Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ernesto Laclau

Ernesto LaclauHegemonya ve Sosyalist Strateji yazarı
Yazar
8.2/10
33 Kişi
74
Okunma
17
Beğeni
2.758
Görüntülenme

Ernesto Laclau Sözleri ve Alıntıları

Ernesto Laclau sözleri ve alıntılarını, Ernesto Laclau kitap alıntılarını, Ernesto Laclau en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cağğnım 1keeeee...
...ideolojisi ödünç alınmış öğelerden oluşan yamalı bir bohçaydı.
Lacan, iki entelektüel tutum olarak "düzenbaz" ile "budala" arasında bir karşıtlık geliştirdi: Sağcı entelektüel bir düzenbazdır, verili düzenin varlığını o düzenin kanıtı sayan ve zorunlu olarak felakete yol açan "ütopik" planlarından ötürü solu alaya alan bir konformisttir: solcu entelektüel ise budaladır, mevcut düzenin yalanlarını açıkça, ama konuşmasının performatif etkinliğini askıya alacak biçimde ortaya seren bir saray soytarısıdır.
Sayfa 357 - Hil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sözcüklerin 'gerçek anlamlandırması' ile uyandırdıkları imgeler ara­sındaki ayrışmanın mümkün olabilmesi, bazı retorik araçları gerekti­rir. Le Bon 'a göre, bu araçlardan üç tane vardır: Onaylama, yineleme ve bulaşma. ''Saf ve basit olan onaylama, her tür muhakeme ve ka­nıttan arındırılmış olarak bir fikrin kalabalıkların zihnine sokulması en emin araçlarından biridir.
Sayfa 38
“Eşitliğin, politik dünyaya girdiği kadar, sonunda diğer alanlara da girmeyeceğine inanmak olanaksızdır. İnsanları tek bir konuda ebediyen eşitsiz, diğer konularda ise eşit olarak düşünmek mümkün değildir; belli bir anda, bütün konularda eşit hale geleceklerdir. "
Okumak ve dönüşüm :
. İdeal olarak, okuduklarımızda kendimizi kaybederiz, sadece kendimize dönmek için, dönüşüme uğrar ve daha geniş bir dünyanın parçası oluruz, kısacası, düşüncemizde ve eylemimizde daha eleştirel ve daha yetenekli oluruz. .
[We] far from perceiving in the 'crisis of reason' a nihilism which leads to the abandonment of any emancipotary projects, we see former as opening unprecedented opportunities for a radical critique of all forms of domination, as well as for the formulation of liberation projects hitherto restrained by the rationalist dictatoeship' of the Enlightenment.
Sayfa 4 - Verso, 1990.Kitabı okuyacak
Reklam
In each case, the different stages of what has become known as 'modernity' were conceived as moments of transition towards higher forms of consciousness and social organization, holding the promise of a limitless future.
Sayfa 3 - Verso, 1990.Kitabı okuyacak
Öyleyse eşdeğerlik zinciri zorunlu biçimde çifte bir rol oynamaktadır: Taleplerin tikelliklerinin ortaya çıkışını mümkün kılarken, aynı zamanda onları zorunlu bir yazım yüzeyi olarak kendisine bağımlı hale getirmektedir.
Sayfa 141 - Epos, 2007Kitabı okudu
Wittgenstein'dan beri dil oyunlarının hem dilsel alışverişleri hem de bunların ilişik olduğu ey­lemleri kapsadığını biliyoruz. Sözedimi kuramı da, toplumsal kurum­ sallaşmış yaşamı kuran söylemsel diziler araştırmasını yeni bir taba­ na oturtmuştur. Chantal Mouffe ve ben, söylemleri bu anlamda, hem dilsel hem de dilsel olmayan öğeleri eklemleyen yapılanmış bütün­ lükler olarak tanımladık. Bu bakış açısından hareket ve ideoloji arasındaki ayrım, yalnızca umutsuz olmakla kalmaz, aynı zamanda il­gisizdir - önemli olan, toplumsal bir gücün veya hareketin genelde politik performansını ortaya koymasına aracılık eden söylemsel dizi­lerin belirlenmesidir.
Sayfa 27
"Din cinsinin çok sayıda türe (ilkel animizm, pagan çoktanrıcılık, sonra Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık olarak ayrılan tektanrıcılık) ayrıldığını söylemek yetmez: önemli olan bu tikel türlerden her birinin, dinin "aslında" ne olduğuna ilişkin kendi evrensel nosyonunu ve diğer dinlere ilişkin kendi görüşünü (onlardan nasıl farklı olduğunu) içermesidir. Hristiyanlık, Musevilikten ve Müslümanlıktan basitçe farklı değildir; onun ufku içinde, onu diğer iki "Kitap dini"nden ayıran fark, diğer ikisi için kabul edilemez bir biçimde ortaya çıkar. Başka bir deyişle , bir Hristiyan ile bir Müslüman tartışırken, basit bir anlaşmazlık içinde değildirler - bizzat anlaşmazlıkları konusunda da anlaşamazlar: dinleri arasındaki farkın ne olduğu konusunda". Özetle "her tikellik kendi evrenselliğini, kendi Bütün nosyonunu ve bütün içindeki rolünü içerdiği için, bu tikel konumlar arasında arabuluculuk yapacak "nötr" bir evrensellik yoktur.
Sayfa 348
219 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.