Okuyanların hayatını değiştirme potansiyeli olan bir kitap. Dili çok akıcı ve diyolaglar ile anlatım gerçekleştirilmiş. Felsefe ve psikolojiye ilgilisi olanların dışında herkese de hitap ediyor. Hayatı yaşama ve anlama gayesinde olanlara kesinlikle tavsiye ederim.
İnsanın özünü tanımaq yollarının başlanğıcı var, amma sonu, varış nöqtəsi yoxdur. Bu proses ömür bitənə qədər davam edər. Bəzi insanlar mən sirri nəhayət ki, çözdüm, demək buymuş əsas məsələ, dedikləri halda, bir müddət sonra yenidən axtarışa çıxar, ömrünü özünü tanımanın sonsuz okeandakı dəyərli sirrinin kəşfinə, yaxud həyat müdrikliyini qavramağa həsr edər. Hətta bu, "Rəbbini bilən özünü bilər", deyənlər üçün də keçərlidir, o mənada ki, insanın özünü kəşfi bitməz-tükənməz bir yolçuluqdur.
Kiyotoda yaşayan filosof İçiro Kişimi və peşəkar yazıçı olan Fumitake Koqanın psixologiyanın üç nəhəngindən biri Alfred Adlerin fəlsəfi və psixoloji fikirlərinə, təliminə işıq tutan dialoqlarla "İnsan necə xoşbəxt ola bilər?" sualına "Özünlə mübarizə sənəti" kitabında cavab axtarmağa çalışıblar. Yaponiyada 4 milyon satışı keçən bestseller kitabın əsasən dialoqlarla təqdim olunması və psixoloji təlimin bu şəkildə təqdim olunması diqqətimi çəkdi. Və təbii ki, kitabı görən kimi alıb oxudum. Etiraf etməliyəm ki, hansısa nəzəri bildiyimiz mövzuları dialoqlar, mübahisələr, fikir ayrılıqları, bəzən fikirlərin birləşməsi, bəzən də rədd edilməsi şəklində oxumaq həm əyləncəlidir, həm də öyrədicidir.
Yazının davamı...
ceylanmumoglu.com/article/iciro-k...
Son kısımlarda sıkıldığımı itiraf etmeliyim,daha önce paylaştığım özgürlük tanımı ve “atı suyun kenarına götürebilirsiniz ama su içiremezsiniz” cümlesi kitabın anafikrini özetliyor aslında.Daha önce okuduğum Freud ve Jung’ın tam tersine “travma” yı ve geçmişin bu günü şekillendirdiği fikrini reddeden,hayatın doğrusal bir çizgiden çok noktalardan yani anlardan oluştuğunu,sorunların temelinin kişiler arası ilişkiler olduğunu anlatan Adler ekolünden bahsediyor,özellikle kişilerin “görev” ve “mesafe” kavramını koruduğumuzda hayatın sadeleşeceği ve bir çok sorunun kendiliğinden düzeleceğine gönülden inanıyorum.Şaşırtacak sarsıcı fikirlerle hayata bakış açınızı değiştirecek bir kitap.
Kişisel gelişim kitaplarına karşı biraz önyargı var. Genel olarak biraz uzak duruluyor.Bunun sebebi gerek kitapların akıcı olmamasından gerek “böyle yapın, şöyle yapın” tutumlarından. Ama “Kendinle Savaşma Sanatı” kitabını çok içten bir şekilde ilgisi olanlar için tavsiye edebilirim.
.
Psikoloji alanında ilk akla gelen ve herkes tarafından en çok bilinen isim tabiki de “FREUD” ‘ dur. Herkes az çok psikanaliz yaklaşımından bir haber. Bir de herkes tarafından ilk akla gelen olmasalar da pek bilinmeyen büyük devler vardır. Misal “ALFRED ADLER”.
(Benim en sevdiğim ekol️)
.
Bu kitapta da Adler’in ‘Bireysel Psikoloji’ kuramına yani Adler terapi ekolüne aşina oluyoruz.
.
En can alıcı konulara değinerek misal;
•Neden mutlu olamıyorum?
•Özgürlük nedir, nasıl özgür olurum?
•Duygularımı kontrol edebilir miyim?
•Özgüven eksikliğiyle nasıl başa çıkabilirim?
•İnsanlar değişebilir mi?
•Aşağılık kompleksi nedir?
•Üstünlük arayışı nedir?
