En Beğenilen Gary L. Francione kitaplarını, en beğenilen Gary L. Francione sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Gary L. Francione yazarlarını, en beğenilen Gary L. Francione yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşlenmiş et ürünlerinin içine at eti karıştırıldığını öğrenen İngilizlerin nasıl da sinirlendiklerini hatırlayın.Etlerinin içinde et olmasına itiraz ediyorlar.
« Hayvanların deneylerde kullanılmasını destekleyenler, insan sağlığı için zorunlu olduğunda, başka seçenek olmadığında ve araştırmacılar hayvanların yaşadığı acıyı ve rahatsızlığı asgariye indirecek şekilde davrandıklarında hayvanların bu amaçla kullanımının ahlaken kabul edilebilir olduğunu iddia ederler.
(...)
Tam tersine, hayvanların biyomedikal araştırmalarda kullanımı, en az sınaî hayvancılık ya da yaban yaşam yönetimi kadar acımasız ya da sömürücü,
en az bunlar kadar büyük bir endüstridir. Hayvan deneylerini gerçekleştirenler hayvanlan tutarlı hiçbir anlamda zorunlu görülemeyecek her tür önemsiz amaç için kullanırlar. Dahası, görgül veriler, deneyleri gerçekleştirenlerin, kısmen hayvanlarda acı ve sıkıntının varlığını kabul etmek dahi istemedikleri için, bu acı ve sıkıntıları asgariye indirmeye özel bir özen göstermediklerini düşündürmektedir.»
« İnsanca muamele ilkesiyle hayvanlara belli bir ahlakî statü tanıdığımızı iddia ediyoruz, ama hayvanları mal olarak gördüğümüz için,
insanca muamele ilkesinin gerektirdiği çıkar dengesi hayvan refahı yasaları aracılığıyla asla kurulamıyor.
»
Köpeği öldüren kişiyle o kişiye,"Köpeği öldür ama ben gidene kadar bekle,çünkü benim midem hassas,"diyen kişi arasında işledikleri suç bakımından hiçbir fark yoktur.
Köpek dövüştürmekten zevk almakla, hayvansal ürün yemekten aldığımız damak zevki arasında hiçbir fark yoktur,her iki durumda da büyük acılar söz konusu.Her iki durumda da hiçbir gereklilik söz konusu değil.
« Hayvanları yemek gibi gereksiz bir zevkten vazgeçip hayvansal yağlarla damarlarımızı tıkamaya son vermemiz gerekir; rodeolarda ya da sirklerde hayvanların çektiği eziyetleri seyredip eğlenmeye son vermemiz gerekir; ormanda yürüyüşe çıkıp hayvanları oklarımızla ya da tüfeklerimizle öldürmekten ya da yaralamaktan vazgeçmemiz gerekir; onları ancak laboratuvarlarda görebilecekleri ilaçlara bağımlı hale getiren şaibeli bir bilimden vazgeçmemiz gerekir. Nihayet, bazı hayvanları sevip onlara ailemizin birer üyesi gibi muamele ederken, onların hissetme yetilerinden, duygusal kapasitelerinden, kendilerinin farkında olan birer kişi olduklarından asla şüphe duymazken, onlardan hiç de farklı olmayan başka hayvanların ölü bedenlerine çatal bıçaklarımızı saplamamıza neden olan ahlakî şizofrenimize son vermemiz gerekir.»