Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Flavia Amabile

Flavia AmabileMusa Dağ Direnişi yazarı
Yazar
9.0/10
3 Kişi
16
Okunma
0
Beğeni
711
Görüntülenme

En Beğenilen Flavia Amabile Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Flavia Amabile sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Flavia Amabile kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan hayatının en belirleyici anlarında yolunu şaşırmış adımlara rehberlik eden bir içgüdü vardır. Ve bu içgüdü asla yanılmaz.
Sayfa 66 - Aras yay.Kitabı okudu
Ayrıca hiç kimse artık Mazlumyanları yarı mülteci ya da saf köylüler olarak görmüyordu. Onlara bir saygı ifadesi olarak "Baron" diye hitap ediyorlardı. Baron, Ermenicede beyefendi demekti.
Reklam
Evine, köyüne, dağlarına, vadilerine, elleriyle yarattığı bahçelerine asırlardır bağlı olan bir halktan söz ediyoruz. Onlar için her kaya, her köşe, her vadi, her ağaç bir anıyı temsil eder ve kardeşten farksızdır. Bu halk yaşamak için haram yememiş, toprağın her zerresine terini akıtmıştır. İşte bu halk, bütün bunları bir anda terk etmek ve belki de geri dönmemek üzere bilinmeyen ufuklara doğru uzaklaşmak zorunda kalmıştır.
Sayfa 87 - Aras yay.Kitabı okudu
Her ayrılık bir parça ölümdür, der halk bilgeliği. Ayrıldığımız insan ve yer ne kadar çok seviliyorsa, ölüm acısı da o kadar derin olur.
Sayfa 87 - Aras yay.Kitabı okudu
Bilinmeze doğru gidiyorlardı; artlarında ocaklarını, yıllar, yüzyıllar boyu yaşamış oldukları yuvalarinı; kanları ve terleriyle sulayıp yetiştirdikleri, hafizalarının bin bir bağıyla bağli oldukları, kutsal kabul ettikleri tarlalarını, bahçelerini bırakmışlardı. İşte bütün bunları terk etmeye mecbur edilirken ruhlari ağırlaşmıştı. Bir ölümün verdiği acıyla, toprağı, hayatı seven insanın kederiyle çıkıyorlardı dağa, fakat aynı zamanda onurlarina leke sürmemek, kölelik boyunduruğundan ruhlarını kurtarmak için böylesine büyük bir fedakarlik yapmaları gerektiğini de biliyorlardı; sonu ölüm olabilirdi fakat en azından sevgili dağlarının doruklarında, başları dik, ellerinde silahlarıyla ölürlerdi.
Sayfa 37 - Aras yay.Kitabı okudu
köylüler Musa Dağ'ın yamaçlarından yukari çıkmaya başladı. Yaşlılar ve çocuklar, genç kızlar ve delikanlılar, karıncalar gibi art arda dizilmiş, yüklerinin altinda iki büklüm, dağın yolunu tuttular. Güçlü duygular uyandıran bir görüntüydü. Ağır olan sırtlarındaki denkler değildi, ağırlık yapan daha ziyade ruhlarıydi.
Sayfa 36 - Aras yay.Kitabı okudu
Reklam
Tekrarı olmayan anlar vardır, taşıdıkları önem nedeniyle, içerdikleri anlam nedeniyle, bir insanın kaleminin tarif edemeyeceği alabildiğine muhteşem anlar. O anları yaşamak gerekir, o biricik ve yüce ana gömülünceye, o anla kaynaşıncaya dek ruhun gözleriyle görerek kendinden geçmek gerekir.
Sayfa 78 - Aras yay.Kitabı okudu
Gecenin hiçbir anı şafak öncesi kadar karanlık olmaz. Beş bin Musa Dağlı bu izlenimin ne kadar gerçek olduğunu gayet iyi öğrendiler.
Sayfa 77 - Aras yay.Kitabı okudu
Küçük Özgür Bir Halkın Hayatı- Süveydiye Ermenileri
Gelin kiliseye bir at üzerinde götürülürdü. Baba ocağını terk etme anı geldiğinde, gelin ağlardı(buna Kistinıg lehçesinde baril denirdi) Akrabaları ve arkadaşları da ağlardı. Muhtemelen eski zamanlarda da gelin ana babasının evinden temelli ayrılmadan önce dans edip ağlardı.
Sayfa 147 - Aras yay.Kitabı okudu
Bu ayrılığa derin bir esef damgasını vurmuştu, onun için daha da dokunaklıydı. Kırk beş gün boyunca onları şefkatli bir anne gibi korumuş, bağrına basıp gözetmiş kutsal dağlarından ayrılmak zorundaydılar. Bütün güçlüklere, direnmenin tüm bicimleriyle, hep birlikte gögüs germişlerdi. Korku ve yoksunluk anlarını birlikte yaşamış, acısını birlikte çekmişlerdi, fakat umutsuzluğun zalim pençelerine asla teslim olmamışlardı. Ve şimdi, bütün kötülüklerin en kötüsü olarak, gözleri yaşlarla dolu, hıçkırıklara boğularak meşru kartal yuvalarını terk etmek zorunda bırakılıyorlardı.
Sayfa 87 - Aras yay.Kitabı okudu
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.