Chu adlı feodal devlette, yaşlı bir adam maymunları emrinde tutarak hayatta kalmıştır. Chu halkı onu ju gong, (maymun efendisi) olarak adlandırmıştır.
Yaşlı adam, her sabah maymunları bahçesinde toplar ve en yaşlı olanına liderlik yapmasını ve diğerlerini çalılardan ve ağaçlardan meyveler toplamak için dağa götürmesini emrederdi. Her maymunun topladığı meyvelerin onda birini yaşlı adama vermesi kural idi. Vermeyenler, acımasızca dövülürdü. Tüm maymunlar şiddetli şekilde acı çekiyorlar, fakat şikayet etmeye cesaret edemiyorlardı.
Bir gün, küçük bir maymun diğerlerine sorar : Çalılık ve ağaçlardaki tüm meyveleri yaşlı adam mı dikti ? Diğerleri yanıtlar : Hayır, onlar doğal olarak yetişir. Küçük maymun tekrar sorar : Meyveleri
yaşlı adamın izni olmadan toplayabilir miyiz? Diğerleri yanıtlar: Evet, yapabiliriz. Küçük maymun devam eder : O halde, neden yaşlı adama bağımlıyız, neden ona hizmet ediyoruz?
Küçük maymun henüz cümlesini bitirmeden, tüm maymunlar aniden aydınlandı ve uyandılar.
Aynı gece, maymunlar yaşlı adamın uyuduğunu gördükten sonra, içinde tutuldukları kampın tüm çitlerini yıktılar ve kampı tamamen yok ettiler. Ayrıca, yaşlı adamın deposundaki meyveleri alarak kayıplara karıştılar ve bir daha da dönmediler. Yaşlı adam sonunda
açlıktan öldü.
Yu-li-zi der ki, dünyadaki bazı insanlar halklarını adil ilkelerle değil, hilelerle yönetirler. Onlar da aynen maymunların efendisi gibi değil midirler? Onlar sersemliklerinin farkında değildirler. Halkları aydınlandığında, onların hileleri artık işe yaramayacaktır.
Diktatörlüğe karşı yapılacak bir askeri darbe, muhalif bir rejimi ortadan kaldırmak için en kolay ve hızlı yollardan biri gibi görünebilir. Bununla birlikte, bu yöntem birçok ciddi sorunları da beraberinde getirir. En önemlisi, bu yöntem; halk nüfusu, hükümeti kontrol eden elit kesim ve bu kesimin askeri güçleri arasındaki mevcut güç dağılımı
Herhangi bir müzakerede diktatörler tarafından verilen sözler ne olursa olsun şunu asla unutmamalısınız; diktatörler demokratik muhaliflerinin biat etmesini sağlamak için türlü türlü sözler verip, ardından yüzsüz bir şekilde yaptıkları anlaşmalası ihlal edebilirler.
Barış kelimesini telaffuz eden herkes özgürlük ve adalet istememektedir. Hitler sık sık barıştan bahsederdi, tabi onun iradesine teslim olmak anlamına gelen barıştan.
Diktatörlüklerin, mümkün olduğunca az acıya ve hayata mal olacak şekilde ortadan kaldırılmasının en etkili yolları hususunda başımı avuçlarımın arasına alıp düşünmeye gayret ettim