Dönemin resmi yazışmalarında ağırlıklı olarak "Cılavuz", zaman zaman da "Cilavuz" kullanılmış. Bu sözcüğün kökenine Dedem Korkut hikayelerinde rastlanmaktadır. Sözcüğün Özgün hali "cılavu" dur. "Atın yuları, gemi" demektir. Cılavu, Dedem Korkut hikayelerinde şu sözlerle yer alır:... Atun cılavusunu döndürdü, geri döndü, geldi. " Ayrıca cılavu "ileri" anlamlara gelmektedir.