•Hayatın anlamı, hedefler nelerdir?
gibi sorulara Adler’in yaklaşımıyla cevaplar buluyoruz.
.
Herkese keyifli okumalar..
Freudyen düşünce sisteminin tam zıttı bir düşünce sistemi. Yazdığına göre Adler’in felsefelerinin ışığında yazılmış, daha önce Adler okumadığım için ilgiyle okuyorum. Bu kitaptan sonra kesinlikle fikir babasınınkini okuyacağım:)
Psikoloji hakkında okuduğum en güzel ve yol gösterici kitaplardan birisi. Eski Yunan tarzı diyaloglarla ilerlediği için kolay/hızlı okunabilir bir kitap olmuş. Yazarın diğer kitapları da Japonca'dan çevrilse keşke.
Hayat mı zor, yoksa biz insanlar mıyız hayatı zorlaştıran? Etrafınızdaki insanları dinlediğinizde, bir şeylerden dolayı sürekli başka bir şeyleri suçladığını görürsünüz. Kişinin kendine biçtiği rol ise çoğunlukla; çaresizlik, kurban, mağdur, aldatılan, haksızlığa uğrayan kişi rolüdür. İnsanlar çoğu durumun içinde şikayet ederek ve elinden bir şey
Kendinle savaşma sanatı, benim ilk kez okuduğum kişisel gelişim kitabıdır ama genel anlamda psikolojiye merakım vardır. Akıcı bir dille yazılan bu kitapta, kimi zaman kendinizi kitabın içinde bulabilirsiniz. Filozof ile gencin konuşmalarının olduğu odada gibiydim adeta. Bir gencin kendi bildiğinin doğru olduğunu hissettiği için inkar aşamasını görüyoruz ve bazen başka kişilerin de bazı şeylerde sizden daha çok bilgisi olduğunu unutmamamız gerektiğini gördüm kitapta.
Kısa sürede bitirdiğim, okurken sürekli kendimi sorguladığım, Alfred Adler'in açtığı yolda deneyimlenen beyin fırtınasını anlatan bir kitap. Kitabın bir genç ve filozofun karşılıklı konuşmalarını içerdiğini öğrendiğimde açık konuşmam gerekirse çok tereddüt etmiştim. Diyaloglar ardı ardına gelir mi, akıcı olur mu diye düşünmüştüm. Ama kitapta beni çeken bir şeyler vardı. Her bölümü okurken bir yandan sorguluyor bir yandan acaba diğer bölümde ne var diye beynim kurcalanıyordu.
Kitap beş ana bölümden oluşuyor.
-Travmayı reddetmek
-Bütün sorunlar kişiler arası ilişkilerle ilgili sorunlardır
-Başkalarının görevlerinden kurtulmak
-Dünyanın merkezinin olduğu yer
-Burada ve şu anda ciddiyetle yaşamak
ve bunların alt başlıkları.
Özellikle insanlarla ve kendi içinde fazla duygusal sorunlar yaşayan insanların okumasını tavsiye ederim.
Ben bu kitabı elime aldığım da, çok farklı bir ortam da nefes alıyordum ve en sevdiğim insan bana hediye etmişti bunu, önüm de kaç gün vardı bilmiyordu ve ben bu kitaba bir yemek gibi yaklaştım hiç bitmesin diye sayfa sayfa okuyup düşünüyordum ve beynim her sayfanın sanki özetini çıkarıyordu. Ve hayatıma bir pırıltı olarak dokundu bu kitap, çok huyumu değiştiremesem de ufkumu genişletti bu kitaba gerçekten değer verip zaman ayırıp okuyun hayatına bir şeyler mutlaka katacaktır.
Başlarda önyargıyla başladığım bir kitaptı. Çünkü kişisel gelişim kitaplarının pek etkili olduğunu düşünen biri değilim. Ama biri size şu anda mutlu olabilirsiniz deseydi bunun mümkün olup olmadığını merak eder ve bunun nasıl olacağını sorardınız. Çünkü insanlığın derdi mutlu olmaktır. Mutluluğu arar. Mutluluğun ne olduğunu kavramaya
Benim için hiçbir kişisel gelişim kitabı bu kadar akıcı olmamıştı. Adler psikolojisini bir genç ve filozof arasındaki tartışma şeklinde okumamız okuma keyfini kat ve kat arttıran bir etmendi.
