Georges Balandier

Büyük Rahatsızlık yazarı
Yazar
6.9/10
16 Kişi
71
Okunma
6
Beğeni
1.309
Görüntülenme

Georges Balandier Gönderileri

Georges Balandier kitaplarını, Georges Balandier sözleri ve alıntılarını, Georges Balandier yazarlarını, Georges Balandier yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Televizyon ve radyolar her yere sirayet eden varlıklarıyla kendi yaydıkları dilin etkisine herkesi tabi kılıyor. Fakirleşmiş deyişlerin kullanımını (örneğin başka sözleri destekleyecek biçimde olur olmaz kullanılır hale gelen “konsept” ve “yapı” sözleri), anlatımsal biçimleri ve dilsel yanlış kullanımları (örneğin orijinal bağlamlarından kopartılan “konumlanma” ve “değerler” gibi sözleri) veya “kesinlikle”, “aynen” gibi tipik formülleri yaygınlaştırıp normalleştiriyor. Televizyon ve radyolar sözelliğin baskınlığına katkıda bulunarak, reklam sekanslarında veya dizi filmlerde rol alan aktörlerden, eğlence programı ve haber sunucularından esinlenen söyleyiş biçimlerini kalıba döküyor. Medyada konuk edilen meslek harici kişilerin kendiliğinden pratiğe döktükleri, kolayca tutulup benimsenen bir sözellik biçimi bu. Araçsal tertibat kendisine bağımlı olan konuşmayı büyük ölçüde şekillendiriyor: Medya sahnesine iteklenen çocuklar bu dili spontan biçimde kullanıyorlar, çünkü aşın araçsallaşmış bu dünyaya çok küçük yaşlardan beri aşinalar. Bu dünyada diller giderek yaygınlaşan bir kullanıma yönelik olarak, dolayısıyla en aşağı düzeyde, kendisini idare eden aygıtlar tarafından biçimlendiriliyor.
Enformasyon alışverişinin ve umumi merak duygusunun seyrine teslim edilmiş kişisel günlüklerin (blogların) ve “chat”’in serbest dolaşımı sayesinde, hiçbir kısıtlama olmadan paylaşılan sohbet mesajları aracılığıyla her şey, hem de yasaklardan, uzlaşımlardan ve sırlardan kurtarılmış biçimde söze dökülüyor, söyleniyor. İç içe varlık bulan iki dünya söz konusu: Bir tarafta hareketin, gürültünün ve düzeneklerin etkisine kapılmış gerçek bedenlerin daha yoğun bir varoluş biçimi aradıkları bir dünya var; diğer tarafta, sayısız sanallıklara açılacak şekilde simüle edilmiş ve böylece yeni gerçeklik hayallerini çoğaltan tek kişilik sanal gezintilerde ağırlığını hissettiren makineler var. Yeni teknolojiler ve yazılım-makinelerle birlikte dünyaya gelmiş kuşaklardan önceki kuşaklar da tıpkı küçükleri ve çocukları gibi bunlara bağlanıyor. Giderek artan bir şekilde bu teknolojileri kullanıyorlar ve hem bir bağımlılık ilişkisi içinde hem de yeni özgürlüklerin ve gençliğin dünyasına serbest erişimin cazibesiyle, çabucak, sunulan hizmetleri aşırı tüketme noktasına geliyorlar. Yaşlanmaya karşı savaşı ve görünümünü muhafaza etme çabasını olumlayan gençlik ve genç kalma kültü, kültürel taklitçiliğin gelişimine elverişli kaynakların artışından da destek görüyor. Gençleri taklit, sadece “görmüş geçirmiş”lerin kabaca köşeye itilmelerine karşı bir savunma hamlesi olmakla kalmıyor, aynı zamanda aktif bir modernliği tanımlayan değişim ihtiyacını besleme, yeniliklerden pay alarak dolu ve yoğun bir hayat peşinde koşma arzusunu da ifade ediyor.
Reklam
