Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gene Sharp

Gene SharpDiktatörlükten Demokrasiye yazarı
Yazar
7.6/10
5 Kişi
20
Okunma
2
Beğeni
643
Görüntülenme

En Yeni Gene Sharp Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Gene Sharp sözleri ve alıntılarını, en yeni Gene Sharp kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir diktatörün barışı genelde hücredeki ya da mezardaki barıştan fazlası değildir.
Sonuç
Burada üç büyük sonuçtan bahsetmek mümkün: • Diktatörlükten kurtulmak mümkündür; • Buna ulaşmak için dikkatli düşünce ve stratejik planlama gerekmektedir; ve • Bazen maliyeti çok yüksek olabilecek teyakkuz (uyanıklık) , sıkı çalışma ve disiplinli mücadele gerekebilmektedir. Sık sık alıntı yapılan Özgürlük bedava değildir değişi doğrudur. Hiçbir dış güç, ezilen bir halka çok istediği özgürlüğü vermek için gelmeyecektir. İnsanlar, özgürlüğü kendi başlarına nasıl alacaklarını öğrenmek zorundadırlar. Bu kolay olmayacaktır.İnsanlar, özgürleşmeleri için gerekli olanı kavradıklarında, kendilerine sancılı da olsa en sonunda özgürlüğü getirecek yol haritasını çizebilirler. Sonrasında biraz çaba ile yeni bir demokratik düzen kurabilir ve bunun muhafazasına hazırlanabilirler. Bu tip bir mücadele sonunda kazanılan özgürlük uzun ömürlü olabilir. Kendisini bunun korunmasına ve zenginleştirilmesine adamış kararlı insanlar sayesinde bu özgürlük sürdürülebilir.
Sayfa 85 - pdfKitabı okudu
Reklam
Yeni demokratik sistemde demokratik hükümetin çerçevesini oluşturacak bir anayasaya ihtiyaç vardır. Anayasada hükümetin kuruluş amaçları, hükümetin yetkilerinin sınırlandırılması, hükümet yetkililerinin ve parlamenterlerin seçiminin yöntem ve zamanlaması, temel haklar ve merkezi hükümetin kendi alt kademeleriyle ilişkileri yer almalıdır. Merkezi
Yeni özgürleşen toplumlarda askeri darbeleri önleyecek yöntemler vardır. Bazı durumlarda önceden bilgi sahibi olmak bu girişimleri önlemeye yeterlidir. Hazırlıklı olmak girişimleri önleyebilir. Bir darbe girişimi başlar başlamaz darbeciler meşruiyete gerek duyar bir başka deyişle kendi ahlaki ve politik değerlerinin kabul görmesini isterler. Darbeye karşı savunma için ilk temel prensip bu darbecilerin meşruiyetini reddetmektir.Darbeciler sivil liderlere ve toplumun destekçi olmasına, toplumun karışık olmasına veya sadece pasif kalmasına ihtiyaç duyarlar. Darbeciler, etkilerindeki toplumu kontrol etmek için uzman ve danışmanların, bürokrat ve memurların, yönetici ve hakimlerin işbirliğine ihtiyaç duyarlar. Darbeciler kendi verdikleri emirlere ve belirledikleri politikalara göre siyasete, toplumsal kurumlara, ekonomiye, polise ve askeri kuvvetlere yön veren birçok kişinin pasif kalıp alışılagelmiş işlevlerini yerine getirmesine de ihtiyaç duyarlar. Darbeye karşı savunma için ikinci temel prensip darbecilerle işbirliği yapmama ve onlara karşı çıkmadır. Gereken işbirliği ve yardım reddedilmelidir. Diktatörlük rejimine karşı kullanılan mücadele yolları temelde yeni oluşan bir tehdit için de kullanılabilir ancak bunlar derhal uygulanmalıdır. Hem meşruiyet hem de işbirliği reddedildiğinde darbe girişimi politik bir çıkmaza girer ve yeni bir demokratik düzen oluşturma amacını gerçekleştiremez.
Aristo uzun zaman önce şöyle bir uyarıda bulunmuştu: tiranlığın yerine başka bir tiranlık da gelebilir.. Tarihte Fransa (Jakoben ve Napolyon), Rusya (Bolşevikler), İran (Ayetullah), Burma (Cunta Rejimi) gibi bu konuda birçok örnek mevcuttur ve bazı kişi ve gruplar baskıcı rejimlerin çökmesini toplumun yeni yönetici olma fırsatı olarak görürler. Bu örneklerde farklı motifler görülebilir ancak sonuçlar neredeyse hep aynıdır. Yeni bir diktatörlük rejimi eskisine göre daha acımasız ve totaliter olabilir. Diktatörlük rejiminin çöküşünden sonra bile eski rejimin üyeleri demokrasi mücadelesini darbe girişimiyle kesmeye çalışarak başarıya ulaşabilir. Diktatörlüğün kaldıracağı iddia edilir ancak asıl amaç eski rejimi değiştirip yeniden sunmaktır.
