Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erlend Loe

Erlend LoeDoppler yazarı
Yazar
7.6/10
3.649 Kişi
13,6bin
Okunma
386
Beğeni
14,9bin
Görüntülenme

Erlend Loe Gönderileri

Erlend Loe kitaplarını, Erlend Loe sözleri ve alıntılarını, Erlend Loe yazarlarını, Erlend Loe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstəyir ki, ona yol göstərim. Məndə kiməsə yol göstərməyə macal var? Özümə yol göstərən lazımdır.
Nəsə etmək çətinləşib, nəsə etməmək isə mümkünsüzdür.
Reklam
Düşünülebilecek en mantıksız şeyi ele alın, onu aklınıza gelen en büyük sayıyla çarpın, buyrun size kızım, diyebilirim.
İnsan bir var, bir yok. Bir gün var, bir gün yok. İnsanın olabileceği ve sahiplenebileceği her şey ile -birdenbire- olamayacağı ve sahiplenemeyeceği her şey, çünkü insan son bir kez bir şeyler olduğu ya da son bir kez bir şeyleri sahiplendiği için sevimsiz bir durum. Alternatiflerden biri her şeyi içeriyor, diğeri hiçbir şeyi.
ABD ve İngiltere, Irak’a karşı harekât başlattığı gün. Bu savaşla ilgili bir tavır belirlememiz gerekliğini anladığımda sinirlendiğimi hatırlıyorum. Çok sıkıcı bir şeydi. Banyo malzemelerini seçmek zorunda kalmam yetmezmiş gibi, şimdi bir de Irak’la ilgili taraf olmak çıkmıştı ortaya.
Reklam
Ama bisikletçilerde bir kabına sığamama hali var. İnsan, toplumdan dışlanmış bir biçimde yaşamaya zorlanıyor, sağlıklı kişiler için bile giderek daha motorize bir hale gelen yerleşik trafik sisteminin bir köşesine itiliyor. Bisikletçiler eziliyor; bizler sessiz azınlığız, avlanma alanlarımız giderek azalıyor, bize dar gelen bir kalıba sokulmaya çalışılıyoruz; kendi dilimizi konuşmamıza izin verilmiyor, yeraltında yaşamaya itiliyoruz. Ama kendinizi hazırlayın, çünkü mantıksızlık ortada; bisikletçilerin arlan öfkesi ve saldırganlığı kimseyi şaşırtmasın. Bir gün, bisikletçi olmayanlar şişkoluktan arabalarına zar zor inip binerken, bizler onları bütün gücümüzle geri püskürteceğiz.
Bu iyi. Avcı toplayıcı kültürü için büyük bir başarı. Bıçakla öldürülmüş bir geyik, süt ve diğer tüketim mallarıyla takas edildi. Bu bir atılım. Dünya belki de kurtarılabilir.
... sonra devam ettim- annen bir süre sonra aranızdaki bağı merhametsizce kesecekti. Seni kendinden uzaklaştıracak ve çekip gitmeni isteyecekti. Çünkü geyikler böyledir. Çok iyiymiş gibi görünür, sonra da çocuklarınıza bok gibi davranırsınız. Çok hayvansınız. Çocuğu doğurup, emzirip biraz da yol gösterdiniz mi, tamam; onlar tam kendilerini güvende ve tehlikeden uzak hissettiklerinde de başınızdan atıverin. Annen kısa bir süre sonra, hatla belki de gelecek hafta sen kendi yoluna, ben kendi yoluma, diye başlayacaktı; o gün senin için acı bir gün olacaktı, pek çok geyiğin asla üstesinden gelemediği bir gün, ama ben anneni öldürdüğüm için şimdi bunları yaşamaktan kurtuldun; bunun yerine onu, çatallı diliyle değil, herzaman arkanda olan ve manasızca, birdenbire senden koparılıp alınan biri olarak hatırlayacaksın, dedim tüylerini tararken.
Salgın hastalıktan mustarip, ruh sağlıkları bozuk bir sürü geyik yiyecek için dövüşüyor, böğürerek sağa sola saldırıyor, ormanın tüm yasalarını ve geyiklerin elik kurallarını ayaklar altına alıyor. Böyle olmasını kimse islemez. Bu yüzden benim atalarım geyik avladılar, bu yüzden bizler bugün geyik avlıyoruz, dedim. Bugün yaşamak için geyik etine ve derisine ihtiyacımız yok ama -burada sesimi alçalttım- yine de avlanıyoruz.
Reklam
Geyik bir şey demedi tabii. Kocaman, güvenen gözlerle bana baktı. Konuşamayan biriyle olmak harika.
Hayatta yapayalnız kaldığı, dünyanın acımasız bir yer olduğu kafasına dank etmeye başladı; bir gelecek görmüyor, hiçbir şeyin anlamı yok.
Neden ben, koskoca adam, bir geyik öldürdüm diye vicdan azabı çekeyim ki? Doğanın düzeni bu. Yavrunun bunu öğrenmesi gerek; bunu öğretenin, onu da bir hamlede öldürecek daha vicdansız bir herif değil de ben, yani Doppler olduğuna da şükretsin.
Bana süt lazım. Yağsız süt. Süt olmazsa arıza çıkarıyorum. Tatsız, asabi biri oluyorum. Süt bulabilmek için insanların arasına karışmam gerekliğini biliyorum. Buyüzden bir hayli gönülsüzüm ama süt bulmalıyım.
Burada bir süredir yaşıyor olmama rağmen ilk kezbir canlıyı öldürüyordum, çok büyük bir hayvanı öldürmüştüm, Norveç’in en büyük hayvanını belki de, tüm iyi niyetime rağmen doğadan vahşice faydalandım, en yakın zamanda geri verebileceğimden fazlasını aldım büyük ihtimalle, bu da canımı sıktı. Bu işlerde bir tür denge olmalı. Ama açlık işte, sonra bir şeyler veririm, en azından, diye düşündüm...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.