Ortak popüler kültür, giderek daha etkin araçlarla donanan ve halkla tam anlamıyla buluşan medya sayesinde bir tür gürültü kültürünün yayılmasına katkı sağlıyor. Radyo ve televizyonun, müzik yayınlarının ve cep telefonlarının ses/görüntü eklentileri ve uzantıları başkalarınca bir ses istilası; cephanesi gürültü olan bir tür taarruz gibi algılanabilecek bir durumun her yer ve ortama yayılmasını mümkün kılıyor. Nezaketsizliğin de bunda payı var elbette; fakat durumu aşırılığa, uç noktalara sürükleyen, onun yanı sıra ve kuşkusuz ondan da fazla, doruk noktasına varmış ve kaynağı şehirlerde olan bir modernliğin itimi. Bütünü itibariyle sınırlara saygı konusunda sorunları olan bir modernlik bu. Psikolojik kaynaşma ihtiyacının biraz geç kalmış bir ifadesi olan iğreti bir yalıtılmışlık içerisinde yığınla gencin katıldığı çılgın partilerin büyüyen başarısı, her türlü ölçünün ret ânını gözler önüne seriyor. En yüksek noktasında kullanılan ses sistemleri, sürekli kendini yineleyen tekno müzikle yapılan bitimsiz danslar, psikotrop maddelerin yaygın kullanımı, özgür cinselliğin suiistimali ve tükenmenin eşiğine kadar uzatılan etkinlikler aşırılıkta, aykırılıkta varoluşsal bir telafi elde etme arzusunu gözler önüne seriyor.
Gerileyen endüstriyel merkezler giderek gürültünün kaynağı olmaktan çıkıyor. Hızla genişleyen kentsel yerleşim bölgelerindeki insan yoğunluğu gürültü kaynaklarını artırıyor. Böylece gürültü bir nezaket meselesi haline geliyor. Ses haddi aşımı derecesi nezaketsizliğin boyutunu, başta komşular olmak üzere başka insanların yaşam koşullarına verilen zarara karşı kayıtsızlığın derecesini gözler önüne seriyor. Bu anlamda söz konusu tutum terbiye eksikliğinden ziyade, artık kimsenin iyi terbiye olarak vasıflandırmaya cüret edemediği bir şeyin, kişinin kendi benliği ve yakın çevresi dışında kalan şeylere karşı duyduğu bulaşıcı bir kayıtsızlığın göstergesi; medenileşme hamlesinin zaaflarının bir boyutunu, “adab-ı muaşeret medeniyetinin ” gerileyişini işaret ediyor. Dolayısıyla gürültü bir kışkırtma artık ve onun da ötesinde, başkası üzerinde uygulanan ve bulaşarak yayılan bir şiddet türü.
Modernite sayesinde umut giderek insanlığın öte dünyasıyla bağını kopardı. İktidar ele geçirilince dünyayı şekillendirmek ve ona insanın kendine belirlediği amaçlara göre şekil verebilmek olası hale geldiği için, bu dünyadaki beklentiye dönüştü. Bu umut siyasal olarak yeni bir Devlet içerisinde, entelektüel olarak insan zihninin kazanımlarında, toplumsal olarak ise ilerlemenin kitlelere yayılmasında kendini hayata geçirmek için Akıl’la teçhizatlanır. İlerleme dini, aktarılmaları itibariyle tarihsel, geleneğin sürekli etkisi itibariyle medenileştirici bir nitelik arz eden ve sadece aşkınlıkla ilişki üzerine bina edilmiş dinlerin “büyüsünü bozar. ” Vahye dayalı inancın yerine teknik uzmanlığın ve bilgi-iktidarın artışına dayalı kolektif iradeyi geçiren laik dinlerin ilk kez hayata geçirilmesidir bu. Fransa’da vahyi hakikatlerin dogmatizmine karşı gerçeğin keşfine adanmış bilimsel araştırma laboratuvarlarının, ayrıcalıklı hiyerarşilerin muhafazasına karşı demokratik cumhuriyeti tesis eden kurumların ve herkese açık laik okulların ihdas edilmesiyle ilerleme militanlığının yuvaları kurulmuştur. Pratik bilimlerin, endüstrinin, girişimin yüceltilmesi, dünyanın ele geçirilmesi iradesini etkin kılan ve giderek artan bir maddiyat bağımlılığını sağlama alan ilerleme hamlelerini somutlaştıracaktır. Sonuçları itibariyle insani acıların dindirilmesine şüphesiz katkıda bulunan, ama aynı zamanda potansiyel açıdan ters etkilere sahip bir iktidarı da serbest bırakan bir muzaffer egemenliktir bu.
'Yeni Dünyalar' ı yaratırken cenetten kovulma tehdidinin sürdüğünü unutan bir özgürlük.
Sayfa 16 - İş BankasıKitabı okudu
Reklam
158 öğeden 211 ile 158 arasındakiler gösteriliyor.