Güçlü bir siyasi direniş ile bağımsız kurumları inşa süreci bir araya geldiğinde, zamanla demokratik güçler lehine geniş bir uluslararası ilginin oluşması muhtemeldir. Bu durumda, demokratik güçleri destekleyecek uluslararası diplomatik kınama, boykot ve ambargoları da beraberinde getirebilir. (Polonya’da olduğu gibi). Stratejistler, bazı durumlarda 1989 yılında Doğa Almanya’da olduğu gibi, diktatörlüğün yıkılışının çok hızlı olabileceğini unutmamalıdırlar. Bu durum, halkın tamamının diktatörlüğe karşı çıkması sonucunda güç kaynaklarının kitlesel şekilde bölünmesi sonucu meydana gelebilir. Bu alışıldık bir durum değildir ve bu yüzden uzun süreli bir mücadeleye hazırlanmak daha mantıklıdır (ama kısa olana da hazır olunmalıdır). Küçük konulara ilişkin bile olsa, özgürlük mücadelesi sırasında elde edilen başarıların tadı çıkarılmalıdır. Zaferi kazananlar taktir edilmelidir. İhtiyatlı kutlamalar aynı zamanda mücadelenin gelecekteki aşamaları için gereken morali yüksek tutmalıdır.
Reklam
Jaruselski askeri yönetimi döneminde, asker-Komünist hükümet, toplumun en üst kesimini oluşturmaktaydı. Yetkililer, devlet dairelerini ve kurumlarını hala ellerinde tutmaktaydılar. Rejim; cezalandırma, tutuklama, hapse atma, matbaa makinelerine el koyma gibi yöntemler kullanarak, toplumu baskı altında tutabiliyordu. Ancak diktatörlük toplumu kontrol edemezdi. O noktadan sonra, toplumun rejimi tümüyle devirmesi sadece bir an meselesiydi. Diktatörlük yönetici makamları hala elinde tuttuğu zamanlarda bile, bazen paralel bir demokratik hükümet oluşturmak mümkün olabilir. Bu hükümet, giderek artan şekilde, halkın ve kurumların bağlılığı, itaati ve işbirliğini alma konusunda rakip bir hükümet haline gelecektir. Diktatörlük, tüm bunların sonucu olarak artan bir biçimde hükümet niteliklerini kaybedecektir. Nihayetinde, demokratik paralel hükümet, demokratik sisteme geçişin bir parçası olarak, tamamen dikta yönetiminin yerini alabilir. Zamanı geldiğinde, geçişin parçası olarak anayasa kabul edilebilir ve seçim yapılabilir.
İnsanların, genellikle yöneticileri desteklemelerine ve onlara itaat etmelerine sebep olan soyut faktörler olan psikolojik ve ideolojik etmenler zayıfladığında veya tersine döndüğünde halk, karşı gelmeye ve direnmeye daha meyilli olacaktır. Diktatörlerin maddi kaynaklara erişimleri, güçlerini doğrudan etkiler. Finansal kaynakların, ekonomik
Kampanyanın ileri dönemlerinde farklı bir görev doğrultusunda, mücadelenin yükü diğer toplum gruplarına kaydırılabilir. Örneğin, eğitimle alakalı bir durumda öğrenciler grev yapabilir, dini liderler din gürlüğü konusuna odaklanabilirler, demir yolu işçileri titizlikle güvenlik düzenlemelerine uyarak demir yolu taşıma sistemini yavaşlatmaya çalışabilir, gazeteciler sansüre karşı gelmek için normalde sansürlenen haberin durması gereken yerde boşluk bulunan gazeteler hazırlayabilirler, ya da polis defalarca aranan demokratik muhalefet üyelerini yakalamakta başarısız olabilir. Direniş kampanyalarını olay ve toplum gruplarına göre katmanlara ayırmak, direniş devam ederken toplumun bazı kısımlarının dinlenmesine olanak sağlayacaktır. Seçici direniş, daha önce de kısaca bahsettiğimiz gibi, diktatörlüğün kontrolü dışında otonom bağımsız sosyal, ekonomik, siyasi grup ve kurumların var olmasını sağlamak açısından özellikle önem arz etmektedir. Bu tür güç merkezleri, halkın diktatörlüğün kontrol gücü üzerine baskı uygulayabilmek için ihtiyaç duyduğu kurumsal üsleri sağlamaktadır. Mücadelede, diktatörlüğün hedef listesinin başında büyük ihtimalle bu güç merkezleri bulunacaktır.
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.