Giosafat Barbaro

Doğu’ya Yolculuk yazarı
Yazar
7.0/10
2 Kişi
23
Okunma
0
Beğeni
276
Görüntülenme

En Beğenilen Giosafat Barbaro Gönderileri

En Beğenilen Giosafat Barbaro kitaplarını, en beğenilen Giosafat Barbaro sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Giosafat Barbaro yazarlarını, en beğenilen Giosafat Barbaro yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Bu eserin Türkçe'ye ilk defa orijinal dilinden çevrilmesi büyük önem taşımaktadır. Fakat yazarın yaşadıklarını anlatırken olay örgüsünü açık bir şekilde aktaramaması, uzun yılların çok kısa anlatımlarla geçiştirilmesi, kişi ve yer tespitinin zor olması (her ne kadar eser titiz bir çalışmayla çevrilmiş olsa bile) gibi etkenlerden kitaptan tam anlamıyla verim alamadım. Kitaptan tam olarak verim alabilmek için bahsi geçen şahıslar ve dönemle ilgili bilgi sahibi olmanız gerekebilir. Tabi bu sizin beklentinize de bağlı bir durum. Kitap içerisinde anlatılan olaylar –doğal olarak– tam bir kaynağa dayanmadığı için gerçekliği kesin olmayan halk hikayelerine yer verilmesi dönemin insanlarının nasıl bir kafa yapısına sahip olduğunu aktarmakta, bizzat yazarın yaşadığı olaylar ise dönemin yaşam koşullarını gözler önüne sermektedir. Kitap okuma keyfi açısından beni tatmin etse de beklentimi karşılamadı. Bunun sebebi ise bana göre eserin devlet isteği üzerine diğer tüccarları bilgilendirmek için yazılmış olması. Ayriyeten eserde genel olarak yaşanan olaylardan ziyade şehirler anlatılmakta fakat bu şehirlerden çok kısa şekilde bahsedilirken aynı zamanda yazarın gidişatı ve hangi zamanlarda o şehirlerde bulunduğunun aşırı muğallak olması da beni hayal kırıklığına uğratan nedenlerden birisiydi.
Doğu’ya Yolculuk
Doğu’ya YolculukGiosafat Barbaro · Kronik Kitap · 202223 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
Bir zaman yolculuğu tadında!
Sizlerle paylaşmak istediğim kitap Kronik markasıyla raflara çıkan Ayzer Güler'in çevirisini yaptığı Giosafat Barbaro'nun Doğuya Yolculuk adlı seyahatnamesi. 15. yüzyılda hem Karadeniz'in kuzeyinde hem de Silifke'den İran'a uzanan bir hatta dolaşmanızı sağlayan bu kitapta gelin bakın neler var... Öncelikle Yeditepe Yayınları'ndan çıkan Doğu'da Venedik Elçileri adlı eserde de adı geçen Giosafat Barbaro'nun uzun ve maceralı hayatına hayran kaldım. Bir Venedikli olarak gezdiği coğrafyalar, tuttuğu notlar çağdaşlarının çok ötesinde. Bizans'ın doğusunda iletişime geçebileceği ne kadar millet varsa hepsinden bir şeyler gözlemlemiş. Kitabın ilk bölümü hem coğrafya, hem de bölgenin kozmopolitliği açısından gidip görmemiş insanlar için biraz hayal etmesi güç anlatılar içermekte. Ancak Uzun Hasan'la yapacağı görüşme için Barbaro'nun doğuya yaptığı yolculuk bizler için okuması çok keyifli. Rodos, Kıbrıs ve Silifke hattında başlayan yolculuk... Toros Dağları üzerinden Tarsus, Adana, Urfa, Siirt ve daha da da doğuya uzanan bir hatta çok güzel detaylar sunuyor. Kitabın genelinde dönemin antropolisini anlamak, tarihi kültürel dokusuna dokunmak mümkün. Bu eseri Türkçe'ye kazandıranlara minnet duyabiliriz ancak. Meraklıları için kütüphanede bir hazine.
Doğu’ya Yolculuk
Doğu’ya YolculukGiosafat Barbaro · Kronik Kitap · 202223 okunma
Reklam
Uzun Hasan'ın vefatı ve taht kavgaları
Tebriz'e döndüm. Oraya döndüğümde Hasan Bey'i hasta buldum. Epifani Gecesi'nde (Epiphania) Hasan Bey vefat etti. Üçü bir anneden ve biri başka anneden olmak üzere dört çocuğu vardır. Aynı gece, üç öz kardeş diğer kardeşleri olan genci boğdular. Ölen kardeşleri yirmi yaşında bir gençti. Sonra aralarında ülkeyi paylaştılar. İkinci çocuk da ağabeyini öldürüp ülkenin başına geçti.
Sayfa 102Kitabı okudu
Uzun Hasan'ın gazabı
Bey'in oğlu Uğurlu Mehmed'in daha önce yazdığı mektupları Bey'e göstermediği için bu adamı tutukladılar. Önce sakalını tıraş ettiler, daha sonra öldürüleceği yere getirdiler. Adamı soydular. Etini kesmek için iki kancayı omuzlarına soktular. Aşağıya doğru adamı ittiler, ama adam hâlâ sağdı. Daha sonra iki saat içinde öldü.
Açlık orucu tutan sahtekar
Köşklerin arkasında Bir müslüman vardı Müslüman, vahşi hayvanlar gibi çıplaktı, vaazları veriyordu ve çok konuşuyordu. Dolayısıyla çok itibar görüyordu. Onu takip eden insanlar çok aptaldı. Kendini kapatmak istiyordu. Bu yüzden etrafını duvarlarla çevirdi. 40 gün oruç tutacakmış ve bir şey yemeyecekmiş gibi görünüyordu. Güçlü olduğunu ispatlamakta kararlı olup bir miktar kerpiçi ormana götürmelerini emretti. Adam, küçük ve yuvarlak bir ev yaptı. kendini buraya hapsetti. 40 gün sonra onu sağ Salim buldular. Diğerlerinden daha akıllı olan bir adam evde et kokusu aldı. Bu da evi kazmalarına neden oldu. Bey (Akkoyunlu Uzun Hasan) bu durumdan haberdar olunca adamlarından birine onu ve kadıyı tutuklamasını emretti. İşkence görünce duvarda bir delik açtıklarını itiraf ettiler. Kadı gece biri boruyu orada oradan sokmuş temel gıdaları adama ulaştırmıştı. Sonra ikisini de öldürdüler.
Sayfa 106Kitabı okudu
Son söz
Elimden geldiğince sıralı bir şekilde, çeşitli olayları, gördüğüm yerleri yazıya döktüm. Bu eser 21 Aralık 1487 tarihinde, biz Hıristiyanların ve özellikle en parlak şehrimiz Venedik'in yerlilerinin daha çok bağlı olduğu gerçek Tanrı ve gerçek insan olan Rabbimiz İsa Mesih'e övgülerle tamamlandı. Venedik ahalisi, inancına yabancı ve kötü geleneklerle dolu barbar halklardan daha iyidir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.