Germain Bazin

Sanat Tarihi yazarı
Yazar
8.0/10
5 Kişi
33
Okunma
4
Beğeni
766
Görüntülenme

En Eski Germain Bazin Sözleri ve Alıntıları

En Eski Germain Bazin sözleri ve alıntılarını, en eski Germain Bazin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
UZAKDOĞU UYGARLIKLARI Batının bütün sanat eserleri, onu seyreden birinin varlığını gerekli kılar, yani bu eserler bir başka insanın zihni ve gözü için yapılmıştır. Bunların bir okunaklılığı olması ve parçalarının tutarlı bir birlik birlik oluşturmalarına rağmen, apaçık bir şekilde algılanabilir olması da gereklidir. Mekan ve zamanla sağlam bir şekilde ilişki içine sokulmuş besbelli ve anlamlı bir formları vardır. Batı bir sanat eseri konusundaki temel anlayışa, onu takdir edebilecek elit bir zümrenin az sayıdaki üyelerine hitap eden bir özgür etkinlik olarak çalışıp çablayarak ulaşmaya yönelmiştir ve dolayısıyla, sanatçı ile onun eserini seyreden arasında estetik üzerine bir diyalog söz konusudur. Uzakdoğu Sanatçılarının elinde ise, form, dünyanın varliginin kendisinin belirip görünmesi olarak; evrensel güçlerin bir dile gelişi olarak ortaya çıkar. Yani fon, doğanın belli bir yanını egemenliği altına almaya çalışan insan düşüncesinin sonucu değildir. Bu form, Esinle verilmiş bir formdur; dış görünüşlerin ezeli ve ebedi hareketi üzerinde bir sanatçının hayal gücüne dayanan derin düşüncesidir,sonsuza ulaşmaya yönelir.
Sayfa 459Kitabı okudu
Her şeyin oluş ve değişmenin kozmik akışı içinde de belli bir duraktan ve andan başka bir şey olmadığı konusundaki bu anlayış, doğruların mimarlığı geliştirmelerine yararlı olmadı; oysa mimarlık, batıda, bütün öteki sanat formlarının egemenliği altına almış olan kendi çerçevesini onlara kabul ettiren ve her birine özel bir işlev kazandıran en ana sanattı. Sert cisimlerin mekan içinde nasıl davrandığını saptayan ve eski yunan, Roma ya da gotik mimarların çok iyi bilip kullandıkları soyut hesapları yapmayı beceremediler, üst üste ve birbirinden daha çıkıntılı olan katmanlar halinde çok büyük boyutlu blok yayınları oluşturdular. Bu ilkel inşaat tarzı, yeryüzünde karşımıza çıkan en etkileyici görünümlerden birinin, yani doğu için kozz’ın simgesi olan dağların, ilkel insan tarafından taklit edilip canlandırılmasıydı.
Sayfa 460Kitabı okudu
Reklam
Eski Yunanlıların gerçekçilik alanında yaptıkları deneyler, keskin hatları ve birbirinden farklı yüzeyleri, bu ulus ölçü ve saptama eğilimine kolaylıkla cevap veren erkek bedeni üzerinde temellenmişti. Oysa hint estetiği kadınsıydı. Kadın vücudu hacminden çok ten- bakımından etkileyiciydi ve dolayısıyla canlandırılmasındaki belirsiz geçişler, dünya üzerinde belirli ve saptanmış bir şey görmeyi reddeden ya da göremeyen hintlinin bakışına daha uygun düşüyordu. Kasal nitelikleri abartan hint sanatçıları, hayat veren hayatı sürdüren her şeyin üzerinde önemli durdular ve böylece görüntüledikleri vücutları, meyveyle yüklü ağaçlar gibi eğilmiş bir halde ve dolgunluğun simgeleri gibi ortaya koydular. Eski yunan heykeltraşlığının evrimi, bağlı olduğu duvardan gittikçe daha fazla sıyrılması ve üç boyutlu luğun zafer kazanması yönündeydi. Oysa hint heykeltraşlığı bu tarz bağımsız heykeller yapılması konusunda geç kaldı. Heykeltraşlık ürünü olan formlar, Kaya’nın yüzünden ayrılmış değillerdi ve roman sanatının tersine, anıtsal yapının değerlerine tamamen boyun eğmiyorlar ve Hintliler hiçbir şeyi çevresinden ayrılmış ve farklı olarak görmedikleri, ama her şeyi her şeyin içinde gördükleri için canlılıklarını hâlâ bir parçası oldukları Kaya blokundan alıyorlardı.
Sayfa 463Kitabı okudu
Hindistan’ın eski tarihi, bu ülkenin, Siyasal birliğinin daha belirgin olduğu bir ya da iki dönem dışında, her zaman bir çok krallığa ve prens diye bölünmüş olması dolayısıyla çok karmaşıktır. Hindistan’ın sanatsal uygarlığı. Âriler tarafından kabul ettirilen ortak kültür anlayışı ve tropik iklimin kararlılığı dolayısıyla, gerçek bir birlik birlik gösterir.
Sayfa 469Kitabı okudu
Hintlilerin geleneksel yumuşak hareket anlayışı, bütün varlığı bir açılıp gelişme ya da akış ve değişme olarak gören doğu estetiğine uygun olarak aynı salonda ya da mağarada gördüğümüz çeşitli sahnelerin hepsi yan yana yer alan iki konuda canlandırılan figürler ya da kişilerle birbirine bağlanmıştır.
Sayfa 480Kitabı okudu
HINT SANATININ YAYILMASI Hindistan , etkisi altına aldığı ülkelere, sadece dinsel ifade formlarını değil, aynı zamanda, Âri anlayışına, yani derin bir Natüralizme dayanan klasik bir görüntü ve imge sistemi de getirdi. Ama bu ülkelerdeki halkların genel mizacı, ithal edilen kültüre tepki gösterdi ve böylece hint estetiği oryantalleştirildi ve özgün özelliklerinden bazılarını kaybederek sonunda Asyai hale geldi ve Çin sanatının ifadelerinden pek uzak olmayan ifadeler edindi. Yani genelde, hint natüralizmi, her zaman soyutlamaya yönelen Asya uygarlıklarının düşünüş ve duyuş tarzının temel özelliği olan stilizasyonla karşı karşıya kaldı. Zengin bir hayal gücüyle desteklenmesine ve form yaratma konusunda çok verimli olmasına rağmen , hint sanatı, doğada algılanabilenden başkasını canlandırmakta daha ileriye gidemediği için, özgün mimarlık ürünleri ortaya koymayı beceremedi. Oysa, hint sanatına dayanan ve hazır Lope bir fikir ve hayal dünyası sistemini devralan ülkeler, anıtsal mimarlık alanında derin düşünceler ortaya koyabildiler. Nitekim Cava, boyuttan zarafete yönelen ve kendine özgü estetiğine layık olan çok güzel bazı anılar yarattı. Khmer ler ise, doğu yarım küresinde rastlanan en güzel ve etkileyici anıtları yaptılar.
Sayfa 482Kitabı okudu
Reklam
186 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.