Eyüp Öztürk

Velilik ve Delilik Arasında yazarı
Yazar
7.9/10
7 Kişi
37
Okunma
0
Beğeni
978
Görüntülenme

Eyüp Öztürk Gönderileri

Eyüp Öztürk kitaplarını, Eyüp Öztürk sözleri ve alıntılarını, Eyüp Öztürk yazarlarını, Eyüp Öztürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbnu's-Serrâc'ın muvelleh sufilere karşı engin hoşgörüsü sadece görüştüğü kişilerle sınırlı değildir. Kitabımızın ilerleyen bölümlerinde görüleceği üzere, bizzat tanımadığı ama hakkında bilgi sahibi olduğu bir çok muvelleh dervişi de kapsamaktadır. Haklarında daha sonra geniş şekilde bilgi vereceğimiz Sarı Saltuk, Ali el-Harîrî, İbrahim el-Muvelleh gibi sufiler, onun tarfından tezkiye ve tebcil edilmektedir. Bu hoşgörüsünün, hakkında onaylamadığı şeyler duyduğu muvelleh dervişler söz konusu olduğunda bile geçerli olduğu görülmektedir. İbnu's-Serrâc'ın muvelleh dervişlerle yakın ilişkisini ve onlara gösterdiği engin hoşgörüyü göz önüne aldığımızda, tasavvufi yöneliminin esas itibariyle muvellehlik çizgisinde olduğunu söylemek gerekmektedir.⁴² Bu konuda, mensubu olduğu Rifâilik tarikatının 7./13. yüzyıldaki genel çizgisine uygun hareket ettiğini düşünmekteyiz. ⁴² Konevî de aynı şekilde düşünmekte ve İbnu's-Serrâc'ı Kalenderîleri savunmasından dolayı, Kalenderî zihniyetli bir derviş olarak kabul etmektedir. Bkz. el-Konevî, es-Sûfîyyetu'l-Kalenderîyyetu, s. 208
Sayfa 21 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
İbnu's-Serrâc muvelleh sufilerle bizatihi görüşmekte ve onların tasavvufi hal ve eylemlerini savunmaktadır. Onun muvelleh sufilerle ilişkisi küçük yaşlarda başlamıştır ve bu bağlantı ailesinden kaynaklanmaktadır. O, Şam'da yaşayan meşhur muvelleh Yusuf el-Kamînî için "dedemin ve babamın şeyhi" ifadesini kullanmaktadır. İbnu's-Serrâc, dedesi ve babasının Yusuf el-Kamînî ile görüştüğünü ve kendisinin de miras bırakılan bu bereketten çokça istifade ettiğini vurgulamaktadır. ... İbnu's-Serrâc'ın Behisni'de görüştüğü bir diğer muvelleh, künyesinden Haydarî bir derviş olduğu anlaşılan Behramşah el-Haydarî'dir. İbnu's-Serrâc, Behramşah el-Haydarî'nin Sarı Saltuk ve Barak Baba'nın yoldaşı olduğunu ifade etmektedir. İbnu's-Serrâc, bu isimlerle bizzat görüşmüş, hallerine, giyim kuşamlarına vakıf olmuş, ayinlerini görmüş ve fikir alışverişlerinde bulunmuş biri olarak, çoğu ulemanın tersine onların bu hallerini yadsımamış, bilakis onlar hakkında övücü nitelendirmelerde bulunmuştur.
Sayfa 20 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
Reklam
Muvelleh kelimesi Arapça "veleh" kökünden türetilmiştir. Veleh kelimesi ise, sözlüklerde hüzün, şiddetli vecd, üzüntü, sevinç veya korkudan dolayı aklın gitmesi, hayrete düşmek, çılgına dönmek, kendini kaybetmek gibi anlamlara gelmektedir. Tasavvuf ıstılahları sözlüklerinde ise veleh kavramı sersemlik, şaşkınlık, hayret, aşkın deli divane etmesi gibi anlamlarla karşılanmıştır. Kelimenin tefil babındaki "vellehe" formuna sadece modern Arapça sözlüklerde rastlanmaktadır. Bu sözlüklerde vellehe kelimesi çılgına çevirmek, ne yaptığını bilmez hale düşürmek gibi anlamlarla karşılanmıştır. Bu itibarla, ism-i meful kalıbında gelen muvelleh kelimesini, aşk veya üzüntüden dolayı kendini kaybetmiş, çılgına dönmüş kişi olarak tanımlamak mümkündür.³⁷ Kavramın sözlük anlamı muhalif karakterli dervişlerin alışılmamış tavırlarını açıklamak için oldukça elverişli bir zemin hazırlamaktadır. ³⁷ Sözlüklerde kavramın "muvelleh" şeklinde biçimi geçmemektedir. Bu tanımlama "vellehe" kelimesinin ifade ettiği anlam göz önüne alınarak verilmiştir. Ayrıca kavramın "muvellih" şeklinde kullanımına da rastlanmaktadır. Bknz. John Renard, Historical Dictionary of Sufism, (Lanham: The Scarecrow Press, 2005), s. 271. Ancak meczub, mecnun gibi hemen hemen aynı anlamdaki kavramların ismi meful kalıbında kullanılmasını esas alarak biz muvelleh şeklinde kullanımın daha doğru olduğunu düşünmekteyiz.
Sayfa 19 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
Tarihyazımının insan ürünü olması, bütün tarihi faaliyetlerin dayanak noktası olan kaynakların kimler tarafından hangi şartlar altında kaleme alındığını önemli kılmaktadır. Bu kitap gibi, temelde tek bir müellifin tek bir eseri üzerine bina edilen çalışmalarda bu husus daha da önem kazanmaktadır. Dolayısıyla Giriş Bölümünde öncelikle çalışmamız
Sayfa 11 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
Öncelikle İbnu's-Serrâc'ın muvelleh tanımlamasını ve bu kavramın tasavvuf tarihi açısından ifade ettiği anlamı tespit etmeye çalışacağız. Daha sonra onun muvelleh ismi altında vermiş olduğu tasavvufi şahsiyetler hakkındaki bilgilerini değerlendireceğiz. Ayrıca bu sufilere ve onlardan kaynaklanan uygulamalara dönemin medrese ulemasının tepkilerini inceleyerek fakihler ile sufiler arasındaki gerilimin çerçevesini çizmek için çaba harcayacağız. Bunu yaparken herhangi bir grubun yanında taraf olmadan ve eleştirilerin gerçeklik boyutunu sorgulayarak bir tarihçi gözüyle değerlendirmelerde bulunmaya gayret edeceğiz. ... çalışmamız zaman aralığı olarak 7./13. yüzyıla yoğunlaşmıştır. Bunun nedeni İbnu's-Serrâc'ın hayatı hakkında bilgi verdiği muvelleh dervişlerin daha çok 7./13. yüzyılda yaşamış olmasıdır. Ancak İbnu's-Serrâc'ın 8./14. yüzyılın ortalarında vefat ettiği dikkate alındığında yaptığımız tasvirlerin zaman zaman 8./14. yüzyıla kadar uzaması doğal kabul edilmelidir.
Sayfa 7 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Önsöz
Bilindiği üzere tarihyazılımı insan merkezli bir faaliyettir.
Reklam
42 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.