peşini asla bırakmaz. Hayatına yön bulma yolculuğunda mutlulukla tanışır, hayatı ve kendini ilk defa tanımaya başlar. Tüm dertlerini, mücadelelerini geride bırakıp, tüm hırslarından, gündelik hayatıb maddi ve manevi tüm hedeflerinden arınıp, mutluluğun yolunu bulmaya koyulur. Artık onun ihtiyacı olan tek şey deniz ve sessizliktir.
Geleceğe dair umut taşımak insanı umutsuz yapıyordu. Umut dolu olmak, hayal kurmayı gerektiriyor, hayaller gerçekleşmediğinde, mutsuzluk ile birlikte gelen umutsuzluklar, çaresizlikler insanı yıpratıyordu. Her mutsuz insan da yalnızlığını paylaşabilecek bir aşk arayışına giriyor, karşısına çıkan her masum insanı yıpratıyordu. Çünkü, Mutsuz İnsanlar'ın ihtiyacıydı aşk.