Germain Bazin

Sanat Tarihi yazarı
Yazar
8.0/10
5 Kişi
33
Okunma
4
Beğeni
712
Görüntülenme

En Eski Germain Bazin Sözleri ve Alıntıları

En Eski Germain Bazin sözleri ve alıntılarını, en eski Germain Bazin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öteki on yedinci yüzyıl sanatçıları, doğayı insan heyecanlarının kaynağı olarak yorumlayarak, yerel gerçekçilik geleneğini canlandırdılar. Caravaggio'nun ger­çekleştirdiği devrim, Fransız sanatına, sıradan insanları, ruh dünyasının temel ögeleri olarak gören ortaçagda apaçık ortaya konmuş olan bu yönelişi yeniden bulması konusunda yardımcı oldu. Lorraineli Georges de La Tour (1593-1652), karanlık görüntülere duydugu tutkuyu ve lncil öykülerini köylü karakteriyle yo­rumlama tarzını doğrudan doğruya Caravaggio'dan aldı ve derin mistik anlam­ları olan resimler yaptı (r. 419). Le Nain kardeşler Antoine (1588-1648), Louis (1593-1648) ve Mathieu (1607-1677), köylü yaşamını, ciddi ve adeta bir din adamı sadeliğiyle resmettiler (r. 503). İnsan saygınlığının bu yüceltilmesi, XIII. Louis'nin sarayında portre ressamı olmasına rağmen resmi üslubun etkisinde kal­mayan ve janseniusçuların ölçülü biçili resimlerini yapan Flaman kökenli Philip­ pe de Champaigne'in (1602-1674) eserlerinde de kendini gösterdi (r. 504).
Sayfa 440 - PdfKitabı okudu
Fransa'da mekanların iç dekorasyonunun zenginliği, mimarlığın sadeliği ile karşıtlık halindeydi. Odalar, renkli panolarla kaplanmış ve oymalarla, yaldızlarla süslenmişti. Regence döneminde, XIV. Louis zamanında hala yaygın olan büyük odalar ve salonlar, artık moda değildi ve apartmanlar, her biri ev yaşamına ya da toplumsal etkinliklere ayrılmış daha küçük odalara (pieces) bölünmüştü. Top­ lumsal ilişkilerdeki törenselliğin gittikçe daha da sadeleşmesine rağmen, küçük apartmanların dekorasyonları hâlâ çok zengindi.
Sayfa 445 - PdfKitabı okudu
Reklam
Ancien Regime döneminde sanat, bir kralın ya da aristokrasinin hizmetçisi gi­biydi, ama on dokuzuncu yüzyılda, tıpkı ortaçağda olduğu gibi ifadenin manevi yükümlülüğünü edindi. Gerçekten de 1848'e doğru "gerçekçiler" diye yüceltilen Millet, Daumier ve Courbet gibi bütün sanatçılar, özellikle insanın dramı üzerin­ de durdular ve arayışlarında, insan doğasının zamandışı ve değişmez niteliğini dile getiren sıradan insanları, kitleleri irdelediler. jean François Millet (1814-1875), insan yaşamının kaynağı olan ve köyle kırsal alanda gerçekleştirilen işlerin saygınlığını , ortaçağ katedrallerindeki Yılın Aylan'nı hatırlatan dinsel bir ciddiyet­le yüceltti.
Sayfa 469 - PdfKitabı okudu
Honore Daumier (1808-1879), kentlerde yaşayan ve sanayide çalışan yeni oluşmuş kitlelerin korkunç sefâletini adeta içi titreyerek dile getirdi. Bu sanatçı da Courbet gibi ateşli bir sosyalistti ve taşbaskılarda, orta sınıfın bencilliğini sert bir şekilde eleştirip mahkûm ederek göz önüne serdi. Kendine özgü boya uygulamasıyla Daumier'nin aceleci diyebileceğimiz resmi, belki de yüzyılın en "romantik" ürünüydü.
Sayfa 445 - PdfKitabı okudu
On dokuzuncu yüzyıl sanatçılarının hepsi saydam olmayan resimler yaptıkları halde Renoir, ustalarından biri olan Delacroix'nın yanı sıra, resimlerine tensel bir derinlik veren ve Rubens'ten sonra unutulmuş olan rengi, akışkan ve saydam perdah katmanları olarak kullanan biricik ressamdı.
Sayfa 476 - PdfKitabı okudu
Batının bütün sanat eserleri, onu seyreden birinin varlığını gerekli kılar, yani bu eserler bir başka insanın zihni ve gözü için yapılmışlardır. Bunların bir oku­naklılığı olması ve parçalarının tutarlı bir birlik oluşturmalarına rağmen, apaçık bir şekilde algılanabilir olması da gerekir. Bu eserlerin, Eski Yunan tapınaklarının sıra kemerlerindeki ritimde ve alınlıklarındaki düzende ya da bir Bizans kilisesini belirleyen merkezi bir nokta çevresindeki yerçekiminde ya da daha sonra, seyre­denin sanki geniş bir yolda yürümeye davet ediliyormuş gibi olduğu yağlıboya tuvallere aktarılan Roman ya da gotik sanatı ürünü salımların perspektifinde ol­duğu gibi, mekan ve zamanla sağlam bir şekilde ilişki içine sokulmuş besbelli ve anlamlı bir formu vardır. Batı, bir sanat eseri konusundaki temel anlayışa, onu takdir edebilecek elit bir zümrenin az sayıdaki üyelerine hitap eden bir özgül etkinlik olarak çalışıp çabalayarak ulaşmaya yönelmiştir ve dolayısıyla, sanatçı ile onun eserini seyreden arasında estetik üzerine bir diyalog söz konusudur.
Sayfa 492 - PdfKitabı okudu
Reklam
70 öğeden 101 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.